on sekiz

611 81 38
                                    

"Beni bekleyin iki sarışın" diye bağırıyordu Kagami. Marinette sinirli sinirli çok hızlı ilerliyordu ve Kagami'nin kendisine seslendiğini anlamamıştı. İki sarışın derken Adrien ile Chloé'den bahsettiğini düşünüyordu. İkisininde yemekten ayrıldığını düşünüp sırıttı.

"KİME DİYORUM BEN YA? ADRİEN VE MARİNETTE BENİ BEKLEYİN." Adrien bir tık hızlanıp Marinette'n omzunu tutup durdurdu onu. Marinette Adrien'ı görünce şaşırmıştı, onun peşinden geleceğini düşünmemişti. Marinette Adrien'a bakarken Kagami yanları gelmişti. Soluk soluğa kalmıştı ve nefeslenmek için eğilip ellerini dizlerine koymuştu. 

"Neden peşimdesiniz ?"

"Seni yalnız bırakmak istemedik ve o yüzden geldik, seni şu anki sinirin ve mantıksız düşünmen ile yalnız bırakmak mantıklı gelme-"

"Mantıksız düşünüp tavır sergilemiyorum ben Adrien!" Kagami diklenip Marinette'e baktı. Mimikleri hem kırılmış olduğunu hem de sinirli olduğunu belli ediyordu.

"Şöyle ki, ilk defa sarı yumurtaya katılıyorum Mari. Cidden mantıklı düşünmüyorsun şu an, sakinleşsen ve o zaman sakince düşünsen nasıl olur ?"

"Ben sarı yumurta değilim aptal, düzgün konuş benimle."

"Senden 1,5 ay büyüğüm sarı" deyip Adrien'a sırıtarak dil çıkardı. Adrien'da ona karşılık dil çıkarıp Marinette'e baktı. Tip tip kendisine bakıyor olması onu biraz ürkütmüştü.

"Marinette ilk önce sakin bir yere geçelim, birazdan burası magazinci kaynar. Sonra sana bir kahve ve pasta ısmarladıktan sonra sakin sakin düşünelim tamam mı ? Şu anki davranışlarının sebebi gergin oluşundan dolayı. Hadi tut elimi gidelim." Marinette hayır anlamında başını sallamıştı. Onlarla gidip konuşmak istemiyordu. Yaptığının çok yanlış olduğunu anlamıştı, ancak Luka'nın ona olan tepkisi üzerine haksız olduğunu kabul etmek istemiyordu.

"Hadi ama Mari, dinle bir kez beni. Ciddiyim, normal şartlarda hiçbir şey beni bu sarı ile yan yana tutamaz ama senin için kahvaltı bile yaptım. Bir kez dinle bizi." Marinette bana ne anlamında omuzlarını hareket ettirince Adrien ile Kagami birbirine baktı. Marinette'i güzellikle götüremeyeceklerini anlamışlardı. "Nereye götürüyoruz bunu ? Bizim ev olmaz, tahminen sizin evde olmaz magazinciler falan. Hm, Marinette kendi evini daha almadı. Ev kalmadı ki bize." Adrien gözlerini kısıp düşünüyordu, magazincilerden bazıları gözüktüğünde gözlerini kocaman açtı.

"Bence ilk saklanacak yer bulalım" deyip magazincileri gösterdi. Kagami Marinette'n bir elini, Adrien'da Marinette'n diğer elini tutup kaçmaya başlamışlar. Koşarken de Marinette'n fırınının oraya gitmeyi mantıklı bulmuşlardı. 

***

"Magazincilere olan nefretim o kadar büyük ki" diye konuştu Marinette. Adrien ile Kagami bu söz üzerine kahkaha attı, daha hiçbir şey görmemişti Marinette. Yalandan kendileri üzerinden haber çıkartılmamıştı daha, ya da magazinciler onu 7/24 takip etmemişti. "Neden güldüğünüzü tahmin edebiliyorum."

"O zaman güzel, şimdi sakin misin ? Yani öyle gözüküyorsun da, tedbir amaçlı sormak istedim." Marinette gibi gibi şeklinde başını hareket ettirdi. Derin bir nefes alıp yere baktı.

"Sen gerginken sinirliyken normalde insanlardan uzak durursun, bugün ne oldu sana ?" Marinette derin bir nefes aldı. Annesi ile Luka'nın annesi yakın arkadaşlardı ve her şeyin sorumlusu da buydu.

"Annem ile Luka'nın annesi arkadaşlar, annem haberleri gördü ve bana Luka ile aramı düzeltmemi söyledi, o sırada da Luka kahvaltı mesajı attı ve annemde gitmem için zorladı. Anneme akşam ne oldu onu tam anlatmamıştım bile."

"Bayan Dupain'e ben açıklarım olayları, zaten benim hatam. Daha farklı bir yol seçebilirdim konuşmanız için, çok üzgünüm" deyip başını eğdi Kagami. Hayatında bu kadar pişman olduğu bir an hatırlamıyordu. Adrien ikisine bakıp bir şey demek için düşünüyordu. 

"Marinette."

"Efendim Adrien." Adrien aklındakileri şu an deyip dememe konusunda tereddütlü idi. 

"Bak şimdi, çocukluk arkadaşın benim arkadaşım ile birlikte. Yakın arkadaşın benim düşmanım sayılır. Bende seni seviyorum, ikimizde aşk acısı çekiyorum. Diyorum ki bu kadar birleşik olaydan sonra biz bir randevuya mı çıksak ha ? Evren bildiğin "siz birlikte olmak için var oldunuz" mesajı veriyor. Hem ikimizin saçı da sarı, bence evlenmek için yeterince sebep var." Kagami gülmemek için kendini zor tutuyordu, böyle bir anda böyle bir şey demek tam Adrien'ın yapabileceği bir beceri idi. 

"Sen şaka mısın ?"

"Ama duygularımı kırıyorsun, sana mantıklı sebep bile sundum yani. Neden böyle yapıyorsun ki ?" Marinette tip tip Adrien'a bakıyordu. Tüm hayatı oynama yapmıştı ve bunun sebebi bir randevu idi, şimdi de gelip randevu teklifi ediyor oluşu onun gözünde bir delilikti.

"Sanırım biz süre ilişki işine ara vereceğim, biraz kafamı toplamam belki de benim için iyi olur. Kafam dağınık bir süredir ve bunun sonuçlarını gördük. Yani üzgünüm Adrien." 

"Sorun değil, günlük randevuya çık baskılarıma tekrar başlarım."

"Adrien lütfen rahat bırak bir süre. Cidden bir ilişki istemiyorum, günlük rutinimi bir süre iş-ev, ev-iş olarak yapacağım. Bazı konularda tekrar kendimi toparlamalıyım." Adrien dudak büzüp koltuğa iyice yaslandı. Kagami bir Adrien'a birde Marinette'e bakıyordu.

"Sanırım bu ilişkinin olması için Adrien'a yardımcı olacağım." Adrien'da Marinette'de Kagami'nin birden dediği cümle ile şok olmuştu. Kagami'den bu sözlerin çıktığına inanmak istemiyordu. "Bana öyle bakmayın."

"Kagami biri ile yer değiştiğine yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Kagami Tsurugi bana yardım mı edecek ? Asla inanmam bunu."

"İstemiyorsan demen yeterli."

"Bir kere bunu kabul etmiyorum, istediğiniz kadar kavga edebilirsiniz." Kagami alaycı bir bakış attı Marinette'e.

"Marinette, bence bu ilişki kaçınılmaz gibi, Adrien'ın dedikleri çok mantıklı geldi şahsen. Evren mesajıdır, ortak çevredir."

"Eski Kagami'yi istiyorum ben, ona söyle ki çabucak geri dönsün" dedi Marinette. Kagami'nin aklını kaçırdığına inanıyordu.

date ✩ adrienetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin