⚜XVII

492 40 1
                                    

●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çocukluğumu ve gençliğimi yaşayamamış biriydim. Bir isteğim olsaydı eğer, on bir yaşımda kalmayı isterdim. Babamın da annemin de yanımda olduğu. Jaehyun ile gelecek kaygısı duymadan eskisi gibi dans etmek de isterdim. 

Ben çok şey isterdim de gerçekleştirmek için de imkanım yoktu artık. 

Bir hafta geçmişti. Koca bir hafta ondan tek bir haber bile alamadan geçmişti. Ben de sürekli olarak çekimlerde olduğum için yurda çok geç saatlerde dönüyor ve duş alıp birkaç bir şey atıştırdıktan sonra kendimi sürüye sürüye yatağa atmayı başarıyordum. 

Nedense etraf son zamanlarda çok sessiz gelmişti. 

Sora benimle eskisi gibiydi. Hiçbir şey olmamış maskesini takıp mutlu ve kalbi hiç kırılmamış bir kız gibi davranıyordu. Ona imreniyordum. Üzüntüsünü yansıtmıyordu dışarı. Ben öyle değildim. Suratım hep beş karış gezerdim, şimdi de iyice mahkeme duvarını andırıyordu yüzüm. 

Stilist hepimizde tarz değişikliği yapmıştı. Saçlarımı mavi renge boyatmıştı ve saçlarımın son halini gördüğümde iyice suratımı asmıştım. Daha önce hiç boyatmadığım için bir anda böyle bir işlem yapılınca çok yıpranmış gibi görünmüştü. Koyu bir mavi olan ve şimdi de neredeyse belime kadar gelen saçlarım vardı. Saçlarım daha kısaydı ama ek saç takılmıştı daha canlı ve gür görülmesi için. 

Seojin pembe saçından sarıya dönmüş, Siwon ise benim gibi siyah saçlarına veda ederek kırmızımsı bir tona boyamıştı. Onlara yakışmıştı ama kendime bir türlü yakıştıramıyordum. Her aynaya baktığımda mavi saçlar çok garip hissettiriyordu ve başka birine bakıyor gibi oluyordum.

"Çok yakıştı." dedi Siwon aynadan benimle göz göze gelerek. Kendi kısa saçlarını yana aldı, ortadan ayırdı ve sonra tekrar diğer yana ayırıp kendini gözlemledi. "Bendense sana daha yakışırdı bu kızıl." 

Dediğine kusuyormuş gibi yaptım. "İğrenç. Kırmızıdan nefret ederim." Jaehyun ile müzik videosunda giyindiğim kıyafetler gelmişti. Bakışları, dokunuşu, kokusu. Çok zordu. Bir şekilde onu hatırlamak istemesem de evren ne yapıp ediyordu ve onu hatırlatacak bir şeyler çıkarıyordu karşıma. 

Onlarında çekimlerinin başladığını biliyordum. Bir program hazırlıyorlardı ve kısa bölümlük eğlence aktiviteleri içerecekti. Fragmanlarının bir kısmını görmüştüm. Oldukça mutlu görünüyordu. O geceki savunmasız ve bitik halinden eser yoktu. 

Benim dışımda herkes iyi gibiydi. 

Hayatına bak dediğim adam benden daha çok hayatıyla ilgileniyordu. 

"Neden ya? Sana çok yakışıyor." dedi Siwon kaşlarını kaldırıp indirdiğinde aynı şeyi düşündüğümüzü anladım. O da videodan bahsediyordu. 

Dance of the DamnedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin