13. gün

148 35 20
                                    

sevgili günlük...
sen yaşayan bir organizmasın, bunu kabul et -hayır ben kabul etmiyorum, ama sen kabul et.- mathilda'yla son kavgamızdan sana bahsetmemiştim, biliyorsun. bu kavgadan sonra gördüğüm birkaç şey midemi bulandırdı ve bunları sana anlatmak içimden gelmediğinden iki gün boyunca sana yazmayı erteledim. böylece seni içinde sakladığım o çekmeceyi hiç açmadım iki gün boyunca. 

ve sen de sanki buna alınmış gibi iki gün boyunca ortadan kayboldun... seni affediyorum, şansa bakar mısın? ne kadar şanslısın günlük. bu kadar şanslı olmanı kime borçlusun biliyor musun, mathilda'ya. o her ne yaparsa yapsın ona hiçbir zaman kırılamadım ve onu hep affettim ben. kavgalarımızı gözümde hiçbir zaman büyütmedim ama yorulduğumu itiraf etmek zorundayım. onun çok harika bir yüreği olduğunu biliyorum, ama benim dışımda herkesi iyi görmeye meyillidir mathilda. ona defalarca, nişanlısı olacak o herifin berbat bir insan olduğunu söylediğim için, bunu ona ispatlamaya çalıştığım için hep mathilda'yla kavga ettik.

en son kavgamızda ise mathilda'ya o adamı başka bir kızla gördüğümü söyledim. sinirlendi ve bu tavırlarımdan bıktığını söyledi. ona bağırmadım, ona sinirlenmedim ve onun bana orada kızmasına izin verdim, her zaman yaptığım gibi. sonra, konuşmadık.

bu olaydan yaklaşık birkaç saat sonra (ben kavgadan hemen sonra sana annemden bahsetmiştim, hatırlıyorsun; sadece bu kavgayı unutmak içindi) mathilda nişanlısına "hayatında başka biri mi var" diye sormuş. ve o aptala onu bir kızla gördüğümü de söylemiş. sonra ne olmuş biliyor musun günlük? bilmiyorsun. o pislik herif bunu yalanlamış ve kavga çıkarmış. mathilda'ya, ona çok kırıldığını falan söylemiş. mathilda ağlayarak beni aradı. ve benden bir şey istedi. ne istedi biliyor musun günlük? bilmesen keşke, ama söyleyeceğim. mathilda, benim o adi heriften özür dilememi istedi. çünkü ona iftira atmışım. 

ona tek bir soru soracağımı ve doğru cevap vermezse bunu yapmayacağımı söyledim, "sor" dedi. 

mathilda'ya "victor'ı gerçekten seviyor musun?" diye sordum, sorudaki sevginin hangi anlamda bir sevgi olduğunu elbette biliyordu. ve sevgili günlük, o "hayır" dedi. 

ona başka bir sorum olmadığını, o adamdan özür dileyeceğimi ama hem bana inanmadığı, hem de bana böyle bir şey yaptırdığı için özrü diledikten sonra kendisinin hayatından sonsuza dek çıkacağımı söyledim. "tamam" dedi günlük. 

neden dedi? neden dedi günlük? 

bana neden inanmadı günlük? mathilda'nın ona duyduğum sevginin ne kadar kuvvetli olduğunu görmesini istemiyorum artık. bana sadece inansaydı, bu bana yeterdi. ama o bana inanmadı ve üstüne... sevdiğim kadından tiksindim sevgili günlük. bunun olmaması için çok çabaladım, gerçekten çabaladım; ama oldu.

canım hala çok yanıyor. 

iyi ki gittin biliyor musun, iyi ki o sinirle sayfalarına yazmadım, seni de incitirdim, bu incinmiş kalple.

üstelik canımı yakan bir başka şey, her şeye rağmen mathilda üzülse, canı acımış bir şekilde bana koşsa onu yine aynı dost şefkatiyle kucaklarım. ben neden böyleyim günlük?

canım yanıyor günlük
lütfen itfaiye şakası yapma
bozuşuruz

sevgiler, 
herb.

olgunlaşmamış bir patatesin günlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin