4.Bölüm

883 82 21
                                    

Burcu'dan

Elime masaya tekrar tıklatmamla telefona mesaj geldi. beklediğim kişi. Alp. Mesajı hemen açtım.

"Kız Yağız'ın yanına,ofise girdi.
Birazdan çıkar."

Ah işte beklediğim mesaj. Hemen çantamı aldım ve "Sude Sultan ben çıkıyorum."diye anneme seslendim. Gerçek annem değildi. Üvey annemdi. Yurttan alınmışım çok küçükken. Annem ve babam öldüler. Bir ablam vardı. O da şimdi kim bilir ne halde. Öldüyse bile hiç bir fikrim yok. Tabi şu Asya meselesini atlattık mı sıra onlarada gelicekti. Ailemin katiline.

Arabamı Avukat Bürosu'nun otoparkı'nda boş bir yere parkettim. Sanırım yarından itibaren burda çalışmaya başlıycaktım. Durumumuz gayet iyiydi. Yani üvey babamın ama burda Yağız vardı sonuçta. Sırf o yüzden avukatlık okumuştum ve şimdi burda çalışıcaktım. Onun yanın da.
Girişe doğru ilerledim ve danışmadaki kıza "İş görüşmesi için gelmiştim."dedim.
Beni bir süzdü ve "Osman Bey'in geleceğinizden haberi vardı ama onun acil işi çıktı. Sizi Yağız Bey'e yönlendirmek zorundayım, ama onun da şuan misafiri var biraz bekleseniz sorun olur mu?" dedi. Asya'dan bahsediyordu. Sürekli takip altında olduğu için biliyordum. Sırf bu anı beklemiştim zaten. Muhtemelen Asya ile kavga edeceklerdi ve birine ihtiyacı olucaktı ve o kişide ben olucaktım!!!
"Peki ama yukarıda beklesem olur mu? Misafiri çıkınca girerim."
"Olur, siz nasıl isterseniz"dedi tebessüm ederek. Bende zorla gülümseyerek asansöre ilerledim. Asansörde 4.kata bastıktan sonra yukarı çıkmayı bekledim. Nihayet 4.kata geldiğinde sabırsızca asansörden çıktım ve Yağız'ın kapısına doğru ilerledim. Tam kapının önüne gelmiştim ki birisi bana çarptı ve bişey demeden ilerledi. Arkasından bakınca Asya'nın olduğunu anladım. Tahmin ettiğim gibi kavga etmişlerdi. Tam da istediğim gibi.

Kapıya iki kere tıklattım ve bekledim ama ses gelmeyince tekrar tıklattım. Bu sefer "gir"sesi gelince kapıyı açıp içeri girdim.
"İş görüşmesi için gelmiştim Yağız Bey" dedim. "Bu işlerle babam ilgileniyor."dedi zor çıkardığı sesiyle.
"Osman Bey şirketten ayrılmış"dedim. Yüzüme bakmıyordu.
"Peki yarın gelip başlayabilirsin."
"Nasıl yani."dedim şaşırmış gibi yaparak. İşe alınacağımı biliyordum çünki İstanbul'un en iyi avukatlık üniversite'sinde okumuştum. Babam ünlü bir holdingin başında olduğu için Osman Bey yani Yağız'ın babası tarafından tanınıyordum da. Yani işe alınırdım fakat bu kadar kolay.
Pek uğraşmak istemiyordu sanırım.
Malum kötü günler geçiriyordu. Aldatılmıştı sonuçta.

"Evet yarın gel başla."

"Peki yarın kaç gibi geleyim."

"8:30"dedi. Kısa ve net.

"Peki, teşekkürler. "Dedim gülümseyerek. Baş selamı vermekle yetindi yine birşey demeden.
Odadan çıktım çok kolay olmuştu. Şimdi ilerisi vardı.

Otoparka indim ve arabamın kilidini açıp bindim.
Alp'e kafe'ye gelmesini söyledim ve arabayı çalıştırıp her zaman ki kafeye sürdüm.

Kafeye vardığımda gelmişti bile.
Şimdi sıra anne ve babamdaydı.

Arabayı boş bir yere parkedip kafeye girdim. Her zaman ki baş selamımı verip sandalyeye oturdum.
"Anlat bakalım." Dedim kısaca.
"Yağıza resimleri ve notu yolladım.
Hiç düşünmeden gitti zaten. Ben içeri giremedim ama Yağız sinirle dışarı çıkınca beni görmesin diye ayrıldım ordan. İki saat sonra geldiğimde hala elinde resimlere bakarak ağlıyodu aptal. Bana bu iftirayı sen mi attın diye bağırmaya başlayınca ona senin daha kötü şeyler yapabileceğini söyledim. Sonra da gitti zaten."Amacıma ulaşmıştım. "Annemle babam" dedim birşeyler bulmasını umud ederek.
Alp benim böyle işlerime bakardı. Parası neyse fazlasıyla verirdim ve bu seferde fazlasıyla almıştı.
İyi iş çıkarmıştı ama.

"İyi haber. İstanbuldalar. Ama daha kim olduklarını bulamadım. Çabalıyorum."dedi.

"Yurtla konuştun mu?"dedim şu işinde bir an önce bitmesini umarak.

"Konuştum, sadece İstanbul'da olduğu bilgisi verildi. Daha fazla bilgi veremezlermiş. Bir daha kontrol etmeliyiz. Dosyalarınız orda olmalı. Sizi oraya kimin bıraktığı belli olur. Dosyalara da gizli bakmak zorundayız. Bize göstericeklerini sanmam."dedi oda sabırsızlanarak.
Bende çok sabırsızlanıyordum. Ailemin intikamı vardı orta da sonuçta.

"Tamam, yurda bende gelicem. Hallederiz en kısa zamanda." Kafa salladı ve kalktı. Kafasıyla selam verip kafenin çıkışına yöneldi. Bende kalkıp eve gitmek için arabama yöneldim. Yarın büyük gündü. Yağız'a daha yakın olmaya başlamıştım. Ne zamandır bu anı bekliyordum. Ve amacıma ulaşmıştım. Ama ortada daha da büyük bir amaç vardı. Onu elde etmek gibi.

*********************

Öncelikle okuduğunuz için teşekkür ederim. :)))
Beklettiğim için özür dilerim.
Tabi sabırsızlıkla bekleyen okuyucum varmıdır bilmem ama, her neyse :))
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın telefondan yazdım.
Arkadaşlar ilk kitabım ve birazcık destek istiyorum. Votelemeniz ve iyi ya da kötü olsun düşüncelerinizi bildirmenizi çok isterim. Yanlışlarımı düzeltip onları dikkate alarak diğer bölümleri yazmak isterim.
Destek olursanız çok sevinirim gerçekten.
Buraya kadar okuduysanız çok teşekkürler.
:))))))

Beni AffetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin