11- Susalım Sadece, Konuşsun Gözlerimiz

578 47 270
                                    

*Susalım Sadece, Konuşsun Gözlerimiz*

*Susalım Sadece, Konuşsun Gözlerimiz*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Keyifli okumalar diliyorum~~

•••

Hastanenin acil kanadında yine büyük bir panik olduğunda üç doktor ve dört hemşireyle sedyede sürükleniyordu BaekHyun. Paniğin sebebi kendisi ve ona çarpan aracın sürücüsüydü.

Doktorlar üst üste konuşarak hemşirelere ameliyathane ve yapılması gereken diğer kontroller için bu odaların hazır olması için talimatlar verirken sedyede bilinçsizce yatan genç öğretmen hızla acil kanadının koridorlarında ilerletiliyordu. Durumu ağırdı; vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar, ezilmeler ve kesikler vardı. Kan kaybetmişti çok, aracın içinde sıkıştığı için çıkarılması biraz zaman almıştı ve bu sürede çok kan kaybetmişti. Kan grubu hastanede bulunduğu için kan arayışına girilmese de kazazedenin durumu ağır olduğu ve henüz iç kanama tehlikesinin olup olmadığı da bilinmediği için doktorlar bir hayli telaşlıydı.

Öte yandan onun gibi ona çarpan araçtaki sürücü de aynı şekilde kötü durumdaydı. Hatta BaekHyun'dan daha kötü durumdaydı diğer sürücü. Bu yüzden daha herhangi bir tıbbi müdahale yapılmadan kalbi durmuştu. Onunla ilgilenen doktorlar her ne kadar onu hayata geri döndürmeye çabalasalar da sürücü, hastane koridorunun ortasında son nefesini vermişti. Onunla ilgilenen doktorlardan biri mecburi olarak taktığı kol saatinden merhumun ölüm saatini çevresindeki sağlıkçılara söylediğinde başarısız olduğu için üzerine bin bir yük binmiş gibi omuzları düşmüş ve boynu bükülmüştü. Halbuki o durumda olan yaralıya ne yaparlarsa yapsınlar, her şey için çok geç kalınmıştı. Geriye yapılacak bir şey kalmamıştı ama yine de doktorlar başarısız olduklarını düşünerek kendilerini suçluyorlardı. Ortada bir suçlu yoktu, kazazedenin dünya üzerindeki süresi dolmuştu.

Kazazedelerden biri son nefesini vermişken diğeri, yani BaekHyun, girdiği steril odada acilen diğer sedyeye taşınmış ve durumu daha da kötüye gitmesin diye gerekli müdahalelere tabii tutulmuştu. Başındaki doktor sayısı dörde çıkmıştı. Her biri kuşanmış bir şekilde BaekHyun'un çevresindeyken zaman kaybetmeden işlerine başlamışlardı. Hemşireler nabız noktalarına bantlar yapıştırmışken herkesin gözü ekrandaki sayılardaydı. Durumu gerçekten kötüydü, hem de çok kötü. En azından bir an önce kanamaları durdurmaları ve gelen kan torbalarındaki kanı yaralıya nakletmeleri gerekiyordu.

-Bugün ölmeyeceksin genç adam.

-Sık dişini, elimizden geleni yapacağız.

...

-Rain, sahne sende. 3-2-1!

Genç ve işinde fazlasıyla başarılı olan genç kız, ağabeyinin bestesini yaptığı kendi şarkısının sözlerine giriş yaptığında korkusuzca kendisine tezahüratlar yapan seyirciye bakıyor, gülümsüyor ve aynı zamanda arkasındaki dans ekibine katılarak aylarca pratiğini yaptığı kareografiyi sergiliyordu. Kusursuzdu, hem sesi hem dansı hem de ağabeyiyle beraber yaptığı şarkısı.

Ride Or Die (BaekYeol)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin