Kardeş elementler

KAOLO YA KARŞI MÜCADELE

Zana dan
Özgürüm ve ikizimleyim. Ablamlar çok büyümüş. Sizi görmeyeli neler olmuş canım kardeşlerim. Gümay ablam kanka yapmış. Oooo neler olmuş ben yokken. Birde ben bir anlayamadım bu Arda kim? Ona pek güzenmedim. Gerçi Günay ablam onu dövmüş ablama yürümüş sanırım. Keşke bende onların yanında olsaydım bu macerada. Ada ablaya çok ısındım. Ablama iyi davranıyor ve tatlı biri ama ablamın dediğine göre galiba bazen çok sinirli olabiliyormuş. Arda abiyi dövmüş bir ara ablama yürüdü diye. Ya ben bu Arda ya ısınmadım dedim de çocuk çok çekmiş bizimkilerden be. Acıdım şimdi. Ama şimdi zaman o küçüc0k odada kaldığım sıkıcı zamanları unutma zamanı. Zaman özgür olma zamanı. Zaman beni bu cehennemde tutan kişiyi cehenneme yollama zamanı. Zaman ikzimle zaman geçirme zamanı yani Zamanla. Nekadar çok zaman kelimesini kullandım be😂.
Su dan
Babamın yanına gitme ve zafer ilan etme zamanı. Çok zor olucak gibi ama çok ta kolay. Bu konu hakkında hiç bri şey bilmiyorum. Bildiğim tek şey mutlak gücün yüce kaolo yu yendiği. Sanki biraz daha babamızın günlüğüne bakmalıyız. Bir şeyler daha öğreniriz en azından şu kaololar hakkında.
Su: Bence biraz daha bakmalıyız günlüğe. Belki bir zayıf noktaları vardır.
Arda: Su haklı. Mutlak güç onları öldürüyor ama belki bir şeyde onlara zarar veriyordur.
Toprak: Aranızda en zeki olarak işe parmağımı basmak istiyorum. Burası çok karanlık. Belki ışığa alerjileri vardır. Mantıksız mı? Bence değil.
Zana: Abim haklı. Eee nasıl burayı gündüz ışığı ile donatıcaz?
Günay: Onu bana bırakın.
Der ve sabah olur. Kaoloların çığlıkları duyulmaya başlar.
Günay: Oha ben bunu sevdim.
Su: Görünmemeye çalışın.
Yazar dan
Kaolo lar acıdan her tarafa telaşla koşuyordur. O anda bir kaolo onları görür.
Günay dan
Yakalndık! Eyvah hiç güzel şeyler olmayacak.
Kaolo: Yüce kaolom çocuklarınız geldi.
Yüce kaolo: Hepsini odalarına atın.
Zana: Sakın! Ben orda 10 yıl yaşadım bir daha girmem oraya.
Kaolo: Paşa paşa odalarınıza
Yazardan
Hepsi odalarına atılır. Aralarında cam duvar vardır. Birbirilerini görüyor ve duyuyorlardır ama cam yüzünden mutlak güç birleşemiyordur. O sırada başka bir kaolo gelir.
Kaolo Mary: Ben sizin babanızın yeğeniyim yani kuzeninizim amcanızın kızıyım ve evet bende kaoloyum.
Hava: Bize yardım etmek için mi geldin?
Mary: Ay hiç güleceğim yoktu ben siz yardım? Oy nenem! Daha gerçekçi hayaller kurun lütfen. Bem sadece buraya kendimi tanıtmak için geldim ve birazdan küçük erkek kardeşim de gelicek tek tek tanıtıcaz kendimizi çünkü bize alışmanız lazım. Anlaşıldı mı?
Günay: He he.
Yazar dan
Mary nin erkek kardeşi Bill gelir.
Bill: Ablam benden bahsetmiştir. Neyse ben Bill ve bize bana anneme babama ablama en önemlisi bana alışmanız gerek. Ha ablam yaşımızı söylememiştir şimdi ben 14 ablam 16 yaşında.
Su: Ay yine biri benle yaşıt. Niue herkes benle yaşıt çıkıyor?
Arda: Senle tek değil ben, Ada, Ateş le de.
Su: Aman şimdi sıra kimde? Annen mi yoksa baban mı?
Yazardan
Sırada anneleri gelir yani kaolo Ashley ve sonra da babaları yani kaolo Jackson.
Ada: Benim bellek doldu artık başka birini kafama kaydedemicem.
Arda: Aynen benimde.
Su: Nezaman çıkıcaz bu cehennemden.
Zana: Asıl ben ne zaman çıkıcam burdan.
Arda: Bir yolu vardır. Sizin sihir güçleriniz var be! Ateş mesela yaksın camı.
Ateş: Cam patlayabilir.
Arda: Kurtulmanın tek yolu
Toprak: Cam patlamaz korkmayın çünkü; bu kırılmaz cam yani ısıya karşı dayanıklı ama eğer çok fazla ısı varsa çatlayabilir. Yani kırılabilir.
Ateş: Tamam ozaman denemekte fayda var.
Yazar dan
Ateş güçlerini kullanır ve cam patlamaz aksine çatlar ve tek tek kırılır ve ordan kaçarlar. Beraber babalarının yanına gitmeye çalışırlar ama Mary ve Bill e yakalanırlar...