46-Ö²

3.9K 278 127
                                    

Minho akşam saatinde, üç saatlik bilgisayar sınavının yorgunluğuyla okuldan çıktığı gibi aldığı smoothiesinin keyfini balkondaki koltuğa oturarak çıkarırken Chan içeride playstationdan arkadaşlarıyla oyun oynuyordu.

Online bağlandıkları için o kadar da gürültülü bir oyun olmasa da Chan'ın sesi dışarıya kadar geliyordu.

Minho gülerek ağzındaki pipeti ezmiş ve üst kattaki teyzenin bağırması için ondan geriye saymaya başlamıştı.

"Üç... iki..."

"Bıktım her akşam her akşam! Saygı da kalmamış bu gençlerde. Sessiz oynayın oyuncağınızı!"

Minho başını geriye atarak kahkaha attı.

"Chan sessiz oyna." diye seslense de, Chan kulaklığından dolayı unu duymamış ve açık bir küfür savuemuştu. Minho gülerek başını eline yaslamış, Seul'e göre daha çok olan yıldızları saymıştı tek tek.

Smoothiesi bitene kadar Chan'ın gürültüsü ve serin havayla rahatlamıştı. Saçma bir şekilde balkona oturunca Chan'ın bağıra bağıra oyun oynayışını dinlemeyi seviyordu.

"Üstüne niye bir şey olmadın?" diyen Chan'ın elindeki polar hırkaya gülerek baktı.

"Romantiksin yine."

"Senin için oyunu bıraktım ve serverdan düştüm. Git şunu hasta olacaksın." dedi Chan hırkayı uzatırken. Minho elindeki bardağı kenara bırakmış, hırkayı omuzlarına koyarak yanını pat patlamıştı. "Oyuna girmiyorsan gel."

"Girmeyeceğim." dedi sevgilisinin yanına otururken. İkisi bir süre sessizce otururken Minho elini Chan'ın eşofmanına sokmuş, soğuk eliyle sıcak bacağına dokunmuştu.

"Sokacağım elini bir tarafına. Buz gibi."

"Isıt beni Chan-ah."

"Arsız. Üst kattaki teyze duyacak şimdi." Minho omuz silkmiş, dizlerinin üzerine oturup Chan'ın elini tutarak öne doğru eğilmişti. Üst katı göremese de sesinin net gideceğine emin olduğu bir anda yüksek sesle konuştu.

"Ah- Daha hızlı Chan! İşte! Ah!"

Chan gülerek onu kendine çekip kalçasına hafifçe vurarak dudaklarına dudaklarını bastırdı. "Yapma şunu, kadın kovduracak bizi."

"Ya bana ne bana ne? Kendi balkonum istersem sevişirim. Demirlerden sarkıp ne yaptığımıza bakması beni deli ediyor." dedi Minho oflayarak.

"O yüzden üstte olduğunda da alttaymış gibi inleyip duruyorsun değil mi?" dedi Chan gülerek.

"Hehe, bizim odanın üstünde kalıyormuş o da. Oh, canıma değsin." Chan başını geriye atıp gülerken Minho fırsatı değerlendirmiş, Chan'ın boynundaki yerini alarak yavaşça emmeye başlamıştı.

"Minho..."

"O kadına inat balkonda sevişeceğim bugün."

"Sevgilim saçmalama."

"Bakmasınlar. Ne ilgilendirir onları?" dedi Minho sevgilisini koltuğa itip üstüne çıkarken. Eli kolu rahat durmuyordu bir türlü.

"Videomuzu çekip yayınlasalar hoşuna mı gider?"

"Işık açık değil, nereden görecekler? İçeriyi de kapatmışsın." Minho inatla balkonda sevişmek isterken Chan ofladı.

"İmdat ya."

"İstemiyor musun?" dedi Minho tehditvari bir şekilde.

"Neden balkon, anlatsana biraz."

"Hemen." dedi Minho boğazını temizlerken. "Sapığın teki olduğumdan elalem götümü başımı görsün istiyorum bu yüzden balkonda sevişesim var. Teyze rahatsız oluyorsan camını kapını kapat şap şup sesler duyarsın bak. Sonra 80 yaşında libidonla uğraşmayalım!" dediğinde Chan sevgilisinin göğsüne vurdu.

love with fight [MinChan] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin