Marinette ve Kagami fırının üst katında oturuyordu. Adrien kuzenini de alıp geleceğini söylemişti. Sırf kuzeni ile tanışmak için Marinette kendisine ev bakma işini ertelemişti o günlük. Kagami'de Adrien ile yaptığı o kadar çekiştirme üzerine kuzeni ile tanışmak istemişti. Félix Fransa'ya sadece 4-5 defa gelmişti ve kısa sürelikti bunlar. Genellikle Adrien onu görmek için onlara gidiyordu. Kagami onu hiç canlı canlı görmemişti.
"Sence Adrien gibi midir karakter olarak mı ?"
"Adrien'ın anlattıklarına bakılırsa o biraz daha farklı, biraz kıskanıyor onu. Félix'i anlatış şeklini görsen var ya, çok bariz belli kıskandığı" deyip gülmeye başladı Kagami. "Saçlarını dağıttığında göz rengini saymaz ise aynılarmış neredeyse. O mavi gözlü ama, merak ettim dağınık saçlı iken cidden Adrien'a benziyor mu ? Ancak çocuk yakışıklı, baya hem de."
"Vay, bilgi sahibisin bakıyorum da epey."
"Sen bizi engelleyince bizde Adrien ile milletin arkasından konuştuk, can sıkıntısı işte." Marinette Kagami'nin mimiklerine gülmeye başlamıştı, çok komik mimikler yapıyordu o an. Kapının çalması ile Marinette aşağıya koşmaya başladı.
"KOŞMA KOCANA ÖYLE" diye yukarıdan bağırdı Kagami. Yerinden kalkma tenezzülü göstermeye niyeti yoktu, misafirlerden hiç hoşlanmayan birisiydi, Marinette gibi. Marinette kapıyı açtığında Adrien'ın bir farklı kopyası duruyordu karşısında. Fotoğraflarda ikisini yan yana görünce böyle gözükmemişti oysa ki Marinette'n gözünde.
"Bu kuzenim Félix ki zaten tanıyorsun. Félix'te seni biliyor sorun yok, Kagami'yi de tanıyor. Sadece sizi hiç canlı görmedi o kadar. Benim anlatımımla ve fotoğraflardan falan tanıyor şimdi yanlış anlama potansiyeliniz çok yüksek diye diyorum." Félix kuzenine ciddi misin bakışı atmıştı, daha ilk dakikadan saçmalamıştı. "Marinette'e gülümseyerek merhaba demek ister misin Félix ?"
"Merhaba Marinette, tanıştığımıza sevindim" dedi Félix somurtkan bir yüzle, Marinette Kagami gibi deyip kafayı takmamaya çalıştı.
"Merhaba Félix, ben de tanıştığımıza sevindim. Yukarı çıkalım isterseniz." Adrien gülümseyerek kafası ile onaylarken dirseğini Félix'in karnına attı yavaşça. Félix kuzenini umursamadan Marinette'n peşinden gidiyordu. En başından Adrien'ı uyardığı için içi rahattı, sırf onun arkadaşı ve flörtü için yumuşak davranmayacaktı. Üçü yukarı çıktığında Kagami oturduğu yerden ayağa kalktı ve Félix'i süzmeye başladı. Sonra da elini uzattı.
"Ben Kagami Tsurugi" soğuk bir sesle. Félix kendisine uzatılan eli tutup selamlaştılar Kagami ile.
"Ben de Félix Graham de Vanily." Ses tonu aynı Kagami gibiydi. Adrien Marinette'n yanına yaklaşık kulağına eğildi.
"Bunların kişiliklerinde hiçbir fark yok, ikimizde de aynı çeşit bir insan var. Kagami senin yakın arkadaşın, Félix'te benim." Marinette Adrien'ın dediği şey üzerine kıkırdadı. Félix'in kişilik olarak Kagami'ye benzer olduğunu az çok fark etmişti Marinette. "Ha birde sihirbazlıkta iyidir kendisi."
"Ne ? Ciddi misin ?"
"Biraz zaman geçsin size de gösterir de şu an ölse de, kafasına silah dayasanız da yapmaz. Çekilecek tip değil." Marinette parmakları ile Adrien'ın burnunu sıktı. O sırada da Kagami ile Félix koltuğa oturmuş birbirlerini tip tip süzüyorlardı.
"Aynı senin gibi o da desene, ikiniz de odunsunuz. Sizle uğraşmak baya zor olacak."
"Bir kere senin yanında yavru kedi oluyorum ve ben kimsenin yanında yavru kedi olmam, bir kere sen artılı yaşıyorsun yanımda, birde gelmiş bana odun diyorsun. Ben odunsam kesin Félix ne bilmiyorum" dedi Adrien. Marinette bana ne şeklinde omzunu hareket ettirdi. Sonra da Kagami'nin yanına oturup onu cimcikledi.
"Yorgun olmalısın Félix, istersen gidebilirsiniz siz."
"O yorgun değil emin olabilirsin" diye öne atıldı Adrien. Marinette Adrien'a ölümcül bakış attı. Félix ise hiçbir şey yapmadı, hafif bile kıpırdamadı. "Yani o şey eder diye şey ettim, hani, şey olsun diye yanlış anlayın." Kagami ciddi yüz halini korumaya çalışıyordu Félix'in yanında ancak Adrien ile Marinette'n davranışları, mimikleri onu gülmeye zorluyordu.
"İsterseniz yiyecek bir şey getirebilirim, Félix bir şeye alerjin var mı yemek konusunda ?"
"Onun bir şeye alerjisi yok ancak çilekli şeylerden çok hoşlanmaz." Marinette tekrardan Adrien'a ölümcül bakış attı, Adrien küçük çocuk gibi dudaklarını büzüp koltuğa yaslandı.
"Hayır, bir şeye alerjim yok ama Adrien'ın dediği gibi çilekten çok hoşlanmam." Marinette kafası ile onaylayıp aşağı fırına inmek için ayağa kalktı. Ayağa kalktığında hızlıca ayağı ile Kagami'nin ayağına vurup hiçbir şey yapmamış gibi Félix'e gülümsedi. Félix ise manyak bu kız anlamı taşıyan bir yüz ile ona bakıyordu. Kagami hemen ayağa kalkıp aşağıya inmek için ilerleyen Marinette'n peşinden gitti. İki kız aşağıya gidince Félix ile Adrien konuşmaya başlamışlardı, konuşmaktan çok bir tartışmaydı aslında. Marinette ile Kagami aşağıya gidince Marinette sinirlice Kagami'ye baktı.
"Daha samimice bir merhaba diyebilirdin."
"Ama çocuğun çok iyi bir havası var ve ben de ona onun gibi bir havam olduğunu belli etmek istedim, çocuk çok yakışıklı Marinette. Hadi gel onu bana ayarlayalım." Marinette duyduğu sözleri ciddiye alıp almama konusunda tereddütleri vardı.
"Sen ciddi misin ?" Kagami evet anlamında başını salladı. "Sen kafayı yemişsin Kagami, baya baya."
"Ne dedim ki şimdi ? Altı üstü çocuğu bana ayarlayalım dedim. Adrien'ın dediğine göre bu sefer 1 ay falan kalacakmış. 1 ayda biz bunu yaparız değil mi ?" Marinette Kagami'nin kendisine dediği sözlerin şokundaydı, normalde aklı başında olan Kagami bunları asla ama asla demez ve derditemezdiler, ancak şu an kendi isteği ile diyor oluşu Marinette'i korkutuyordu.
"Git Adrien ile hallet işini."
"Ama o bana yardım etmez ki ?"
"Halledin birlikte." Kagami ciddiye alınmaması üzerine sinirlenmişti.
"Peki, ben de seni kullanarak Adrien ile iş birliği yaparım." Marinette kafayı yediğine inandığı Kagami'ye tip tip bakıyordu.
✉
ŞİMDİ OKUDUĞUN
date ✩ adrienette
FanfictionAdrien, izlediği dizinin kadın başrolüne oldukça hayran kalır. Bu hayranlık ile başlayan iş onu randevuya çıkarmaya kadar gider. "Seninle bir kez randevuya çıksak olmaz mı ?" ───────────── ((miraculous fan fiction, düzyazı + texting)) ©kawdaisy