Medya:Alp Adin
Tabanla bakışırken kapı çaldı. Hemen gözlerimi silip "Girebilirsin." Dedim ama arkamı döndüm çünkü gözlerim kesin kızarmıştır.
Tok bir ses "İyi misin?" Dedi her ne kadar kim olduğunu emerek etsem bile dönmedim.
"İyiyim, neden sordun ki?" Ama sesim titremişti. Derin bir nefes alıp gözlerimi tekrar sildim.
Hala arkamda olduğunu hissedebiliyordum o yüzden yavaşça ona döndüm. Gözlerimiz buluşunca derin bir nefes aldı ve bana doğru adımladı.
Mete gelmişti. Karşılaştığımızda beni ağlarken görünce merak etti sanırım. Her ne kadar benden haz etmese bile duygusaldı.
"Neden ağladın?" Ellerimle oynamaya başlayıp "Boşver. Saçma bir şeydi." Dedim ama inanmışa benzemiyordu.
O an kendimden beklemeyeceğim bir şey yaptım ve Mete'ye sarıldım.
İlk şaşırsada yavaşça o da bana sarıldı. Kendimi tutamayıp tekrar ağlamaya başladım. Bu ara ne kadar çok ağlıyordum ben ya.
Çok güzel kokuyordu. Hafif bir erkek parfümüydü.
Yavaşça ondan ayrıldım ve "Teşekkür ederim." Dedim. Bu dediğinden emin gözükmese bile "Anlatmak istersen odam solda." Dedi.
Kafamla onu onaylayıp banyoya gittim. Kapının kapanma sesi gelince banyonun kapısını kapadım.
Duşa girmek istiyordum. Ilık su iyi gelirdi. Hızlı üstümdekileri çıkarıp çamaşır sepetine attım.
Duşa girip suyu ılık olacak şekilde ayarladım. Suyun altına girip bugünü düşündüm. Ağlama sebebim saçmaydı aslında. Abimin o kızla birlikte gezmesi değil, ikimizin özel kafesine getirmesi üzmüştü beni.
Sonuçta öz kardeşiydi. Benimle nasıl gezdiyse onunla da gezebilirdi.
Yandaki şampuandan elime sıkıp saçlarımı yıkadım. Duş almak iyi gelmişti. Bugün günlerden pazardı. Yarın okul vardı.
Abimle aynı okula gidiyorduk. Özel bir okuldu ve derslere çok önem verilirdi. Yarın abimle karşılaşma olasılığımız çok fazlaydı.
Neyse diyip saçlarımı duruladım ve duvarda asılı bornozu giydim.
Banyodan kaymamaya özen gösterip çıktım. Giyinme odasına gidip pijama baktım.
Saten bir pijama takımı buldum. Hemen iç çamaşırı ve çorap giydim.
Saçlarımdaki suyu sıkıp taradım. Saçlarımı kurutmadan yatağa oturdum ve müzik dinlemeye başladım.
Saate baktığımda sekizi on sekiz geçtiğini gördüm. Karnım acıkmıştı sabahtan beri bir şey yememiştim.
Bu yüzden aşağı inmeye karar verdim. Yavaştan yeni hayatıma alışıyordum. Yani yalnızlığıma. Evde benim dışımda yedi kişi vardı ama yalnız hissediyordum.
Sonunda mutfağı bulmuştum. Selma Teyze bir şeyler hazırlıyordu.
"Merhaba yavrum bende seni çağıracaktım. Annenler seni yemeye bekliyor." Dedi.
"Tamam Selma Teyze, sağol." Diyip gülümsedim ve yemek odasına geçtim.
Herkes masadaydı ve konuşuyorlardı ben gelince Melek Hanım bana döndü "Hoşgeldin kızım. Hadi geç otur yemek yerken konuşacağız." Kafamı sallayıp sabah oturduğum yere geçtim.
Mete ile göz göze gelmiştik ve bana bir garip baktı.
Kemal Bey söze girip "Kızım biliyorsunki yarın okul var ve senin Mete, Efe, Yağız ve Ege'nın gittiği okula gitmeni istiyoruz. Tabii sanada uyarsa."
Ilk şaşırdım ama o kızı ve abimi pek görmek istemiyordum. O yüzden "Peki ama ders programı kitaplar onlar ne olacak? Dönem ortası sonuçta." Dedim.
"Mete ile aynı sınıfta olacaksın Alya ile gitmesi için bir yıl erken başlatmıştık. O sana yardım eder."
Kafamı sallayıp yemek yemeye başladım. Daha sonra Melek Hanım "Abinle buluşmanız nasıl geçti?" Ilk önce afallasamda konuşmaya başladım.
"Güzel geçti." Diyip gülümsedim. Bana bakan kafalar önlerine döndü.
Mete arada bana bakıyordu. Gözlerine bakıp kaşlarımı kaldırdım.
Böyle yapınca önüne dönmüştü.
Yemekten sonra odama çıkmıştım. Yatağa geçip kitap okumaya başladım. Bir süre kitap okuduktan sonra banyoya gidip dişlerini fırçaladım.
Banyodan çıkıp bur çanta aldım ve kitaplıktan defter, kalem, silgi vb. şeyler alıp çantaya attım.
Sonunda yatağa geçip uyumaya çalıştım.
Sınır 40 vote 20 yorum.
Selam, umarım güzel bir bölüm olmuştur. Sonraki bölümü akşam veya yarın atarım. Tabii sınır geçilirse.
Buraya Yağız Adin'ı bırakıyorum.
(17 yaşında)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vita Nova
Chick-Lit"On altı yıl önce bebekler karıştırılmış. Bunu yapanların cezası verilecektir." Dedi doktor bir çırpıda.
