YEMİN EDERİM BU SON
"Anne ya çocuk musun?" Chan annesine yediremediği yemeği bırakıp ofladı. Minho'ya baktığında omuzlarını düşürmüştü. "Sen de mi?"
"Yemeyeceğim. İğrenç tadı."
"Anne yemeğe iğrenç diyor." Chan sevgilisini annesine şikayet ederken kadın masayı oğluna doğru ittirdi. "Haklı."
"Yuh." Chan göz devirerek kaşığı tekrar eline aldı.
"Hadi aç ağzını anne, lütfen."
"Yemeyeceğim. Berbat tadı, sen ye de görelim." Chan gözlerini yumup Minho'ya baktı.
"Bileklerimi keseceğim şimdi. Yesene lan."
"Yemem."
"Götümü ye Minho, götümü." Chan oturduğu yerden kalkıp hemşire çağırma düğmesine basmış, dakikalar içinde gelen hemşireye bakmıştı.
"Bir sorun mu var?"
"İkisi de yemekleri yememek için direniyorlar." Hemşire yemeklere bakıp hafifçe yüzünü buruşturdu. "Haklılar."
"Bir çare bulamaz mıyız? Bir saattir yesinler diye yalvarıyorum, tek lokma yemediler."
"Serum takviyesine geri dönmek için doktorla konuşabilirim ama o yemekleri yemelerinden yana olur."
"Açlıktan ölüp gitmesinler de." Hemşire gülerek onaylayıp dışarı çıkarken Chan da gülümsemişti.
"Fingirdeme millete."
"Acıkınca saçmalayıp agresifleşiyorsun."
"Ben de gördüm, fingirdedin kıza."
"Sabır, sadece sabır." Chan kendini koltuğaatarken Minho ve annesi birbirine hayali beşlik çakmışlardı.
"Hah, sabırmış!" Minho role devam ederken, Chan'ın varlığında ve yokluğunda iyice yakınlaşıp neredeyse arkadaş oldukları kadın gülmüştü.
"İyi anlaşacağınızı bilseydim sizi geçen sene tanıştırırdım." Chan gülümseyerek ikisine bakarken kadın güldü.
"Minho'nun yürümesi gerekmiyor mu? Kalk gezdir sevgilini, çok konuştun başım ağrıdı." Kadın yatağına uzanırken Chan plastik tepsilerdeki yemekleri çöpe döküp kalkarak sırtını kütletti.
"Sen de yürüyeceksin."
"Akşam yürürüm ben. Halim yok." derken odaya hemşire girmişti. Elindeki serum torbalarını askılara astı. "Yemek yememekte ısrarcıymışsınız."
"Tadı berbat şeyler kusma isteğimi arttırıyor." Minho çocuk gibi huysuzlanırken Chan kenara geçmiş onu izleyerek sırıtıyordu. Minho ona 'hayırdır' bakışı atınca omuz silkti. "Çocuk musun sen?"
"Pasif göndermesi mi yaptın bana sen?"
"Yok canım, ne alaka?" Chan alayla gülerken Minho göz devirip serum için dirseğinin içine alkol süren kadına baktı.
"Elime takın."
"Zor olur."
"Kolumu acıtıyorsunuz."
"Minho karışma da işini yapsın kadın."
Minho göz devirirken kadın yine de Minho'nun istediği gibi elinin üstüne taktığında bu sefer de acıdığı için mızmızlanmıştı. Chan hemşireye onu görmezden gelmesini söyleyerek teşekkür ettiğinde Minho kadının arkasından el hareketi çekti.
Chan derin bir nefes alırken sevgilisinin elini tutmuş, parmaklarını kenetleyerek annesine ek sallayıp odadan çıkmıştı. Minho, bir eliyle elini, bir eliyle serum askısını tutarak yürüyen sevgilisinin omzuna yaslandığında Chan ona döndü. "Neyin var hırçın kedi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love with fight [MinChan]
Teen FictionMinho, hem kavga dövüşü hem de Chan'ı seven, arkadaş grubunda ilk patlayan gizli gaydir. ana ship: minchan yan shipler: hyunsung, jeonglix, changmin yarı texting fic işte