sekiz

918 100 74
                                    

"Sen salak mısın Mari ? Ciddi ciddi öylesin, inkar etme. Ne diye gittin Adrien'a sordun ?" Marinette Kagami tarafından azarlanırken kendini suçlu hissetmeye başlamıştı.

"Ama sadece bir soru sordum, hem o an o çevrimiçi idi."

"Bende öyle idim" deyip acı bir şekilde gülümsedi Marinette'e, kırılmıştı biraz.

"Ama Kagami" dedi sesini ağlamaklı tona getirip, oyuncu olduğu için içten içe kendine teşekkür ediyordu. Kagami'ye kendisini acındırıp kurtulacaktı azardan.

"Bak canım, seviyorum seni. Değer veriyorum da, gidip dakikası dakikasına 'randevu, randevu' diye gezinen birine sorma amacın ne ya ? Hayır, bak, sor ancak neden yani ? Şimdi çocuk seni övecek övecek falan, sonra seni nasıl toparlayacağız Luka ile." Marinette Luka kelimesini duyunca dudaklarını büzdü. İki aydır çocukluk arkadaşına karşı bir şeyler hissettiğini düşünüyordu ancak nedense Kagami ona karşı hisleri olduğunu pek düşünmüyordu. Onca yıldır birlikteydiler ve bu yaşında ona karşı birden bir şeyler hissetmiş olmasına anlam bulamıyordu.

"Pek şey etmez Luka." Kagami bu cümle üzerine elini alnına vurdu.

"Sen şaka mısın ? Bak Mari, o sana değer veriyor ancak arkadaşça, yakın arkadaş olarak görüyor seni o. Sen de iki ay öncesine kadar onu öyle görüyordun. Bence sen duygularından emin değilsin, ben sana diyorum. Senin içindeki his yakın arkadaşlığın yakın arkadaşlığıdır, anlatabiliyor muyum ? Bak, hoşlanıyor olabilirsin, ancak dediğim gibi, bence mantıksız bu iş. Ve senin canını yakmak istemem ama o seni arkadaş olarak görüyor, bu ilişki olamaz." Marinette Kagami'den bunları milyon kez duymuştu, hitabı biraz sertti ancak bunu kendisinin iyiliği için olduğunu biliyordu. 

"Bir şans bile mi ?" Kagami mimikleri ile bir kez bile olmaz şeklinde hareket ettirdi kafası ile. Sonra yavaşça Marinette'n oturduğu yatağa oturdu ve Marinette'e sarıldı. Onun üzülmesinden nefret ediyordu.

"Ve ayrıca, Adrien'dan uzak dur. O çocuk benim eskrim rakibim." 

"En azından düşmanın değil."

"İkinci olmuştum ona karşı iki kez, onun yüzünden ceza almıştım annemden. Ama ben onu üç kez yendim he he he. Bana bir nefreti var, ona göre. Sevgili olursan eğer, iyi kaos görürsün günlük." 

"Pf, çok sıkıcısınız. Ayrıca yarın çekimlerim başlıyor ikinci sezon için. Yani canın sıkılınca ekipten biri gibiymiş gibi çekim alanında dolaşma zamanın geldi." Kagami Marinette'ten yediği iğneleme söz üzerine ona bakıp onu itti.

"Memnun değilsiniz anlaşılan." Marinette yani gibisinden başını salladı. "Memnun olmaman beni hiç ilgilenmiyor, her şekilde geleceğim" deyip dil çıkardı Marinette'e. Sonra Marinette'i dürtmeye başladı. "Hadi aşağıdan bize bir şeyler getir, ben acıktım."

"Seni Luka mı yolladı ya? Anca fırını silip süpürün bedavaya. Artık para ödeyeceksiniz sizde."

"AGRESTE AMA BEDAVA YİYORDU AZ KALSIN, BUNU HATIRLATIRIM. HEM ÇOCUK SENİ RAHATSIZ ETSİN, SESİN ÇIKMASIN. SONRA BEDAVAYA YEMEK GÖNDER. BİZ BUNLARI YAPSAK KIYAMET KOPARIRSIN" diye Marinette'n kulağına yakın bağırdı. Marinette yan yan Kagami'ye baktı. Yemek olayını ona anlatmadığına emindi.

"Sen benim telefonumu mu karıştırdın ?" Kagami bu soru üzerine hiçbir şey yapmadım anlamında ıslık çalmaya başladı, çalarken de odayı terk ediyordu. "Kagami, gözüm görmesin seni."

"Peki peki, aşağıdan ben bir şeyler getiririm Mariciğim, sen burada otur keyfine bak" deyip gülümseme sundu Marinette'e. Sonra da hızlıca odayı terk etti. Marinette sinirle telefonunu eline aldı ve şifreyi değiştirdi.

Kagami duygusuz değil, sadece dışarıya sert bir imaj yansıtıyor

date ✩ adrienetteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin