V-5

502 73 130
                                    


Fakat Jeongin daha hala gelmemişti.  Hepsi endişelenmeye başlayınca önden Hyunjin ve Chan ilerlemeye başladılar.  Diğerlerine kapıda kalmalarini söylemişti Chan.

Chan ve Hyunjin yavaş yavaş ilerlemeye başladılar. En kenardaki reyondan marketin sonuna gitmişlerdi.  En sona geldiklerinde reyonun kenarına saklanıp arka tarafta ne olduğuna bakmak için Hyunjin yavaşça kafasını çıkardı. Karşısında yerde yatan 3 tane insan vardı. Görünüşe bakılırsa canice öldürülmüşlerdi. Ilerde onların yan taraflarında yerde yatan Jeongin'i gördüklerinde hızla yanına doğru ilerlemeye başladılar. Hyunjin hemen yanına çöküp yanağına tokat atmaya başladı. Sessizce, "Jeongin kalk hadi Jeongin! Jeongin aç gözünü bişey yok bak hadi yanındayım aç gözünü hadi!"

Chan Jeongin'i uyandırmaya çalışan Hyunjin'in yanından biraz uzaklaşıp diğerlerinin merakını gidermek amaclı reyonun kenarından kendini gösterecek şekilde çıkıp diğerlerine 'bulduk onu' anlamında elini sallayınca hepsi rahatladı. 

Chan tekrar Hyunjin'in yanına geçip Jeongin'e bakmaya basladi. Hyunjin birazcık daha sert vurunca Jeongin'in yüzüne, Jeongin yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı. Hyunjin onun uyandigini görünce hemen ona sarıldı ve sessizce, "Geçti geçti sakin ol tamam mı gidicez burdan." dedi ve elinden tutup ayağa kaldırdı. 

Jeongin yerde yatan insanları görünce kendini tutamayarak arkasını dönüp kusmaya başladı. Hyunjin yavaş yavaş onun sırtını okşamaya başlayınca Chan de hemen gidip su alıp yanına tekrar geldi. Jeongin sakinlesince önce ağzını sildi ardından da ona uzatılan suyu alıp içti. 

Daha fazla orda durmadan sessizce arkadaşlarının yanına doğru gittiler. Hepsi Jeongini görünce çok mutlu oldular. Seungmin hemen gidip kuzenine sarıldı. Daha fazla vakit kaybetmeden ordan çıkmaları gerekiyordu. Çünkü hava kararmaya başlamıştı. 

Hepsi ellerine aldıkları poşetle marketten çıkmıştı. Changbin ve Minho önde elinde silah ile ilerlemeye başladı.  Arka tarafta da Felix silahı ile ilerledi. Diğerlerini ortalarına aldılar ve seri adımlarla ilerlemeye başladılar. 

Yol ayrımının olduğu yere geldiklerinde  yavaşlamışlardı. Minho önden ilerleyip duvarın kenarına geçip kafasını çıkardı ve viruslulerden var mı diye kontrol etmeye başladı. Bir yandan da içinden dua ediyordu. Kafasını çıkardı. Çıkardı çıkarmasına ama korktuğu başına geldi. Ilerdeki evlerin önünden onlara doğru yaklaşan 2 tane virüslü vardı. Minho hemen arkasını dönüp onlara gördüklerini eliyle anlatmaya başladı. Felix hemen kapısı açık bir bina aramaya koyuldu. Şansına hemen yan tarafındaki binanı  kapısı acıktı.  Hemen onlara binayı gösterdi ve ilerlemeye başladı hepsi içeri geçtiklerinde yavaş bir şekilde kapıyı kapatmaya çalıştılar. 

Fakat kapıdan ses cıktı. Eski demir kapı olduğu için istemeden de olsa gıcırdayıp yüksek ses çıkmıştı. Ses çıktıktan çok kısa bir süre sonra dışardan bir bağırış sesi yükseldi. Hepsi korkuyla birlerine baktılar. Öne çıkan Changbin, Minho ve Felix diğerlerini merdivenin başına gönderdiler ve virüslüleri beklemeye başladılar. Hiç biri nefes dahi almıyordu ses çıkıcak diye.

Kapının eski buğulu penceresinden gördükleri kadarıyla bir virüslü onları es geçip marketin olduğu tarafa doğru hızla ilerlemeye başladı. Diğeri ise yavaşça yaklaşıp kapıyı açmak için uzanınca kapıdan çıkan ses ile anında kulaklarını tutup kapıya kafa attı. Gelen darbe ile kapinin eskicami tuzla biz oldu. Kırılan camdan çıkan ses ile çocuklar da korkunca Felix , Minho ve Changbin merdivenin altındaki karanlık boşluğa diğerleri ise sessiz ama seri bir şekilde merdivenden yukarıya çıktılar. Çıkan sesten aşırı rahatsız olan virüslünün bağırarak ordan kaçtığı gördüklerinde merdivenin altından çıkıp diğerlerini çağırmaya merdivenden yukarıya çıkmaya başladılar. Felix aşağıda kalıp etrafı kontrol ediyordu. Gittiklerinden emin olduktan sonra hemen tekrar içeri girip diğerlerinin gelmesi bekledi. Zaten digerleride 2 dakika içinde gelmişlerdi.

Seri ama dikkatli bi şekilde evlerine doğru koşmaya başladılar. Etrafta meydandan gelen garip sesler dışında hiç ses yoktu.

Sokağı döndüklerinde eve geldiklerini anlayıp hızlarını daha da arttırarak evin kapısının önüne geldiler. Chan önden kapıyı açıp içeri diğerlerinin girmesini bekleyip kendi de önce etrafa bakınıp içeri girdi. Arkasından kapıyı kilitleyip arkadaşlarının yanına oturma odasına doğru ilerledi. Hepsi kendini koltuğa atmış koltukta yer kalmayınca da halının üzerine serilmişlerdi. Chan de hemen yanlarına ilerleyip kendini halının üzerine bıraktı. 

Hepsi çok yorulmuş, çok korkmuş ve çok acıkmışlardı. Herkes bi köşede uzanırken göz göze gelmişler ve sessiz bir şekilde gülemeye başlamışlardı.  Psikolojileri bozulmuş, yerle bir olmuştu. Kolay değildi. Ama başaracaklardı. Bilim adamları nede olsa aşı bulmaya çalışıyorlardı ve bu o kadarda kolay bişey değildi...

Felix ve Minho hazırladıkları yemekleri masaya yerleştirmiş diğerlerini de çağırıp yemeye başlamışlardı. 

Kısa ve boş bir bölümle YINE karşınızdayım ehehehe. Bu bölüm biraz kısa oldu öbürlerine baka ama obur bölümde biseyler olucak gibi Ihihihih. Neyse çok boş yaptım yine öbür bölümde görüşmek üzere BAYSS :))

Infected▪︎Skz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin