Yahoo ^^ Son 2 haftadır yazılılar yüzünden okula gidiyorum ve hem ağlayarak hem de ölmüş bir vaziyette eve geliyorum. Sadece anime izleyip uyuduğum için hikayeyi bayaaa bir boşladım. Sorry...
Ha bir de hiç fikir gelmiyor. O yüzden yazmamı istediğiniz bir şey varsa yorum atabilirsiniz onu. Neyse umarım bölümü seversiniz. Enjooooy^^Öpüşmelerinin ardından 2 hafta geçmişti. Araları baya baya düzelmişti ve Kenma Kuroo ile olan yeni ilişkisine hala alışmaya çalışıyordu. Onun için biraz zordu çünkü daha önce hiç sevgilisi olmamıştı. Ama Kuroo ona çok fazla yardımcı oluyordu. Her an onu rahatlatıyor, kendini kasmaması için elinden geleni yapıyordu.
Aa bir de öpüşme olayı vardı. Kuroo yalnız kaldıkları her fırsatta Kenma'ya ya öpücük atıyordu ya da onu gerçekten öpüyordu. Yalnızlarsa dudaktan değillerse yanaktan oluyordu bu öpücükler genellikle( ͡° ͜ʖ ͡°)
•
•
•
•
•
(nasıl bağlayacağımı bilemedim özür dilerim sndöndösjd)O hafta sınav haftalarıydı. Kuroo biraz gergindi çünkü bu zamana kadar hiç ders çalışmamıştı ve bu sene sınıfta kalmaması lazımdı. İstemiyordu sınıf tekrarı yapmak. Kenma da gergindi fakat Kuroo kadar değil. O en azından az da olsa dersleri dinliyordu ve yine az da olsa ödev yapıyordu. Kenma Kuroo'ya ders çalışmakta yardım etmek istiyordu Fakat onunla yalnız kalmak cidden gittikçe daha da gerici bir hal almaya başlıyordu.
İlk sınavlarına girdiler. Fizikti ve ikisi de gerçekten zorlanmıştı. Kuroo fizikten nefret ederdi Kenma ise hiçbir şey bilmezdi. Dinlemediği derslerin başında geliyordu.
İkinci gün tarih sınavları vardı. Kuroo yine çuvallamıştı fakat Kenma o kadar da fena yapmamıştı.
Üçüncü gün ise İngilizce vardı. Konuları past tense ve present perfect tense idi. Kuroo baya iyi yapmıştı Kenma ise kalem oynatamamıştı.
İngilizce sınavından sonra antremanları vardı. Kenma gerçekten gün geçtikçe kötüye gidiyor ve bu yüzden de kendinden nefret ediyordu. Neden böyle oluyordu acaba? Sanırım Lev yüzündendi. Sürekli ona dik dik bakıyor ara sıra sırıtıyordu. Bazen de öpücük atıyordu. Kenma bunun yüzünden doğru düzgün topa vuramıyordu. Ve bu sadece antremanda değil okulda da oluyordu. Kenma'nın bu halleri herkesi endişelendiren bi durumdu çünkü 1 ay sonra maçları vardı ve kaybetmemeleri lazımdı. Kenma da halinden memnun değildi fakat elinden geleni yapıyordu. Sadece vücudu onu dinlemiyor gibiydi.
Çıkışta Kuroo ve Kenma yürülerken yanlarına Lev ile Yaku gelmişti. Lev yine elinde bir yavru kedi tutuyordu ve hayvan ellerinden kurtulmak istermiş gibi hareketler yapıyordu. Fakat Lev onun kafasını okşamaya devam ediyordu.
Kenma ilk Yaku'ya sonra da Lev'e öldürücü bir bakış atmıştı Lev ise sırıtmıştı bu bakışa. Kenma göz devirirken Yaku konuşmaya başladı:
-Bugün iyi iş çıkardık. Fakat Kenma, iyi misin? Bu aralar solgun duruyorsun.
-İyiyim bir şey yok. Sağol sorduğun için.
-Eğer bir şeye ihtiyacın olursa bana söyleyebilirsin Kenma.
-Tabi.
-Arkadaşlar sınavlarınız nasıl geçti?
Kuroo bu soruyu duyunca hemen konuştu
-BERBAT. Sınavlardan nefret ediyorum. Bir tek İngilizcem iyi geçti. O da 90
Lev'in suratında iğrenç bir gülümseme oluştu. Ve gözlerini Kenmadan çekmeden Kuroo'nun konuşmasına müsade etmedi.
-Kuroo, senin eski sevgilin "Miwa" (kızın ismini fazla bastırmıştı ve bu Kenma'yı rahatsız etmişti) dilci değil miydi? Hatırlıyorum da sürekli beraber ders çalışırdınız sınavlardan önce. Baya faydası olmuş gibi hehe.
Kuroo Lev'in Kenma'ya olan delici bakışlarını fark etmişti ve o da Lev'e ölümcül bakmaya başlamıştı. Hava resmen katıydı ve Kenma bu durumdan hiç hoşlanmamıştı.
-Miwa ne alaka şu an Lev? Kuroo ondan ayrılalı çok oldu. Kuroo'nun Miwa'nın anlattığı şeyleri hatırladığını bile sanmıyorum.
Yaku da ortamdaki gerginliği hissedip boş yapmıştı. Fakat işe yaramamıştı.
-Kuroo artık gidebilir miyiz? Yarın coğrafya sınavı var ve ben bir bok bilmiyorum. Çalışmam lazım.
Kenma kavga ya da atışma istemiyordu. Eve gidip coğrafya kitabını önüne koyup kitapla bakışırken hayatı sorgulamak istiyordu. Ya da gözleri çıkana kadar oyun oynamak.
Lev sırıtmaya devam ederken "biz de gidelim Yaku. Saçma salak bir şekilde ortam gerildi. İyi geceler çocuklar!"
İkisi de Lev'e cevap vermeyip Yakuya cevap verdiler ve uzaklaştılar.Yolda yürürken ikisi de konuşmuyordu. Ortam hala gergindi fakat en sonunda Kuroo ağzını açtı:
-Kenma sana dik dik bakıyordu çok sinirimi bozdu.
-Biliyorum fark ettim ben de.
-Niye öyle bir şey oldu? Benden sakladığın bir şey mi oldu aranızda?
-Kuroo.. Ben-ben. Hayır hiçbir şey olmadı. Niye böyle yapıyor en ufak bir fikrim yok.
-Peki sana güveniyorum o zaman. Fakat ben bu işi bırakmam. Derdi neymiş öğrenirim eninde sonunda.
Konuyu hemen değiştirdi Kuroo
-Ee Kenma sınavda ne bok yiyeceğiz? Korkuyorum açıkcası.
-Kuroo cidden Miwayla ders çalışınca o kadar etkili mi oldu? Çünkü seninle çok fazla çalıştık ve sen çalıştığımız her şeyde çuvalladın.
Kenma bir anda bu soruyu sormuştu. Kendisi de ne yaptığını bilmiyordu. Kuroo'yu Lev'in ağzından o kelimeler çıkarken ne kadar kıskandığını yeni hissediyordu. Dimdik duruyordu ve gözlerini fal taşı gibi açmıştı ve Kuroo'nun cevabını bekliyordu.
Kuroo da bir saniyeliğine gözlerini açmıştı ama ardından kıkırdamaya başladı(sfx:chuckle)
-Kenma.. Sen beni mi kıskandın az önce? ÇOK ŞİRİİİİN(GAY PANIC!GAY PANIC!)
-Ne alakası var? Sadece çalışmalarımızın verimli olup olmadığını merak ettim o kadar. Eğer olmuyorsa bir daha ça-çalışmayabiliriz.
-Saçmalama güzelim tabiki çok verimli oluyor. Hatırlamıyor musun senin sayende geçen sınavların çoğundan geçmiştim. 15 bile alamıyordum. Miwa bana sadece İngilizce anlatıyordu çünkü biliyorsun öğretmen olmak istiyor. Hem onun yapabildiği tek şey İngilizceydi. Diğer derslerde biraz maldı :d Ama sen bana 4 dersi 2 günde anlatmıştın ve ben hepsinden geçmiştim ^^
-Güzelim mi? Güzelin miyim gerçekten?Evet Kenma'nın aklında kalan ve onu büyüleyen tek şey bu kelimeydi. Diğer laflar bir kulağından girip öbüründen çıkmıştı. Ve birden bire bu cümleyi sesli söylediğini fark etti. Oysa sadece aklından geçiriyordu.
Kuroo daha da güldü.
-Kenma çok tatlısın seni şu an yiyip bitirebilirim güzelim.
Bunu dedikten sonra usulca elmacık kemiğinden öptü. Kenma ermişti yine.
-Kenma evinin önüne geldik. Hadi gir de ben de gideyim azıcık derse bakayım. Seni seviyorum
Kenma yine mal gibi kalmıştı. Ne bir şey söyleyebilmişti ne de bir şey yapabilmişti. En sonunda Kuroo'nun elinden tuttu parmak uçlarının üzerine çıktı ve dudaklarına küçük bir öpücük verdi. Hemen ardından da görüşürüz deyip içeri koştu. Şaşırma ve utanma sırası KuroodaydıKenma içeri girdi. Sırıtıyordu. Kurooyu cidden çok ama çok seviyordu.
Mutfağa gitti kendine sandviç yaptı ve odasına çıkıp yatağına oturup kitabını açtı. Belki aklımda bir şey kalır düşüncesiyle okumaya başladı fakat kafası hiçbir şey almıyordu. Ağzına sandviçinin son lokmasını aldı ve kitabından kafasını çekip penceresine baktı. Boş bakıyordu. Sonra da düşüncelere daldı.
Acaba Lev hakkında ne yapsam? Ya Kurooyla kavga ederlerse? İstemem böyle bir şey. Acaba Lev yüzünden mi voleybolda kötüleştim? Acaba takımdan mı ayrılsam? Hayır Kenma saçmalama! Hmm belki her şey üst üste geldiği için böyleyim. Kuroo,Lev,voleybol,sınav,okul,dersler. Evet evet kesinlikle bu yüzden
Ama ne yapmak lazım? Lev konusuna kesinlikle bir şey yapmalıyım.Onunla konuşmaya çalışsam beni takmaz.......Kafasında biiiir sürü acaba ve teoriler uçuşuyordu. Yavaş yavaş gözleri kapanmaya başladı ardından. Vücudu ağırlaşmıştı ve bu ağırlığa karşı gelmedi. En sonunda gözleri kapandı ve göbeğinin üstünde kalan kitap yavaşça kayıp gitti.
Kenma uyumadan önce en son "Acaba Kurooyu ders çalışmak için eve mi çağırsam?" Diye düşündü bu düşüncenin ardından sırıttı ve uykuya daldı.Hikaye sonlarına fanart eklemeyi seviyorum çok softlar ^^
Uuuuu tam 1111 kelime oldu. Yazmayı özlemişim 🥺 Neyse umarım bölümü beğenirsiniz. Birazcık yavaş bir bölüm oldu fakat sonraki bölümlere birazcık kargaşa eklemeyi düşünüyorum çünkü why not ( ͡° ͜ʖ ͡°)
Eğer bölümü beğendiyseniz lütfen oy atın ve fikriniz varsa yorumlara bekliyorum. Görüşürüüz ^^