Seme BaekHyun x ChanYeol
Gangnam Üniversitesi son sınıf konservatuar öğrencisi olan PARK ChanYeol(24), derslerine giren profesörlerin yardımcısı olan öğretim üyesi BYUN BaekHyun'dan etkileniyordu. Ve öğretmeninin aslında nasıl biri olduğunu bilmiyor...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güncel not: Yb değil, hatalar vardı, düzelttim.
Keyifli okumalar diliyorum~~~
•••
Seul'ün havası da en az Gangnam kadar kirliydi ama hava durumundan da daha bunaltıcıydı BaekHyun'un içi. Kasvetli rüzgarların nereden geldiği belli değil, bir o yandan güçlü esiyor bir diğer yandan tokat gibi çarpıyordu. Günleri, abartısız, aşırı sessiz geçiyordu. Buna karşın içinde ise fırtınalar ezgileriyle kulaklarını çınlatıyordu. Kayıptı ruhu, sahibini bulunca can bulacaktı belki. Buna kendisi de emin değildi son günlerde. O kadar uzun zaman geçmişti ki gittiği bu yollarda onu görünce nasıl bir tepki vereceğini bile kestiremiyordu. Kendini kaybetmişken sevgisiyle can bulan kalbi, iyileşir miydi sahibini bulunca? Durulur muydu kasvetli fırtına? Denizler dalgalarını geriye çeker miydi? Heyelanların uğultusu susar mıydı? Şimşekler uzaklara kaçar mıydı onun BaekHyun'a gülümsemesi ile? Bilmiyordu BaekHyun da. Tek bildiği, yapması gereken tek şey, onu bulmaktı. Ne uğruna olursa olsun onu bulmalıydı. Bu haline rağmen ders vermeyi, şirket ile ilgilenmeyi kabul etmesinin tek sebebi onu bulmaktı. Onu bulunca ne olacağını bilmiyordu ama mutlaka onu bulmalıydı, yarım kalmıştı çünkü.
Gözlerini tepeden izlediği Seul manzarasından çekip masanın diğer tarafında kağıtlar ile ilgilenen ağabeyine çevirmişti dişlerini sıktığını göstererek. Gözlerini kısmıştı ve belki de bu görüntü ile hızlıca sarf edemediği küfürlerini gönderiyordu büyüğüne. Konuşabilmek isterdi de zorlu bir süre sonra bir şekilde alışmıştı sessizliğine.
-Küfürlerini sana geri yolluyorum kardeşim.
KİM JongDae, pislik herif...
Şirket ile ciddi anlamda ilgilenen tek ağabeyi ortanca ağabeylerinden JongDae'ydi. JunMyeon yeraltına daha yakındı; MinSeok'un ise ne yaptığı belli değildi, muhtemelen eş adayına kur yapmakla meşguldü ama bu BaekHyun'u ilgilendirmiyordu.
Babası olacak adam, BaekHyun'a şirketin yüzde otuzunu vermeye ikna ettiğinde JunMyeon'un ve MinSeok'un hisselerini sıfıra düşürmüştü. Babası da farkındaydı onların bu şirketi hak etmediğini. Şükür ki sonunda el atabilmişti bu duruma. Sonunda otuz BaekHyun'un, on beş SeHun'un ve kırk dokuz da JongDae'nin olmuştu. BaekHyun'u bozguna uğratan hamle kesinlikle iki büyük ağabeyinin şirket ile alakasının kalmaması değildi çünkü böyle bir şeyi ölmeden önce göreceğini biliyordu. Onu asıl şaşırtan şey, babasının resmi bile olmayan damadı Kai'nin de hissedar olmasıydı. Şirketin yüzde altısı da Kai'ye gitmişti. BaekHyun bilmiyordu, belki de Kai parayla almıştı bu yüzdeliği ama bilmesine de gerek yoktu. Bu hissedarlığın getirdiği bir sorumluluk sayesinde çok yakın bir zamanda Kai'yi Seul'de görecekti. Yalnız olmayacaktı yani. Buna olan sevinci de kısa sürmüştü ama.
