Düştüm, beyaz kırmızıya boyandı. Kalkmak için ellerimi kara bastırdım ama daha fazla battım. Dizlerim de batıyor. Korku sırtımda, gözlerimde, kalbimde, her yerimde. Kalkamıyorum denedikçe de daha fazla derine iniyorum. Ne zaman toprağa deyeceğim? Ellerim neden üşümüyor? Kar beyaz rengini kırmızıya bıraktı. Beynimdeki ses öyle yüksek ki kendi sesimi duyamıyorum. İşte o an kaburgalarım kalbime batıyor ve ölüyorum.
~genç kız odasının küçük tüylü halısının her köşesini pamukla kapladı. Hareketleri öyle isteğinin dışındaydı ki, genç kız öyle çaresizdi ki... Kalktı ve kaçıncı olduğunu bilmediği kırmızı mürekkebi ellerinin üstüne boca etti. O ağlıyordu, çok ağlıyordu, arada saçlarını çekiştiriyordu. Halısının üstüne geldi ve kendisini bıraktı. Kalmaya çalışıyordu ama asla kalkamıyordu. Bağırıyordu, her seferinde daha fazla bağırıyordu. Her yer kırmızıya boyanmıştı. Genç kızın hareketleri kesildi ve olduğu yere yığıldı. Gölge bedenini terk etti.
Mel