●
Yaşamak istiyordum, diğer herkes gibi. Bu isteğimin her defasında önüne kurulan engelleri ise yıkabilecek gücü kendimde bulamıyordum. Sevmek istiyordum, diğer herkes gibi. Sevdiğim ve sahip olduğum herkesi bir şekilde kaybetmekle yüzleşmişken cesaretim savaş meydanında silahsız kalmış zavallı bir asker gibiydi.
Jaehyun'a ağzımı açıp tek kelime edecek güç çekilip alınmıştı benden. Gözlerime böyle bakarken nasıl daha fazla ayakta kalabilirdim? Dizlerim titriyordu. Üşüyor muydum? Öyleyse içimde başlayan bu ateşin kıvılcımı nereden geliyordu?
"Gitmem gerek." diyebildim sonunda. "Yokluğumu fark ederlerse başım belaya girebilir."
Bahane değildi. Daha bir hafta önce birisi -Ki o kişinin Sora olduğunu düşünüyordum- bizi ispiyonlamıştı. Dışarı çıkmama cezası olarak bir hafta boyunca köle gibi muamele görmüştük. Eğer şimdi bir erkek idolle bir otopark köşesinde fazla uygunsuz bir konumda yakalanırsam o zaman çıkış yapma hayallerime el sallayabilirdim. Özellikle bu idol benim deyimimle erotik diğerlerinin deyimiyle iddialı bir şekilde dans ettiğim Jung Jaehyun ise o zaman kimse adımı bir daha kötü anlamda dilinden düşürmezdi.
Jaehyun, geri çekildiğinde aramızda oluşan boşluktan faydalanan soğuk, dişlerini batırmıştı. O an anladım soğuktan titremediğimi. "Git." dediğini duydum. Onu cevapsız bırakmış olmam gururuna dokunmuş olmalıydı. Başka bir şey demeden arkama dönüp geldiğim gibi giderken sesini duymuştum. Kendi kendine konuşuyor gibiydi. "En iyi yaptığın şey zaten."
Haklıydı. Giden hep ben olurdum. Arkamdan ne halde olduğunu düşünmeden bıraktığım ise o. Benim elimde olan bir şey olsaydı bunların hiçbirinin olmamasını sağlardım ama bu yeni dünya düzeni var olan imkanları da öylece çekip alıyordu ellerimden.
Yurda girdiğimde kızlara lavaboya gittiğimi söylemiştim. Pek inanmış gibi durmuyorlardı ama anlatmayacağımı bildikleri için çok da üstelemediler. Sabah çok yoğun bir gün bizi bekliyordu. Bu yüzden bir an önce yataklara girdiğimizde uykum olmasına rağmen gece boyunca dönüp durmuştum. Kulaklarımda dolanan ses ise onun gel, deyişiydi. Gel; çünkü seni bekliyor olacağım.
Sabah uykulu bir şekilde uyanıp birkaç bir şey ağzımıza attıktan sonra menajerle beraber şirkete geçmiştik. Diğer kızlar da videoyu görmüşlerdi ve çok beğendiklerine dair yorumlar yapıp duruyorlardı.
Menajer JaeEun yanıma geldi. "Başkan da yaptığınız işi çok beğenmiş. Daha fazla solo promo almanı sağlayacağım. Yarışmadan önce kendini iyi bir şekilde tanıtman gerek."
Yanımda taşıdığım şarkı sözlerim aklıma geldi. Gergin bir şekilde dudağımın kenarını ısırdım. "Aslında birkaç söz karalamıştım. Eğer stüdyoda çalışmama izin verirseniz iyi bir şeyler çıkarmaya çalışacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance of the Damned
FanfictionSM yeni bir kız grubu için hazırlıklara başlar. Son anda keşfettikleri yeni yüz ile bir anlaşma sağladıklarında Nct üyesi Jaehyun'u da ufak bir sürpriz bekliyordu. ... For Jung Jaehyun •by bluendrain