Medya:Mete Adin
Aq nerdeyim ben, bura nere?
Ben böyle hayaletleri sorgularken dün olanlar aklıma geldi.
Ağlamaycağım.
Ağlamayacağım.
Ağlamayacağım.
Ama ağlamaya başladım, kimse duymasın diye elimle ağzımı kapadım. Hıçkırıklarım boğuk boğuk çıkıyordu. Ellerim göz yaşlarımdan ıslanmıştı ama başarılı oldum sanırım çünkü ses gelmiyordu.
Daha fazla böyle kalamazdım, yapamazdım. Yatakta doğrulup gözlerimi ovdum. Üstüme bakınca pijama tarzı birşeyler gördüm, kim giydirdi bunları bana aq?
Neyse diyip yataktan kalktım, lavabo olduğunu tahmin ettiğim yere gittim ama giyinme odası çıktı. Bende diğer kapıya gidip kapıyı açtım.
Bingo!
Banyoya girip musluğu açtım, suyu 3-4 kere yüzüme vurdum. Aynaya baktığımda gözaltlarım şişmişti, gözlerim kıpkırmızıydı.
Gözlerimi tekrar tekrar ovdum. Ellerimi çekip aynada yüzüme baktım.
Ela gözlerim kırmızıydı. Küçük burnum da kırmızıydı, suratımın her yeri kırmızıydı!
Saçlarım zaten Amazon ormanıydı! Tarak aramaya başladım banyodaki her dolabı açarken sonunda aradığımı buldum.
Yavaş yavaş saçlarımı tararken olduğum durumu düşündüm, dün sabah Abime canım abim derken onun gerçek abim olmadığını öğrendim.
Saçlarımın diğer yarısınıda taradım ve tarağı yerine bıraktım. Giyinme odası olduğunu öğrendiğim yere girdim ve bana uygun kıyafet baktım.
Çok güzel kıyafetler vardı. Tam benim tarzımdalardı. Beyaz bir pantalon birde lila bir kazak aldım içimede beyaz bir t-shirt giydim. Çok yakışmıştı ve rahatlardı.
Giyinme odasından çıkıp yatağa oturdum. Kafamı ellerimin arasına aldım.
Resmen yeni evimdeydim. Hayatım değişmişti. Daha fazla böyle duramazdım yoksa tekrar ağlamaya başlardım. Ayağa kalkıp derin bir nefes aldım.
Kapıya doğru ilerledim ve kulbu aşağı çevirdim. Odadan çıktığımda uzun bir koridor vardı. Şansımı deneyip sağa doğru gitmeyi tercih ettim.
Biraz gittikten sonra bir merdiven vardı bende aşağı inmeye başladım. Ayakkabımın sesi merdivende yankılanıyordu. En sonunda aşağı geldiğimde çatal bıçak sesleri geliyordu. O tarafa doğru gittim ve kahvaltı yapan yedi kişi buldum.
Hepsi ayakabılarımdan çıkan ses yüzünden bana dönmüştü. Off niye öküzün trene baktığı gibi bakıyor bunalar aq? Üstümdede bir şey yok.
Neyse canım bana ne. Melek Hanım beni görünce "Aliscim günaydın."
"Günaydın." Dedim sessiz bir şekilde.
"Gel otur kahvaltı yapıyorduk bizde. Uyuyorsun diye kaldırmamıştık. İstediğin bir şey varsa Selma Teyzene söyle sana hemen hazırlar."
Kafayla onaylayıp masada boş olan tek yere oturdum.
Melek Hanım tekrar söze girip "Alis bunlar abilerin ve kardeşin Mete. Dün uyuya kalmıştın o yüzden tanıştıramamıştık."
Ney abimi dedi o! 4 tane biyolojik abi birde kardeş bozuntusu aq. Ağlıyacağım ama yaw.
Hepsine tek tek baktım. Onlarda bana bakıyordu ama o kadar ruhsuz bakıyorlardıki tırstım.
Kemal Bey konuşmaya başlayıp abilerim tanıttı " Bu en büyük abin Alp, ondan sonra Efe abin sonra Yağız abin vede Ege abin."
Kafamı merhaba anlamında sallayıp kahvaltıma geçtim. Masa çok güzeldi tabi bana olan bakışları saymassak.
Melek Hanıma doğru dönüp "Melek Hanım ben bugün dışarı çıkabilir miyim?"
"Tabi ki kızım. Nereye gideceksin?"
"Abimle buluşacağım." Bunu söylediğimde masadaki beş kafa bana döndü.
"Gidebilirsin ama geç kalma, eve gelince konuşacağız."
Kafamı tamam anlamında çevirip masadan kalktım. "Size afiyet olsun."
Kemal Bey "Çok az yedin ama kızım, biraz daha yeseydin."
"Yok sağolun. Ben doydum." Arkama bakmadan odama doğru gittim.
Odama geldiģimde kapıyı kapatıp arkasına oturdum. Aslında abim ile buluşamayacaktık ama sahile gitmek istiyordum. O yüzden küçük bir çantaya telefonumu ve biraz para koydum.
Son kez aynadan kendime bakıp aşağı inmeye başladım ama kulaklığımı unutmuştum. Tekrar odama çıkıp kulaklığımı aldım ve tekrar aşağı indim.
Abiler ve bütün aile salonda oturup konuşuyordu.
"Ben çıkıyorum." Dedim ve kapıya yöneldim.
Tam çıkıyordum ki sanırım ismi Efe olan biyolojik abim "Bekle seni ben götüreceğim." Dedi. Ben tama hayır diyecekken Melek Hanım "Evet Alis abin götürsün seni." Dedi.
Kadın öyle bir bakıyorduki hayır diyemedim. Bende el mahkum "Tamam." Dedim ve Efe ile çıktık.
Abi deme gibi bir planım yok şuan için o yüzden böyle idare edeceklerdi.
Efe eliyle siyah bir jeep gösterdi bende oraya doğru gittim. Tam arka kapıyı açacakken "Öne otur." Dedi sert sesiyle.
İçimden ön koltuk bu boru değil diyip öne oturdum. Efe bana göz ucuyla bakıp "Nereye gideceksin?"
"Sahile." Kafasını sallayıp arabayı çalıştırdı ve gitmeye başladık.
Selam, kısa bir bölümdü ama olsun daha fazla bekletmek istemedim.
Size iki sorum var.
1- Karakter tanıtım bölümü yapayım mı?
2- İstediğiniz bir olay var mı?
Cevap verirseniz harika olur.
10 vote 10 yorum sınır.
Buraya da Efe Adin'i bırakıyorum.
(18 yaşında)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vita Nova
Chick-Lit"On altı yıl önce bebekler karıştırılmış. Bunu yapanların cezası verilecektir." Dedi doktor bir çırpıda.