Bölüm 2

109 34 7
                                    

"Dur artık böyle devam edemezsin."

- Kim oluyorsun da bana ne yapacağımı söylüyorsun?

"Birilerine anlatman lazım durumun gittikçe kötüleşiyor. Gerçeklik algını tamamen yitirdin."

"Seni gammazlayacak sana kazık atacak."

- Ben her şeyin farkındayım her şey kontrol altında.

"Hayır hiçbir şey kontrol altında değil onun sana söylediği şeyleri yapıyorsun seni manipüle ediyor bana güvenmen lazım."

"Güvenini kazanıp sana ihanet edecek.

- Sus artık sus. Hepiniz susun. En başından beri planın buydu değil mi yanımda durup güvenimi kazanmak sonra da bana ihanet etmek.

"Bunları o söylüyor değil mi?"

"Sana ayak bağı olmaktan başka bir işe yaramıyor seni engelliyor. Daha fazlasına sahip olabilirsin onsuz daha iyi olacağız. Kurtul ondan."

Haklıydı son zamanlarda bana fazlasıyla zorluk çıkardı. Artık kararlarımı sorgulamaya bana itaat etmemeye başladı. Onsuz daha iyi olacağız.

Kollarından yakaladığım gibi bir yumruk attım. Burnu kırılmış olmalı kanlar boşalıyor. Eğilip karnından yakalama çalışırken bir anda çeneme bir tekme yedim. Tekmenin verdiği şokla afallamış ve daha kendime gelememişken bir tekme de karnıma yiyorum. Nefes alamıyorum dizlerimin üzerine çöküp kollarımla karnımı sarıyorum. Nefesimi toplamam lazım. İşler istediğim gibi gitmiyor. Karşımda eğilip bana bir yumruk atıyor bir yumruk daha. Son yumruğunu havada yakalayıp sağ yanağına diğer elimle bir yumruk indiriyorum üstüme atladı yerde boğuşuyoruz. Altından kurtulup kaçmaya çalışıyorum. Arkamdan atılıyor ayağa fırlayıp sırtına tekmemi geçiriyorum önümüzde duran sehpanın kenarı gözüme çarpıyor saçlarından tutup başını kaldırıp tüm gücümle sehpanın kenarına geçiriyorum. Çarpmanın etkisiyle tüm vücudu seğiriyor alnında devasa bir yarık oluşuyor kanama ince bir çizgi halinde başlayıp gittikçe artıyor yara açılmaya devam ediyor. Onu öldürüyorum. Yeşil gözlerinin etrafındaki damarların gittikçe kırmızılaştığı ve patlayacakmış gibi belirginleşmesini izliyorum Ellerimin altında atan kalbinin çırpınışlarını hissediyorum titriyor. Kesik kesik hırıltılı nefesler alıyor. Ellerimi boynuna doladım zayıf nabzı avuçlarımın içinde atıyor başından akan kanlar tüm boynuna yayılmış elimde yapış yapış bir his bırakıyor. Alnındaki kanayan yaradaki açıklıktan kanla birlikte değişik bir sıvı daha akıyor ve bu midemi daha da bulandırıyor kusmamak için kendimi zor tutuyorum. Şimdi ne yapmam gerekiyor.

"Nefesini kes acınası varlığına son ver. "

Tereddütle elimi boynuna daha da bastırmaya çalışıyorum vücudum istemsizce titriyor.

"Neyi bekliyorsun hadi öldür onu. Yaşamayı hak etmiyor seni hiçbir zaman anlamadı sen onu öldürmezsen o seni öldürecek neler planladığını hepimiz biliyoruz. Senin canını almak için fırsat kolluyor."

Gözlerim yaşlarla doluyor görüşüm bulanıklaştı böylesi daha iyi sanki onu değil de herhangi birini öldürüyormuşum hissiyatı veriyor. Gözyaşlarım ve terim alnına damlıyor sonuna kadar açık olan gözlerine giriyor çektiğim acıyı tarif edemiyorum. Onun yüzünden mi ağlıyorum ona mı ağlıyorum bilmiyorum. Çıkardığım boğuk sesleri ve hırıltıları dizginleyemiyorum.

- Beni anlaman gerekiyordu. Aptal beni anlasaydın bu durumda olmayacaktık. Beni anlaman gerekiyordu. Seni şimdi öldürmezsem sen beni öldüreceksin. Şu an ölemem daha gitmem gereken yerler tanışmam gereken insanlar var orospu çocuğu benimle gelip benden onları çalmaya nasıl cüret ettin. Şu an sahip olduğun her şey benim sayemde senin ellerinde. Öl. Ölmeyi hak ediyorsun. Sensiz daha iyi olacağız. Sensiz daha iyi olacağız. Sensiz daha iyi olacağız.

Tüm gücümle boğazına yapıştım ayakları benden kurtulmak istercesine çırpınıyor tırnaklarını etime geçiriyordu. Neden ölmüyor neden bu kadar uzun sürdü. Öl artık öl! İstemsizce bağırıyordum vücudum adrenalinle dolmuştu gözeneklerimden terler boşalıyordu. Bir an sonra çırpınan ayakları durdu elleri gevşedi ve bilinçsizce yere düştü. boş gözleri bana dikilmiş ağzı yarı açık kalmıştı. Şöyle bir bakınca bir olay karşısında şaşkınlıkla donakalmış gibi görünüyordu. Gözleri beni dehşete düşürdü bakamıyordum. İstemsizce uzanıp gözlerini kapattım. Bitmişti o artık yoktu ben birinin canını almıştım. Ne kadar süre başında bekledim bilmiyorum. Kafasındaki devasa kanla kaplı yara olmasa uyuyormuş gibi görünebilirdi. Ama şu anki hali gerçekten vahşice öldürüldüğünü gözler önüne seriyordu. Ölü bedenine baktım gözlerimden yaşlar boşalıyordu.

Onu öldürdüm! Ölü bedenine sarıldım sanki uyanmasını umarak birkaç kez sarstım. Saatlerce haykıra haykıra ağladım. Ben öldürdüm onu ben öldürdüm. Ben Aaron'ı öldürdüm.

Başından sonu belli olan ucuz bir roman gibiydi hayatım. O yüzden şimdi Aaron'ın öldüğünü söylemekte bir mazur görmüyorum. Tabii en başlarda daha Aaron yokken bile bir gün onu öldüreceğimi biliyordum. Öngörü değil bir gereklilikti bu. Yolumuza devam etmek için şehrimizi terk etmemiz gerekir değil mi?

SANRIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin