27. gün

100 32 10
                                    

merhaba günlük.
olan biten şeyler konuşmakta zorlanmama sebep olacak ama anlatacağım. 
günlük.
seni okumayan kalmamış.
aslında kolay bir şekilde anlatmışım, değil mi?

önce annem, sonra mathilda'nın babası, sonra victor ve en son ise mathilda. seni okumuşlar. ve bunlar seni bulamadığımı söylediğim zamanlarda olmuş. mathilda'nın babası brumer bate başta bana çok sinirlenmiş, günlüğümü yakmak istemiş. 

victor okuduklarına sadece gülmüş.

mathilda ağlamış.

annem günlüğümü belirli zaman aralıklarında bu kişilere okutmuş, sonra onlarla konuşmuş. bugün bu üç kişi evimize geldiler. özür dileyecekleri bir şey yoktu, en azından mathilda'nın babası benden ne için özür dileyebilirdi?

victor yanımda mathilda'dan özür diledi. onu aldattığı için, aslında onu sevmediği ama yanında tutmak zorunda hissettiği için. sonra benden de özür diledi. aslında ben onu dövdüğümde bir şeylerden utanmaya başladığını söyledi. ona hiçbir şey söylemedim günlük.

mathilda'nın babası mathilda'dan özür diledi. 

kendi isteklerini kızının hayatının önüne koyduğu için.

mathilda orada sanırım sadece bunlardan dolayı ağladı. benimle yine ilgisi yoktu, bundan adım kadar eminim. annem onlara, mathilda'yı artık özgür bırakmaları gerektiğini söyledi, sonra gittiler. 

annemle konuştuk, agnes'ın elinde gördüğü günlüğümü önce okumak istemediğini, sonrasında ise benimle ilgili endişelendiği için okuduğunu itiraf etti annem. 

yanılmışım, günlük. agnes odama girebilirmiş, annem günlüğümü okuyabilirmiş. bazen hikayelerimizdeki gidişatı belirlediğimizi sanırız ama belirleyemeyiz, tıpkı mathilda ve bende olduğu gibi. onu severken içimde her zaman bizim eninde sonunda birbirimize ait olduğumuza dair bir inanç vardı. ama günlük, mathilda'nın hayatında kendisine bile yer yok ki. 

olgunlaşmamış bir patatesin günlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin