⚠️Az buçuk smut sahneleri içeriyor⚠️
...O kadar hızlı koşuyordu ki artık akciğerleri acıtmıştı. Sadece evine gidip, yorganının altına girip kendini tüm dünyadan geri çekmek istiyordu.
Evinin kapısına geldiğinde çantasına anahtarı bulmak için elini attı. Öyle kolay bir iş bile şu anda ona çok zor geliyordu. Nefes nefeseydi,terliyordu ve başı dönüyordu.
Eve girebilmişti sonunda. Hemen merdivenlerden çıkıp odasına girdi ve kapısını kapattı,kendini yere yatağının yanına attı. Dizlerini kendine çekmişti ve ileri geri gidip geliyordu. Ve bir de... Alt tarafı karıncalanıyordu. "Bu normal değil. Bu cinsel tacizdi niye böyle oldu?" diye düşündü. Lütfen.. Lütfen biri bana yardım etsin. Kuroo,Kuroo lütfen yanıma gel bir şekilde.
Artık aklındaki düşüncelere de yön veremiyordu. Görüşü, düşünceleri hatta nefes alışverişi bile çok bulanıktı. Sadece orda durup bekleyebilirdi. Başka yapabileceği bir şey yoktu çünkü. Vücudu onu dinlemiyor,kolunun kalkmasına bile izin vermiyordu. Lev'in dokunduğu yer yanıyordu. Kenma'nın penisi kalkmıştı fakat sadece sürtünmeden dolayıydı. Kuroo'nun buna yardım etmesi lazımdı. Kafayı yemek üzereydi yoksa
Kenma bir süre hiçbir şey yapmadan yerde oturup kalbini yavaşlatmaya, nefes alışverişlerini kontrol altında tutmaya çalışmıştı fakat çabası boşunaydı. Çünkü vücudu daha da kötü bir hal almıştı. Hem artık üşüyordu da.
Kenma'nın hem annesi hem de babası çok sıkı çalışıyorlardı. O yüzden Kenma genellikle onları sadece sabah çok erken uyanırsa görebiliyordu. Durum böyle olunca bu boktan anında çocuk yapayalnızdı.
İlk önce Kuroo'yu aramayı düşündü.Ardından da ambulansı araması gerektiğini. Elini etrafında yokladı. "Ah sonunda hareket edebildim!" diye geçirdi içinden. Kalbi biraz da olsa yavaşlamış,titremesi büyük ölçüde geçmişti.Telefonunu bulup yardım çağırmak için ayağa kalktı fakat sendeli ve kapıya doğru giderken yere çakıldı. Artık yerde yüzükoyun yatıyordu. Kafasını yere çok sert çarpmıştı. Acı kafasından tüm vücuduna yayıldı ve yine titremeye başladı. Kalbi artık daha da hızlı atıyordu. Dizlerini kendine doğru çekti. Acı çekiyordu. Birinin onu bu çukurdan kurtarıp çekmesini istiyordu. Gözlerinden hafif hafif yaşlar akarken titremeye devam etti, kalp atışlarının aynı bir zehir gibi vücudunu sarmasına izin verdi. Bu durum geçene kadar beklemektem başka bir şansı yoktu.
O sırada okulda:
Kuroo Kenmadan ayrıldıktan sonra sahaya voleybol oynamaya gitmişti. Orda mutlaka voleybol oynayan en azından oynamaya çalışan insanlar vardı. Oynamaya çalışanlar genelde ilk sene gelenler oluyordu. Kuroo ise onlara gidip hava atmayı seviyordu.
Birazcık voleybol oynadı fakat sonradan ayrıldı. Çünkü Kenma 20 dakika geçmesine rağmen hala yanına gelmemişti Kuroo'nun. O da merak edip aramaya çıkmıştı fakat bulamamıştı sevgilisini.
Sınıfa gitti ve gördü ki Kenma'nın çantası sırasında değildi. Şimdi daha da endişelenmişti. Lev ona ne yapmıştı acaba? Çok suçlu hissediyordu çünkü gitmesini o söylemişti.Bir hışımla çantasını alıp dışarı çıktı. Etraftaki insanlara Kenma'yı görüp görmediklerini soruyordu fakat kimseden olumlu cevap alamamıştı. En sonunda eve gitmeye karar verdi. Zaten çantasını da o yüzden almıştı.
Son hızla Kenma'nın evine gidiyordu. Sevgilisinin şu anda iyi olmadığına yemin edebilirdi. Ne olduğunu,Lev ile neler yaşadığını çok merak ediyordu. Lev'i gördüğüm anda geberteceğim. Yemin ederim ki ağzına yüzüne sıçacağım. Orospu çocuğu seni.
Bahçesinin kapısının önüne gelmişti sonunda. Hemen çantasının ön gözünden Kenma'nın evinin anahtarını çıkardı ve içeri daldı. "KENMA! KENMA NERDESİN?"
Yukardaki odasından bir ses geldiğini duydu. "Ku-Kuroo!" Sesi çok acılı çıkmıştı.
