Bölüm 5 - Daha yeni başlıyoruz.

252 22 4
                                    

-MINSEOK-

Luhan'dan yardım istediğime gerçekten inanamıyordum. Ondan yardım isteyerek, onu kirli işlerime bulaştırmak ha? Gerçekten de git gide insanlar dünyasına ait oluyordum. Onların oyunları, entrikaları.. Ama unutmamalıydım ki asla kendimi kaybedemezdim.
Ona herşeyi üstü kapalı anlattım tabii ki suratına bakıp ''Ben 250 yıldır yaşayan bir ölümsüzüm luhan, ama lanet olası bir savaşta kaçarken ne üdüğü belirsiz insanlar tarafından yakalandım  ve türlü işkenceler sonucu kanımda onların kanı dolaşırken öldüm. Şimdi sayıca çok da fazla olmayan türümüz bir tehlikenin içinde ve bunun için bir seçilmişin kanı gerekiyor. bu da sensin luhan. Kanının bir damlasının kokusu bile tüm ölmüşlerimizi ayağa kaldırabilir'' diyemezdim. Daha zamanı değildi kendimi ifşa etmenin. ve evet sözlerimdeki o ne üdüğü belirsiz insanlar(!) vampirler... Bunu öğrenmem ve alişmam bir hayli zamanımı aldı.
Karanlık yolda Luhan'ın ondan yardım istediğimde açılmış gözlerini düşünerek yürüyordum. Tanrım o kadar saf görünüyordu ki... Çok önemli araştırma görevim için onu seçtiğimi öğrendiğinde küçük dilini yutuyordu. ''Ben mi ?  sanırım bu çok önemli işin için hiç uygun biri değilim minseok'' dedi. Olmaz diyerek lafını kestim. Seni önceden çok araştırdım ve kesinlikle bu iş için çok uygunsun. Ve unutma benim bir öğrenci olmadığım ve gizli bir araştırma konusu için bu okula geldiğim aramızda bir sır. Bunu söyleyince gözleri yine kocaman bir hal aldı. 
''Beni sır tutmak zorunda bırakma lütfen, iyi değilimdir. hem neden ben? tamam araştırmacıyımdır.Ama araştırma konularım sadece hangi fantastik kitapların iyi olduğu ve hangi kitapçılarda satıldığıyla sınırlıdır.''
 Bu sözlerini hatırladığımda kendi kendime gülümsedim. Ben bir gizli ajandım o da benim küçük  yardımcım. İçinde bulunduğumuz durumu en saçma özetleyebilecek şekilde canlandırdım kafamda.. Durum keşke  sadece eğlenceli bir macera olsaydı. Ama ciddiydi. hem de çok acı bir şekilde...
Onu düşündükçe içimde oluşan değişik duygulara engel olamıyordum. Hislerim sanki uzun bir zaman bir yere hapsolmuş gibi dışarı çıkmak için büyük bir mücadele veriyordu. Ben bastırmaya çalıştıkça her seferinde beni yeniyordu. Karşı koymak zor olduğu kadar yorucuydu da..
Planlarımı bir an önce uygulamaya başlamalıydım. Bunun için de Luhan'ın en yakın arkadaşlarını ele geçirmek de vardı. Hepsinin beyninin içine girip ihtiyacım olan bilgileri almalıydım. Milimetrik hesaplarla yoluma devam edip. Yurdun kapısını açtım. İç sesim yine isyanlardaydı.
''Aptalsın Minseok, burada bir insan hayatı yaşıyorsun, yurda yürüyor, kapıyı anahtarla açıyorsun.. ne büyük eziyet''
Kendimi yatağa hızla atıp onu susturdum.
''Evet dedim kendime ben bir vampirim. Uyumam, yemek yemem, yürümem. Yaşamak için hiç bir şeye ihtiyacım yok. Tek bir şeyden başka... ve ben bu şeye karşı koymak için yıllardır böyle bir hayat yaşıyorum.''
Gözlerimi kapatarak uyumaya çalıştım. Lanet olasıca! Çok zordu.

***

Sabahki derste Luhan'ı gördüm. Düşünceliydi.  Ara ara lay ile konuşuyordu ve şu çocuk Sehun. O kadar göz önündeki onu luhan'ın yanında görünce içimde bir şeylerin kabardığını hissediyorum. 
Bu hissin bir adı yok.
Sadece Luhan'ın kafasını karıştırmasını istemiyorum o kadar!
Luhan'ın gözleri benimle buluştuğumda ona küçük bir gülümseme gönderdim ve göz kırptım. Utangaçça kafasını başka yere çevirdi.
Öğle arasında yine yanlarındaki yerimi almalıydım.Bu insan ilişkileri gerçekten beni çok yıpratıyordu...
 Ayrıca dersler o kadar sıkıcı ki.. Çok önceden beri bildiğim şeyleri ısıtıp ısıtıp önüme koyuyorlar... Konuşmamak için kendimi zor tutuyorum. Hani olurda kendimi kaptırıp geçmiş zamanlı bir cümle falan kurarsam diye.. 
***

'' Oh aman tanrım sehun'' Yeni adım bu arkadaşlar'' dedi sehun.
 '' Popülaritem artık bu okulun sınırlarını aşmalı.''
Sehun'un bu anlamsız esprileri karşısında gülsem mi ,ağlasam mı açıkçası karar veremiyordum. Ne sanıyordu kendini bu... 
Lay'in sehun' a eriyen gözlerle baktığını görünce şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım.
Bir en iyi arkadaş rolü yapan hayran daha ha?
Bu grupta neler dönüyordu böyle? ve istediğim artık insanların şu çocuğa salyalarını akıtıp bakmamasıydı.
've neden bu konuyla bu kadar ilgileniyorum bilmiyordum. 
Yeni tanıdığım Tao isimli çocuk Sehun'a gözlerini büyüterek baktı ve ''sehun Jongin ile olan tartışmanızı çekmişler. Mükemmel görünüyorsunuz'' dedi. Bu çocuk sarı bir kuşa benziyordu Ve ondan diğerlerinden daha çok koku alıyordum. Kalp atışlarını duymak inanılmaz derecede acı veriyordu. Ve bu onun sadece ultra korunmasız olduğunu düşündürüyordu.
Şaşırtıcı ve iyi bir şekilde kanının akışını duyamadığım tek kişi luhandı. Bunun için şükrediyordum.
Tabiiki bir sebebi vardı.
Sehun daha fazla böbürlenerek '' o kendini beğenmişe gününü göstereceğim'' dedi.
''Sana ne kadar takık olduğunu biliyorsun değil mi'' dedi Tao 
''Büyük aşklar nefretle başlar''
Gözlerimi devirdim.  Neden bu  klişe olmak zorundaydılar ki?
Bu sırada konu nereden geldiyse bana döndü.
Lay meraklı suratıyla ''Ee minseok nasıl gidiyor?'' dedi. ''alıştın mı düzene?
Yeniliklere kolay ayak uydurabilen biriyim dedim. Ve tabiiki sizin gibi insanlar bulunduğum ortamı sevmemde çok yardımcı oluyor. Ardından hemen luhan'a baktım. Kızarmaya başlamıştı.
Sehun her zamanki soğuk bakışlarıyla baktı. ''Afedersin dostum da saçlarının neden bu renk olduğunu ben dahil hepimiz merak ediyoruz''
Al işte zaten mantıklı bir şey söylemesini beklemiyordum.
''Ben merak etmiyorum'' dedi luhan sesi her zamanki gibi zayıf çıkmıştı.
 Onu duymamış gibi yapıp direk sorunun sahibine yöneldim.
 Çok genç yaşta beyazladı dedim. Ben de bayaz kalmasındansa biraz daha gösterişli olsun istedim ve bu renge boyadım.
Dalga geçtiğimi anlayan Lay elini ağzına götürüp kıkırdadı.
Sehun'un suratı ise ifadesizdi. 
''Saçlarını beyazlamasına neden olan olaylar için üzgünüm'' dedi. 
Ona dondurucu bakışlarımdan birini fırlatarak Luhan'a döndüm.
Luhan bir konuda yardımına ihtiyacım var. Bugün kütüphanede buluşsak olur mu? 
Ben bunları söyledikten sonra Sehun'un suratı daha da karardı. 
Ne demeye çalıştığımı anlayan Luhan ''Ee tabi olur''  dedi..
 Sehun'un bakışlarının üzerime sabitlenmesini görmezden gelerek, yemeğimi yemeye devam ettim. 
 

Kütüphaneye adım attığımda Luhan'ın çoktan gelmiş olduğunu gördüm. Çantasını rafların altına bırakmış kitapları büyük bir dikkatle inceliyordu.
İstediğin türde kitaplar var mı bari? diyince olduğu yerde sıçradı.
''Geldiğini farketmedim''dedi bakışlarını kitaplardan ayırarak sonra da ses tonunu alçaltarak devam etti. ''Dün konuştuklarımızı çok düşündüm. sanırım sana yardım edemeyeceğim''
Birden afalladım ve olabildiğince inandırıcı bir şekilde;
Bana yardım etmezsen başaramam dedim.
Seviyemi çok ama çok aşağıya çektiğimi biliyordum. Ama vazgeçmesine de izin veremezdim.
Böyle dedikten sonra yüzüme bakamadı. 
''Tamam'dedi ardından o halde... ne yapıyoruz?''
Beraber kitapları inceleyip, aramakta olduğum belgeyi(!) bulmaya koyulduk. Luhan'ın okuduğu kitaplardan verdiği örnekleri dikkatle dinliyordum. Öyle büyük bir hayalgücü ve fantastik bilgisi vardı ki... O heyecanıyla attığımız her adımı olağanüstü bir nedene bağlayıp mutlu oluyordu. Kendini gerçekten verdiğim göreve kaptırmış görünüyordu.
Ben ise kalın ansiklopedilere bakarken onun hayal dünyasını dinleyerek az sonra yapacaklarımdan pişmanlık duyuyordum.
''Acaba bu kütüphanenin de bir gizli bölmesi var mıdır? Hani şifreyi yazınca ayrı bir oda çıkar ya karşına tüm gizli dosyaların, bilgilerin bulunduğu kitaplarla dolu olanlarından... zamanında nice ayinlere ve büyülerin yapıldığına şahit olmuş bir yer''
Doğrusunu söylemem gerekirse onu buraya çağırmamın nedeni, tamamen boş bir neden üzerine kurulydu... Gizli bir belgeye ulaşmamız gerektiğini sanıp, oraya buraya bakınıp, dolaşırken.. onu bayıltıp kanından bir damla alamazdım. İsterdim ki bize kendi isteğiyle yardım etsin. Seçilmiş olduğunu bilerek ve bunun sorumluluklarını alarak...
İçinde bulunduğum bu durumu pembe diziye dönüştürmeden düşüncelerimden sıyrıldım.
Plan iptal edilmiştir dedim kendime
Hiç olmazsa şimdilik.
ve Luhan'ın yanına dönerek, fantastik düşüncelerine katıldım.
Neden olmasın lu-ge keşfetmeye devam.

** Yeniden merhaba.. Sonunda Minseok'un gerçek kişiliğini ve amaçlarını ortaya çıkaran bir bölümle döndüm. Yorumlarınızı çok merak ediyorummm*** Öneri ve beğenilerinizi de esirgemeyin ^^

ENDLESS LOVEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin