Minseok tekrar bana döndüğünde insandan çok her şeye benziyordu.
***
-MINSEOK-
Geçen geceki olaydan sonra Luhan'ı bir daha görmemiştim. ve o gecenin üzerinden tam bir hafta geçmişti. Kırmızı gözlerim ve sivri dişlerim ortaya çıkalı tam bir hafta olmuştu. Ne kadar sinirlenirsem sinirleneyim o piçi lime lime lime edebilecek hale gelmemeliydim. Luhan'ın saniyenin binde birlik bir diliminde benim bu halimi görmesini unuttuğunu varsaymaya çalışıyordum. Ama onun gibi biri için bu imkansızdı.
Belki de... dedim kendi kendime hiçbir açıklama yapmadan susarsam... Tanrım ne kadar zayıf, çaresiz insanlar gibi düşünmeye başlamıştım böyle
''Ne düşünüyorsam oyum luhan açıklama yapmak zorunda bırakma beni'' Tam olarak böyle söyleyebilmek için nelerimi vermezdim.
Aptal, aşık minseok dedi içimdeki ses yine zihnimin yönetimini ele geçirerek.
Duymamazlıktan gelmeye çalışmak son derece sinir bozucuydu. İnsanlığıma tutunmak isteyen tarafım her zaman benimle bu şekilde konuşurdu.
Luhanla yaptığımız planı bozamazdım. Bir süre daha sabretmeliydim. Ona anlattığım gibi olmasa da o plan gerçekti. Son derece gerçek.
Luhan'a söylediğim okulun merkezinde bulunan eski tapınağın gücünü geri getirmeye çalışan meclis, Aslında soyu tükenmekte olan vampirlerin karara varma meclisiydi. Bu okul bir zamanlar gerçekten çok sayıda vampiri kurtarmış bir yardım eviydi. 1800lerden bahsediyoruz. O büyük savaşta gerçekten büyük kayıp verdik.
Şimdi ise geriye kalan bir orduyu oluşturmaya yetmeyecek sayılarıyla bu vampirler okulda gizli bir bölme yapmışlar, ve ayda bir düzenledikleri ve seçtikleri öğrencilerle ayin ve kutsama törenleri yapıyorlardı.
Kaçıyordum. Çünkü böyle bir şeyin içinde olmak istemiyordum.
Ama onlar hala istedikleri kanı bulamamışlardı.
Luhanı..
O bu okula gelene dek. Saklanmaya kaçmaya devam ettim. Ama onun kokusu beni buraya kadar getirdi.
Artık kim olduğumdan ve gerçeklerden kaçamazdım.
ve beni bulduklarında bana söylenenleri harfiyen yerine getirmek zorundaydım.***
Peşimde tuhaf adımlar duyalı çok olmadı yalnızca 10 dakika...
Luhan derslere gelmiyor, ne yaptığından bir türlü haber alamıyordum. Lay'e ulaşmaya karar verdim. Dersten çıkmış yemekhaneye giden uzun patikada yürürken arkamda bir karaltı ve bir kaç adım hissettim. Tıpkı ilkbaşlarda benim luhan'a yaptığım gibi.. Biri beni takip ediyordu. ve ben arkama döndüğümde ansızın kayboluyordu. Sakinliğimi koruyarak yemekhaneye girdim ve cam kapıyı arkamdan yavaşça bıraktım.Lay ve tao yine en köşeye sinmiş birbirlerine bir şeyler anlatarak yemek yiyiyorlardı. Ama o lanet olası herif yoktu. Aklıma türlü senaryolar geliyor, Bunları durduramıyordum. Luhan ve sehun kayıp... Psikopat sehun kurbanını kaçırıp...
Neden bu kadar fazla cinayet haberi okuyorsun minseok diye düşüncelerime girdi iç sesim.
İlk defa ona bunun için teşekkür ettim.
Yavaş adımlarla lay ve Tao'nun yanına bir sandalye çekip oturdum. Bu halimle soruşturma yapmaya gelmiş dedektiflere benziyordum.
Beni görünce Tao olduğu yerde rahatsızca kımıldandı. Lay ise her zamanki gibi mutluydu hiçbirşeyden haber olmayan, hep kandırılan zavallı lay
''Hey görüşmeyeli nasılsın dostum'' dedi. coşkuyla
Yüzüme en sahtesinden bir sırıtma yerleştirerek her şey yolunda dedim. Sizde işler nasıl sayıca azalmışsınız sanki?
''Sayıca azalmışsınız derken?'' sonra gözleri parlayarak ''Luhan'ı soruyorsan eğer Bir kaç gündür karnım ağrıyor diyip dersleri ekiyor. Bana sorarsan birinden kaçıyor'' dedi.
Bunu söylerken sesindeki dedikoducu ton her şeyi açıklığa kavuşturucu niteliğe sahipti. Bir anda bu kadar zekileşmesine şaşırararak;
Hmmm dedim. Bir şey bilmediğimi göstermeye çalışıyordum, onu merak ettim de ben de kalan bir kaç defteri ve kitabı var.
''Bana getir'' dedi lay ''ona veririm''
Lay llgimi çekmeyen bu cümleyi kurduğunda bakışlarımı Tao'ya çevirdim. ''Peki ya senin sehundan haberin var mı'' dedim sesimdeki sakinliği korumaya çalışarak.
Tao oldukça rahatsız görünüyordu. ''Onu 1 haftadır görmedim'' dedi. En son gördüğümde kütüphaneye gideceğini söylemişti''
Bunu söylediği an midemde nedenini bilmediğim bir rahatsızlık baş göstermeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENDLESS LOVE
FantasyTANITIM: Luhan maceraperest, fantastik kitaplara düşkün ve gerçekliğe pek inanmayan bir çocuk. ... Yağmurlu bir günde tüm hayatı yıkık dökük bir evde değişir. Orada karşılaştığı yabancı... ''Kimsin sen? Kim böyle bir evde saklanır ki? Hem bu üzerind...