love with fight [MinChan]

45 - Ö

günaydın

wattyi ve love with fightı çok özlediğimi fark ettim

bu bölüme yorum sınırı koyamam ama ösmsösmsösm bence beni mutlu etmek için bolca yorumlarsınız

iyi okumalar~

"Minho bir bakar mısın bebeğim?"

Minho odadaki yataklarından kalkıp Chan sürekli lastiğiyle oynadığı için belinden düşmeye başlayan pijamasını yerlere sürüye sürüye salona girmiş, ada tezgahın arkasında kalan sevgilisine bakmıştı. "He?"

"Bu ne hal lan?" dedi Chan sevgilisini süzerek. "Hala yatakta mısın sen?"

"Napim?" demişti Mimho hiç umursamayarak. "Önemli bir şey mi var?"

"Dersin yok mu?"

"Var ama gitmiyorum. Nemrut karı rezil etti beni geçen derste, biraz unutulsun." demiş, kendisinden farksızca pijamalarıyla duran sevgilisinin yanına geçip arkadan sarılarak çenesini omzuna yaslamıştı. "Ne yapıyorsun?"

"Sanırım cupcake ama olduğundan emin değilim." Minho gülmüş, parmağını karışıma batırmıştı. "Ne yapıyorsun?"

"Tadına bakacağım."

"Çiğ o daha."

"Böyle de yenilebilir, yemek yaparken her şeyi yiyebilirsin. Bu yüzden yemek yapmayı seviyorum." demiş, parmağının ucundaki kek karışımını emip bir süre beklemişti.

Chan omzunun üstünden başını çevirip sevgilisinin yüzüne üfledi. "Ee, olmuş mu?"

"Çok iyi olmuş lan, aferin, gelişiyorsun." Minho sevgilisinin kalçasına şak diye vurmuş, dudağının kenarını öpmüş ama bu yetmeyince elini yanağına koyup dudaklarına dudaklarını bastırmıştı. Chan elindeki çırpıcıyı bırakıp kabı duvara doğru ittikten sonra Minho'ya tamamen dönüp onu tezgahla arasına alarak belini kavradı. İlk geri çekilen o olduğunda Minho gülmüştü.

"Ne o, nefesin tükendi?"

"Yaşlanıyoruz."

"20 yaşındasın."

"Olabilir, sen hala 19'sun."

"Bir hafta sonra 20'yim." Chan sevgilisinin boynunu keserken Minho konuşmaya devam ediyordu. "Niye hocanın ne yaptığını sormadın?"

"Ne yaptı?" derken bile hala yüzüne bakmıyordu. Minho Chan'ın çenesinden turup başını kaldırdı. "Gözlerime bak ki anlatayım, sikine takmıyorsun beni."

"Ayıp ediyorsun en çok oraya takıyorum seni."

"İğrenç pislik azgın şeref yoksunu kaba herif. İğrenç pislik ya. Git uzak dur." Minho sevgilisini hafifçe iterken Chan daha sıkı sarılıp yanağını öptü. "Demedim bir şey, ne oldu hocayla?"

"Ya bak labaratuardayız tamam mı? Bilgisayarımda ölü piksel vardı, zaten milattan önceden kalmış bilgisayarlar."

"Laptop'ını aldığım gün mü?"

"He, sunumun uğruna dersimde azarlandım. Hep senin aşkından bunlar. Neyse, kadının verdiği kodları yazarken ölü piksele denk geldim bu yüzden yanlış yazdım. Program tanıtımındaki animasyonun şekli kaydı slime gibi bir hal aldı göremediğim yer yüzünden. Sonra uyuz karı beceriksiz olduğumu söylerek güldü." Minho sevgilisinin kolları arasında dönmüş, raftaki kek kalıbını alıp yağı sürerek Chan'ın hazırladığı karışımı dökmüştü. her yere eşit dağıldığıma emin olurken Chan ensesimi öpünce güldü.