V-3

672 90 236
                                    


Felix diğerlerine baktı ve içinden "bu çocuklar bir yerden tanıdık geliyor ama nerden" diye düşündü.

Felix, Changbin'in yüzüne garip garip bakarken bir an Changbin'le göz göze geldi ve "Buldum!" dedi. Fakat o bunu içinden değil de dışından söylediğini fark edemeden Chan, "Neyi buldun?" dedi. Fakat Felix hepsinin yüzüne garip garip bakarken Seungmin " Neyi bulduğunu söylemeyi düşünüyor musun?" dedi. Felix, "Ya şey ben onları bir yerden tanıyordum fakat çıkaramamıştım. Tam hatırladığımda da 'buldum' dedim de ben onu içimden dedim sandım ama dışımdan söylemişim. " dedi. Chan "Ee nerden tanıdın peki?" dedi. Felix'te "Hani benim hergun gittiğim spor merkezi vardı ya, onlar oranın sahibi. Ordan tanıdım." dedi.

Onlar orda sessiz sessiz konuşurken diğerleri de pür dikkat onları dinliyolardi. Tabii Changbin Felix'in yüzüne dahi bakamıyordu. Bunu farkeden Minho "Bu o anlattığın çocukmu?" dedi. Changbin ona bakınca neyden bahsetettiğini anladı ve onayladı. Changbin Felix'i birkaç kere merkezde görmüş olsa da tutulmuştu.  Tabii Changbin Felix'in onu hiç takmadığını düşünüyordu. Fakat bilmediği birşey vardı. Felix'te ona tutulmuştu...

                                    OoOoO

Aradan geçen 1 saatte hepsi birbiriyle tanışmış, kaynaşmaya çalışmış, o yaratıkların ne olduğunu düşünmeye çalışmışlardı. Chan eline aldığı telefonu ile haberde gördükleri görüntüleri bir kez daha izlemek için açmış ve daha dikkatli bir şekilde izlemeye başlamıştı. Görüntülere en baştan bakarken Chan, virüslü adamdaki belirtileri, neye karşı hassas olduğunu bulmaya çalıştı.  Çünkü dışarı çıkarlarsa tedbirli olmaları lâzımdı. Ama onlar hiç bir şey bilmiyorlardı.

Chan videoyu izlerken not alamaya başladı.
1- Sese karşı duyarlılar,
2- Görüşlerinde (belki) sıkıntı var,
3- Acı hissedemiyorlar,
4- Insan yiyorlar.

Chan aldığı notları diğerlerine de gösterdi ve dikkatli olmalarını söyledi. 

                                         OoOoO

Saat iyice geç olmaya başladığında çoğunun uykusu gelmişti. Hepsi birbirine boş gözlerle bakarken Chan konuştu;

C- Hepimizin uykusu geldi fakat gece nöbet tutmamız lazım. Hergün ikişerli olarak nöbet tutacağız. Bugün ilk olarak ben ve Felix tutalım. Diğer günleri sonra ayarlarız. Tamam mı? ,dedi.

Hepsi Chan'in dediğini onaylayınca sessizce üst kata çıkıp pike ve yastık alıp tekrar aynı sessizlikle aşağıya inip yatakları hazırladılar. Ardından Chan ve Felix dışında diğerleri yerlerine yerlesip hemen uyumaya başladılar.  Hepsi için çok yorucu bir gün olmuştu.  Chan içinden hiç birine zarar gelmeden bu virüsü atlatmayı umarak nöbetine başladı. 

Gecenin ilerleyen saatlerinde Felix ve Chan zar zor ayakta durmaya başlamışlardı fakat dayanmak zorundalardi. Bir anda üst kat banyodan bir ses geldi. Felix ve Chan yerlerinden sıçrayarak kalktılar. Mutfaktan ellerine aldıkları bıçakla üst kata yavaş yavaş çıkmaya başladılar. Ikiside ölümüne korkuyordu. Chan, çıkmadan önce sessizce Minho'yu uyandırdı ve yukarı çıkmaya başladı.

Merdivenleri çıktıktan sonra sol taraftaki kapıya yavaş yavaş ilerlemeye başladılar fakat hiç ses çıkmıyordu.  Chan önden ilerleyerek kapının kolunu tuttu ve yavaşça indirdi. Önce bekledi ardından hızlı bir şekilde açıp bıçağı öne doğru sürerek etrafa bakmaya basladi. Gördükleriyle çok rahatlamışlardı. Sadece yere bir sabun düşmüştü. Çıkan ses sabuna ait olduğu için Felix içinden 'iyiki o virüslü yaratıklardan biri değildi ' diye dua etmeye başladı. Ikiside bir sorun olmadığını anlayınca haraketlenip aşağıya inmek için yola koyuldular.

Chan aşağıya inmeden önce pencereden dışarı bakmak istedi. Pencereye yavaşça ilerledi ve dışarı baktı. Fakat gördükleriyle çok şaşırdı.  Hemen yanına Felix'i çağırdı ve onunda dışarı bakmasını sağladı. Felix'te Chan kadar şaşırmıştı. Çünkü dışarda virüslü insanlar aynı onlar gibi yerlere serilmiş uyuyorlardı. Disardaki bahçede 5 6 tane virüslü insan vardı ve hepsi üst üste dizilmiş uyuyorlardı.  Sokaktan bir köpek sesi gelince üst üste dizilmiş virusluler kulaklarını tutarak köpeğe saldırmaya gittiler. Köpeği tuttukları gibi parçalayarak yemeye başladılar. Yanlarına bir kaç tane daha  virüslü gelince köpekten tek damla kan  bile kalmadan yediler. (Hayvanlarla bi alıp veremediğim var heralde zavallıları yiyen yiyene xnmxnxm)

Chan ve Felix yukardayken, Minho Changbin ile beraber merakla onları bekliyorlardı. Ikiside konuşmadan birbirlerine bakarken dışardan yüksek bir ses geldi. Hemen yanlarındaki uyuyanlari sessizce uyandırıp yavaşça dışarıya bakmak için pencerenin önün geçip perdeyi açtılar. Jeongin ve Jisung gördükleriyle korkup ağlamaya başladılar. Sakinlesmeleri için  Jeongin'in yanına Seungmin, Jisung'un yanına Minho geçip onlara sarılmaya başladı. Hyunjin olduğu yerde donuk bir şekilde pencereden dışarıya bakıyordu. Changbin ise yukardaki ikiliyi merak ediyordu (daha doğrusu Felix'i). Changbin yavaş bir şekilde ayağa kalkınca Minho ona nereye der bakışı attı. Changbin eliyle yukarıyı işaret edince Minho onu anlayıp onayladı. Changbin yavaş yavaş yukarı çıkmaya başladı. Merdivenleri çıkmayı bitirice yan taraftaki pencerede birbirlerine bakan ikiliyi görünce durdu.

Felix bir anda Chan'a sarılınca Changbin'in kalbinden bir ses geldi. Kırılma sesi. Chan de ona kollarını sarınca Changbin sinirle aşağıya inmeye başladı. İnerken arkasından Chan onu gördü fakat neden o şekilde davrandığını anlamadı. Chan kollarını Felix'ten çekip aşağıyı gösterdi ve yavaş adımlarla aşağıya inmeye başladılar. 

Aşağıya indiklerinde birbirlerine sarılmış ağlayanlarla köşede donmuş bir şekilde duvara bakan ikiliyi gördüler ve yavaş yavas yanlarına doğru ilerlemeye başladılar. Felix Changbin'in yanına geçince Changbin sinirle diğer tarafına döndü. Felix şaşırdı. 'Neden böyle yaptı acaba?', diye düşündü. Ama bir sebep bulamadı.  Tekrar ona doğru gidince Changbin yine diğer tarafına döndü ama Felix hiçte pes etmek gibi bişey dusunmeden tekrar ona doğru bir hamle yaptı. Bu sefer tekrar diğer tarafına dönmesine izin vermeden Changbin'e sarıldı.  Changbin Felix'in ona sarildigini  anlayinca dondu. Felix ona daha da sıkı sarılınca Changbin kendine gelip Felix'e sarıldı. Felix her ne kadar şaşırmış olsa da aldırış etmeden sarılmaya devam etti.

Chan aşağıya inince Felix'in Changbin'e doğru gideceğini anlayınca Chan de Hyunjin'in yanına ilerlemeye başladı . Hyunjin'in yanına geldiğinde Hyunjin'in onu farketmeyecek kadar daldığını görünce ona dokunup kendisine gelmesini sağladı. Hyunjin Chan'i görünce bir anda ağlamaya başladı. Chan gördükleriyle şaşırdı ardından hemen kollarını Hyunjin'in bedenine sardı. Hyunjin sessiz ama bir o kadar korkmus bir şekilde ağlamaya başlayınca Chan kulağına eğilip;

"Herşey geçicek. Size bir şey olmasına asla izin vermicem.", dedi ve Hyunjin'i biraz da olsa sakinleştirmeye çalıştı.  Hyunjin ağlamasını biraz daha azaltınca Chan onda  kollarını çekti ve yüzüne bakmaya başladı. Baş parmaklarıyla yüzüne dağılmış göz yaşlarını silmeye başladı Chan. Ardından diğerlerine bakınca hepsinin iyice sakinleştiğini görünce dikkatleri üzerine çekti ve herkesin uyuması gerektiğini söyledi. Yavaş yavaş hepsi yataklarına geri döndü ve sabah olmasını beklemeye başladılar

Evt. Bu bölümde burda bitmiş oldu. Biraz saçmalamış olabilirim sorry. Neyse. Sonraki bölümde görüşmek üzere BAYSSS :))

Infected▪︎Skz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin