Bölüm 8

30 8 4
                                    

2018 sonbaharı

Yaralarım iyileşeli birkaç hafta olmuş  her gece acaba bugün de uykumda yürür müyüm diye endişeyle yatağa girmekten bunalmış ve artık bu konudan sıkıldığım için bugün bir değişiklik yapıp kafeye gitmeye insan içine karışmaya karar vermiştim. Çalışanlar beni görünce fazlaca şaşırmış olacaklar ki kafe bir anda dışardan görünen sükunetini ve huzurlu atmosferini kaybetmişti. Aylarca uğramamamın sebebi çalışanlara ve şeflere güvenmem miydi? Pek sanmıyorum. Sıkılmıştım sadece.

Her zaman böyleydim. Birine ya da bir şeye ilgimi çabucak kaybediyordum. Bir gün sevdiğim şeyi diğer gün sevmiyordum. Tutkuyla bağlı olduğum bir işim bir hobim ya da bir insan hiç olmadı. Ne kadar ironik hobilerle insanları bir tutuyorum. Fark etmiyordu işte hepsi aynıydı gözümde. Hepsi değersizdi. İnsan dışarıya karşı ne kadar rol yaparsa yapsın kendini kandıramaz. İçten içe ne kadar korkunç bir insan olduğumu biliyordum. Birdenbire çıkıp gelmem kafede bir panik havası estirirken teftişe gelmişim gibi etrafa dikkatli bakışlar atıp biraz bu durumla eğlenmeye karar verdim. Gözlerim eşyaların ve insanların üstünde memnuniyetsizce gezinirken tam o anda çalışanlardan biri elindeki kahve dolu bardağı yere düşürüp kırdı. Tedirginliği yüzünden ve tüm vücudundan anlaşılıyordu. Normalde ben olmasam böyle bir durumda çalışanlar bardak kıranı alkışlar ve gülüşürlerdi. Çoğu kafede bu bir gelenektir. Ama şimdi ben vardım herkes telaşla ne yapacağını şaşırmış ortam gittikçe geriliyordu. Bu kadar korkunç bir insan mıydım? Benden korkmaları için hiçbir özel çabaya girişmemiştim. Bugüne kadar hiçbir çalışanıma sesimi bile yükseltmemiştim. Varlığım bile onları korkutuyor ve geriyordu. Ne kadar da bana uygun bir durum.

Haklılardı benim gibi suratsızı kim ne yapsın. Bir şeyler yapmam lazımdı ortamı yumuşatmak için kafenin kenarından tek başına bir alkış duyuldu durmadan devam ediyordu. Benim alkışım. Gülerek alkışıma devam ettim diğer çalışanlar da nihayet katıldığında ortamdaki gergin hava biraz da olsa dağıldı. Sessiz insanlar neden korkutucu gelir ki diğerlerine? Sessizlik korkutur insanı ve aslında sessiz insanlar anlatacak en çok şeyi olanlardır. Konuşan insanlar günlük telaşlarla meşgul olup asıl dertlerini unutabilir ya da birileriyle paylaşıp rahatlayabilirlerdi. Bense kısacık minicik bir an zihnimin yatışması için her şeyimi verirdim. İki dakikalık bir huzur parçası istemek çok büyük bir mesele olmasa gerek. Ben artık düşünmek istemiyordum. Düşüncelerimle kavga edip bir karara varıp sonra başka bir düşüncenin aklımı çelmesiyle boğuşup durmak zihnimde boğulmak istemiyordum. Yani anlayacağınız benim gibi sessiz insanların kafalarının içinde halledemedikleri bir kavgaları olduğu için dış dünyadaki meselelere sıra gelmiyordu. İnsanı en çok düşünceleri yorar. İşte bu yüzden çok uzun süredir yorgundum ben. İşte bu yüzden başka hiçbir şey yapmak ne içimden ne de elimden geliyordu. Sadece içimde kendimle savaşıyordum.

Kafeye geldiğim günü annemin abimle beni akşam yemeğine çağırdığı günle denk getirip ikisini aradan çıkarmayı planlamıştım. Ayrı günlere bölüp fazladan iş çıkarmak benim asla yapmayacağım bir şeydi. Elimden gelse tüm hayatımı bir güne sığdırıp tek bir günde yaşayıp ölmek isterdim. Gündüz evden çıkarken dışarıda harika bir sonbahar havası vardı ve içimden yürümek gelmişti arabamı almadan çıkmıştım evden. Şimdiyse hava birden bozmuş yağmur yağmaya başlamıştı. Abimden beni kafeden almasını istedim. Eczanesine gittiğim günden beri ilk defa görüşüyorduk. Yüz yüze gelmek benim için çok zordu gözlerinin içine bakamıyordum. Sanki her an bir lafımla kendimi ele verecekmişim gibi hissediyordum. Havadan sudan konuşmak bile beni geriyordu bu durumda. Kendimi sakinleştirmem gerekiyordu. Bakışlarımı arabanın penceresine kaydırdım. Yağmur iyice şiddetlenmişti cama vuran damlaların oluşturduğu şekilleri izlerken yan tarafta ışıklar içindeki sahil manzarasını kaçırıyordum. Sakinleşmiş gibiydim bir anlığına rahatladığımı hissettim. Tabii uzun sürmedi. Zihinsel sükunetimi abimin açmasından deliler gibi korktuğum konuyla ilgili sorusu böldü.

SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin