-Kuroo.. Burda ne-ne yapıyorsun?
Kuroo nefes nefeseydi. Koşmuştu ve biraz da terliydi.
-Selam Kenma. Şey içeri gelebilir miyim?
Kenma kafasını salladı. Ardından girişin önünde soluklanmasını bekledi. Gerçekten yorulmuştu Kuroo.
-Neden koştun bu kadar?
-1-2 saat önce çıkmıştım koşuya. Eve giderken de yanına geldim hasta olduğunu duydum. Neyin var?
Elini alnına götürdü.
"Bugün bunu yapan 3. Kişi üfff" diye içinden geçirdi.
-Kenma yanıyorsun.
"Bugün bunu üçüncü duyuşum.."
Kenma kafasını salladı. Sonra yere baktı. Konuşmak istiyordu fakat konuşamıyordu. En sonunda Kuroo devam etti
-Kenma sana yiyecek bir şey getirdim. Yedikten sonra ilaçlarını içersin sonra da uyursun. Sabah iyi hissedersen duşa girersin tamam mı?
Kenma kafasını sallamak dışında bir şey yapamıyordu. Çok mutlu ve heyecanlıydı ve içinde kelebekler uçuşuyordu. Her an ona sarılabilirdi.Kuroo mutfağa tabak almak için gitmişti. Kenma ise ona denileni yapıp odasına çıktı. Az bir süre sonra elinde bir tabak Okayu(Japon pirinç lapası) ile geri geldi. Yanında ilaç da getirmişti. Kenma ilk tabağa baktı ardında da Kuroo'ya.
Tam bir şey söylemek için ağzını açtığı sırada Kuroo lafa girdi:
-Kenma ben banyoya giriyorum sen de o sırada yemeğini bitir lütfen.
Kenma yine sadece kafasını sallayabilmişti. "Nasıl bu kadar rahat bir şekilde gelip konuşabiliyor?" Diye düşündü. Cidden bazen aklı almıyordu ama halinden de memnundu.
Okayu çok lezzetliydi. Çok uzun süredir yemek yememişti. Kendini daha canlı hissediyordu fakat akciğerleri hala çok acıyordu ve öksürüyordu. Ateşi de hala aynıydı.
Tabağını bir köşeye koydu ve düşünmeye başladı. Acaba araları nasıl olacaktı.Suyun sesi kesildi ve kısa süre sonra Kuroo yarı çıplak bir şekilde odaya girdi. Kenma gözlerini o kadar çok açmıştı ki gözleri acımıştı. Daha önce Kuroo'yu üstsüz görmüştü. Neden şimdi bu kadar çok utanıyordu ki?
-Aah özür dilerim. Çantama ne olur ne olmaz diye yedek tişört almıştım fakat giderken yanımda götürmeyi unutmuşum.
Kenma büyülenmiş gözlerle ilk önce Kuroo'nun sırtını ardından da tişörtünü giyişini izledi. Kuroo sırtındaki delici bakışları hissetti ve kafasını yere eğip hafifçe sırıttı. Kenma görmemişti bunu.
Kuroo konuşmaya başladı:
-Yemeğini yemişsin lezzetli miydi?
Kenma kafasını evet anlamında salladı
-Tamam o zaman. İlacını da iç. Ben de o sırada saçımı kurutup geliyim ardından da istediğini yaparız. Ya da evden ayrılırım. Nasıl istersen.
Son cümlesinde yüzü düşmüştü.
Kenma bir anlığına üzüldü. Kafasını kaldırdı ve:
-Ku-kuroo izin ver ben-ben kurutayım saçını.
Kafasını direkt aşağıya indirdi. Çok utanıyordu. "Sanırım ateşim 10 derece daha arttı"
Kuroo çok şaşırmıştı. Yatağın kenarına diz çöktü. Kenma'nın gözlerine bakmak istiyordu. Sırıttı ve konuşmaya başladı:
-Gerçekten yapmak istiyor musun? Zorunda değilsin biliyorsun.
-E-eğer istemeseydim sormazdım.
Kesin bi dille söylemişti
-Sana belli olmuyor heyecanlanınca ya da utanınca ağzından kırıcı ya da saçma şeyler çıkabiliyor. Tecrübe ettim
Acı bir şekilde gülümsedi. Kenma'nın bir şey demesine fırsat vermeden yine konuştu:
-Bekle burda hemen geliyorum. Beni çok mutlu ettin^^
Kocaman gülümsemişti. Kenma da arkasından gülümsedi.Kuroo elinde makine ve tarakla geri döndü.
-ilk tara sonra kurut olur mu? Yoksa şekil alması zor oluyor
-Tamam
Kuroo'nun saçlarını ilk taradı sonra da kurutmaya başladı. Elleri saçlarının arasında dolanıyordu. Ara sıra da kendi kokusunu alıyordu o güzel saçlardan.
İşini bitirdi, bir anlığına Kuroo arkasını dönüp Kenma'nın yüzüne baktı. Kenma ona sırıttı
-Kuroo saçlarını yukarı kaldırmasan olur mu? Çok tatlı oldun böyle.
-Bana tatlı mı dediiiin.^^ Tabiki kalabilir nasıl istersen.
Kenma yine kızarmıştı^^
Kuroo önüne döndü tam kalkacaktı ki Kenma onun omzuna bastırdı ve kalkmasını engelledi. Suratını ovdu ve yüzüne onunkine yaklaştırdı. Onu öpmek istiyordu. Onunla bir bütün olmak istiyordu.
Ağzını ağzına yaklaştırdı. Bu onun ilk öpüşmesi olacaktı ne yapması lazımdı bilmiyordu ama Kuroo'nun ona yardımcı olacağına emindi.
İkisinin de kalbi inanılmaz derecede hızlı atıyordu. Kuroo hiç hareket etmeden duruyordu. Kenmadan gelecek hareketlere ayak uydurmak için bekliyordu.
Kenma dudaklarını Kuroo'nun yumuşak dudaklarına değdirdi. Ardından da ağzını oynattı. Saçma bir öpüşme oluyordu ama ikisi de zevk alıyordu. Zaten asıl olay bu değil miydi?
Kuroo elini kaldırıp Kenma'nın kafasına koydu. Kenma ise Kuroo'nun suratında elini gezdiriyordu. İkisi de sanki eriyorlarmış gibi hissediyorduBir süre sonra Kenma kafasını kaldırdı. Ne yaptığını düşünüyordu. Çok utanmıştı. Acaba Kuroo zevk almış mıydı? O almıştı çünkü. Fakat öpüşmesini bilmiyordu. Kuroo'yu daha da derinden öpmek istiyordu ama gerçekten cesareti yoktu. O yüzden denemek istemiyordu.
Kuroo dudaklarını yaladı
-Kenma... Bu neydi şimdi? Sanırım seni yiyip bitirmemi istiyorsun?
Kuroo bir anda böyle konuşmaya başlamıştı.
İlk önce ayağa kalktı ve yatağa oturdu. Ardından Kenmaya kocaman sarıldı. Kenma konuştu:
-Ben çok özür dilerim.. Sana asla onları söylemek istemedim asıl iğrenç olan benim. Kuroo ben de-ben de-ben de senden hoş-hoşlanıyorum. Özür dilerim gerçekten.
-Ke-kenma..
Kekeleme sırası Kuroodaydı
-Özür dilemene gerek yok. Bir an önce yanına gelmediğim için ben özür dilerim. Geçmiş geçmişte kaldı.
Kenmayı daha da sıktı.
-Hayır özür dilemene gerek yok..Kuroo onun suratını elleriyle kavradı ve kendine çekti. Kenma ise geri çekildi.
-Yapmayalım lütfen.
-Tabi olur da nedenini söyler misin? İki dakika önce yüzüme yapışan sendin de ( ͡° ͜ʖ ͡°)
Kenma daha da utanmıştı.
-Deme öyle
-Tamaam. Ama sen de nedenini söyle.
-Ben..Nasıl..ö-öpüşmem gerektiğini çok bi-bilmiyorum.
Kuroo sırıttı ve ufak bir kahkaha attı
-Kenma..
-Kuroo lütfen. Şu an bana bakmandan bile utanıyorum bu çok utanç verici bir şey
-Ama beni öptün? Ve baya iyidi
-A-ma ben başka nasıl öpüşülür bilmiyorum. Ve bence o biraz saçmaydı.
-Hmmm. O zaman sana nasıl öpüşüleceğini öğretmemi ister misin? ^^
-0_0
Ya bu bölüm biraz UwU oldu bence. Sıradaki bölümü yazmak için can atıyorum ^^
Bir de kesinlikle resimdeki gibi hayal etmiştim. Resmini bulunca baya sevindim açıkcası.
Enjoy