olgunlaşmamış bir patatesin günlüğü

8. gün

sevgili konuşan günlük,
evet konuştuğuna inanıyorum! anneme burada yazdıklarımı duyurmamın başka bir yolu olamazdı çünkü! 

neler oldu, anlatayım.
annem bugün odama gelip yanıma oturdu, bana sarıldı beni hiç unutmadığını, beni ihmal etmek istemediğini ama bazı şeylerin istemeden olduğunu söyledi. ona bu söylediklerini neden daha önce değil de şimdi söyleme gereği duyduğunu sordum. her şeyin farkında olduğunu söyledi. agnes doğduğundan beri beni ihmal ettiğinin farkında olduğunu ama beni sürekli izlediğini... benimle gurur duyduğunu söyledi bana günlük!

bana gerçeği söyle...
ona sana anlattıklarımdan bahsetmiyorsun öyle değil mi?

bunu yapma.

aslında mathilda'ya söyleyebilirsin, ona neler hissettiğimi... neyse vazgeçtim. mathilda'ya bir dosttan fazlası olamayacağım sanırım. 

her neyse... okulumdan bahsetmiş miydim sana günlük? okulda bir resim yarışması var ve ben katılsam mı bilmiyorum. çok kapsamlı bir yarışma ve eminim resim bölümünden de birçok öğrenci bu yarışmaya katılacak. 

ama günlük, şansımı denesem ne olur ki?

başaramazsam üzülürüm ama ben. ben de böyle bir insanım. bu yüzden katılmayacağım. zaten yeterince emek verdiğim ama sonucunu alamadığım tonlarca şey varken, bir de bu yarışma için kendimi üzmeyeceğim.

günlük..
sana bir şey söyleyeceğim. inandığımdan değil, ama gerçekten bir şekilde buraya yazdıklarım gerçek olabiliyorsa, ya da sen bunları bir şekilde birilerine anlatıyorsan... sus nolur. 

her ne kadar emek harcadığım halde sonuç alamamaktan şikayet etsem de, çabalamadan bir şeyleri elde etmeyi hiç istemem. olacaksa kendiliğinden olsun. birileri bu günlüğü okuduğu için değil... - elbette kimseye bir şey anlatmıyorsun, ya da yürümüyorsun. burada yazdıklarımı biri okuyor, bunun farkındayım. ama bunun için hiçbir şey yapmayacağım -

bu arada yürürken ayaklarına dikkat et günlük.
mathilda'nın kalbimi kırmasından dolayı yerler hala camdan kalbimin parçalarıyla dolu, ayakların kesilirse bir de senin pansuman işlerinle uğraşamam. 

yeterince meşgul biriyim, biliyorsun. 
sana yazmayı bitirdikten sonra en sevdiğim şarkıyı açıp tavanı izlemeye gideceğim mesela. oldukça yorucu bir iş. 

sevgiler,
herb