Medya:Alis Kamer (Adin)
Doktorun odasında sekiz kişiydik. Havada ki gerginliği on kilometre öteden bile hissedebilirdik. Herkes doktorun söyleyeceklerini bekliyordu.
Ben dokunuşlar ağlayacak bir haldeydim. Bilmem kaçıncı kez duygusallığıma sövdüm. Olmayacak yerlerde gözlerim dolar ve ellerim titremeye başlardı. Şuan ellerim titremiyor belki ama doktor konuşunca ne yapacağım hakkında bir fikrim yok.
Abimin yanında oturuyordum, ona sokulabileceğim kadar sokuldum. Kokusu içime çektim. Ağır bir kokusu vardı ama hoştu bana her zamanki hallerimizi hatırlatıyordu.
Kafamı göğsünden çektim ve dolu gözlerimle ona baktım onunda gözlerinde bir parça bile olsa korku vardı. Onunla kan bağım olmaması ihtimalinin korkusu.
"Bana öyle bakma Alis sanki birazdan ölecekmişsin gibi." Hafif bir kıkırdama çıkıverdi ağzımdan.
"Merak etme seni hiçbir zaman bırakmayacağım. Hem ben olmasam kim sevgililerini kaçıracak." Bunu söylediğimde ellerine bakıp sırıttı.
"Doğru, bunu unutmuştum."
"Abi beni bırakmayacaksın değilmi, eğer ben gerçekten senin kardeşin değilsem annem ve babam bir saniye düşünmeden beni onlara verir."
Ellerimi koca eline alıp gözlerimin içine baktı.
"Kan bağı olsun olmasın sen benim kardeşimsin." Ona bakmamak için odanın içindeki her yere baktım.
Karşımızda oturan tahminen benden bir iki yaş küçük çocuğa odaklandım. Telefonuna bakıyordu. Kumral saçları, ela gözleri vardı. Sanırım telefonunda baktığı bir şey hoşuna gitmemiştiki yüzünü ekşitti. Böyle çok tatlı gözüküyordu.
Odadaki diğer kişilere çevirdim gözlerimi. Çocuğun annesi ve babası konuşuyordu. Yanlarındaki kızda sakız çiğnerken telefonuna bakıp sırıtıyordu.
Gözlerimi onlardan çekip Abime baktım, bana bakıyordu en sonunda konuşacak cesareti kendimde bulup elimi abimin yanağına koydum.
"Beni birakmasan iyi olur yoksa bensizliğe alışamayıp intihara falan kalkışabilirsin." Bu söyledigim üzerine bana daha sıkı sarılıp başıma küçük bir öpücük bıraktı.
Alaycı bir şekilde "Kesinlikle." Dedi.
Yaklaşık yarım saat sonra doktor odaya girdi. Herkes ona bakıp gergin bir şekilde nefes aldı. Doktor yerine oturduktan sonra elindeki dosyayı babama uzattı. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"On altı yıl önce bebekler karıştırılmış. Bunu yapanların cezası verilecektir." Dedi bir çırpıda.
Bu dedikleri belki onun için hiç birşey ifade etmedi ama bazı hayatları toza dönüştürdü. O an sanki nefesim kesilmiş gibi hissettim. Belki benimde benimle oyun oynayacak bir annem bana masal okuyacak bir babam olabilirdi ama birilerinin yaptığı bir hata bizim hayatlarımızı mafhetmiş oldu.
Abim elimi sıkıp başımı göğsüne koydu. O sırada benim lanet göz yaşlarım yanaklarımdan usulca akıyordu. Ağzımdan hıçkırıklar birer birer kaçtı. Yanaklarımı tisortumün kollarına sildim ve başımı annelere çevirdim onlar ise o arada gerçek kızlarıyla konuşuyordu.
Gerçek ailem ise bana bakıyordu. Üstümdeki gözlerine dayanamayıp abime döndüm "Abi şimdi ne yapacağım ben?"
"Alis onlarla git. Kaçmaya calışsan bile velayetini aldıkları anda başka seçeneğin kalmaz. Onlara alışmaya çalış tamam mı? Hem ne olursa olsun ben senin abinim ne zaman istersek görüşebiliriz."
Derin bir nefes aldıktan sonra devam etti "Sadece farklı evlerde kalıyoruz gibi düşün."
Ben kafamı yere doğru eğdiğimde abim çenemden tutup ona bakmamı sağladı "Dediklerimi unutma."
Derin derin nefesler aldıktan sonra Abime sıkıca sarıldım ve kulağına "Seni seviyorum abi." Diye fısıldadım.
"Bende seni tipsiz yaratık." Dediğine güldüm çünkü o bana hep böyle derdi. Bende ona vatan haini derdim, bu lakabı benden gizli hir şekilde donatlarımı yediği için verdim. Bence uygundu.
"Hahaha." Dedim düz bir sesle " Gerçekten çok komik vatan haini."
"Of Alis deme bana şöyle yanlış anlaşılıyor." Dedi sahte bir kızgınlıkla.
Biz böyle atışırken gerçek ailem yanımıza geldi "Alis ben annen Melek, bu da baban Kemal." Ben onlara ruhsuzca bakarken Melek Hanım ve Kemal Bey bana samimi bir şekilde bakıyordu. Nedense şimdiden onlara yakınlaşıyor gibiydim.
Eliyle yanlarındaki çocuğu gösterip "Bu da kardeşin Mete." Dedi.
Bide kardeş bozuntuya çıktı başımıza aq.
Çocuk bana sert bir şekilde bakıyordu. Bende ona ne ayak bakışlarımdan yolluyordum. Bana göz devirip başını abime çevirdi.
Abim ise "Alis ben annemlerin yanına geçiyorum gidince beni ara."
Annemlerin diyince gereksiz üzüldüm sonuçta bana yıllardır anne babalık yapmamışlardı ama yinede onları ailem biliyordum. Abime dönüp olumlu anlamda kafamı salladım. Bana gülümseyip gitti.
Melek Hanım beni arabalarına yönlendirdi. Bende arabaya geçip sessiz bir şekilde oturdum ve yolun bitmesini bekledim ama dayanamayıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Selam, umarım bu bölümü seversiniz.
Yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum ama en kısa sürede atacağım. O zamana kadar bbyyBuraya Alis'i bırakıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vita Nova
ChickLit"On altı yıl önce bebekler karıştırılmış. Bunu yapanların cezası verilecektir." Dedi doktor bir çırpıda.