Ekim ayının ilk Hogmeade gezisi gelip çattığında nihayet Harry, Slyherin ortak salonunda rahat bir nefes alabildi. Dışarıda olmayı seviyordu fakat şuan hiç de Hogsmeade'te takılma havasında değildi. Yalnız başına etrafta dolanmaktansa günün geri kalanını ortak salonda değerlendirmeyi tercih etmişti. Birinci ve ikinci sınıflar haricinde herkes gezideydi. Bu, Malfoy un aptal suratını görmemek için fırsatı olduğu anlamına geliyordu.
Ama sıkılmıştı.
Sirius un yanına gitmek istemişti, Hogsmeade gezisi birlikte vakit geçirmek için harika bir fırsattı ama adamın yanına gitme cesaretini bir türlü kendinde bulamamıştı. Son söylediklerinden sonra Sirius un onun yüzüne bile bakacağını sanmıyordu.
Onu ailesini koruyamamakla suçlamıştı ama bu doğru değildi. Sirius un elinden geleni yaptığını, Pettigrew un bir hain olduğunu bilseydi gözünü kırpmadan ailesi için canını verebileceğini biliyordu Harry. Sadece bir anlık öfkeyle ağzından kaçmıştı işte.
Ne vardı sanki o şapşal parti hiç varolmamış olsaydı? Ne Harry Sirius a bağırmamış ne de Sirius onu delirtmemiş olurdu. Şapşal öfkesinden ve düşünmeden konuşan beyninden nefret ediyordu. Şimdi Üç Supürge de eğlenerek kaymak biralarını yudumluyor olabilirlerdi.
" Potter."
Harry, Theodor un ortak salonun kapısına doğru yürüdüğünü gördü.
" Üç Süpürgede olacağız. Gelmek ister misin?"" Kendini zorlama Nott. Her şeyden haberim var." dedi Harry. O kadar alışmıstı ki artık bozulamıyordu bile.
" Benimle arkadaşmış gibi davranmak zorunda değilsin."Nott şaşırmış göründü. Ellerini cebine soktu. " Demek sonunda Draco itiraf etti. Şaşırdım. Açıkçası gururuna yedireceğini sanmıyordum."
Harry ne demek istediğini anlamadı.
" Neyi itiraf etmesi gerekiyordu?"Nott " Bu düşmanlığa bir son vermek istedigini elbette." dedi. Gözlerini kırpıştırdı. " Sana bunu söylemedi mi?"
En az onun kadar şaşkın görünen Harry ne söyleyeceğini bilemedi. Bunu belli etmemek için elinden geleni yaptı. " Sizin ne derse onu yapacağınızı, arkadaşlarına sahip olamayacağımı ve ancak ona itaat edeceğinizi söyledi. Benimle arkadaş olmanızı isteyen oymuş."
" Gerçekten böyle mi söyledi?" dedi Nott, şimdi kaşları bir parça çatılmıştı.
" Doğrusu bu değil mi?"
Nott genizden bir ses çıkardı, alnını ovdu. " Bak Potter, aranızdaki meseleye dahil olmak istemiyorum. Seninle sırf Draco istedi diye de arkadaşlık yapmıyordum. Konuşmaya başladım çünkü bu kavgalı günlerin sona ermesini istiyorum. Draco nun şölende o konuşmayı yapmış olmasa da buna zemin hazırladı hepsi bu."
" Malfoy tam olarak size ne dedi?" dedi Harry. Onunla barışmak istiyor olması mümkün değildi, buna inanmasını bekleyemezdi. " Yoksa bu da babasının ona oynattığı bir oyun mu?"
" Neden kendisine sormuyorsun?" dedi Nott, sıkılmış göründü. " Ben dışarı çıkıyorum. Hogsmeade teklifim hala geçerli."
Harry düşünür gibi oldu. Burnuna pis kokular geliyordu. Malfoy herkese ıyilik melegi rolünü oynarken neden kendisine ateş kusuyordu? Kitabını kenara kaldırıp ayağa kalktı. " Malfoy da orada mı?"
" Evet. Aynı yatakhanede kaliyorsunuz. Hala birbirinizi öldürmediyseniz birlikte kaymak birası da içebilirsiniz." dedi Nott.
Harry de ortak salonda kös kös oturmaktan sıkılmıstı. Ne kafar dogruydu bilmiyordu ama Nott un itirafı da hoşuna gitmişti. Bununla Malfoy u kızdırabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE SLYTHERIN
Fanfiction"Düşersin belki de Slytherin'e sen, Bir başkadır sanki oraya giden, Amaçları için neler yapmazlar Açıklasam bitmez sabaha kadar..." * Ya o herkesin kaderini belirleyen Seçmen Şapka sağ kalan çocuğu farklı bir binaya koysaydı? Bütün bildiklerinizi...