0.3

1.5K 64 102
                                    

Beynimin uyuştuğunu hissedebiliyordum. Poyraz'la 2. şişenin sonuna gelmiştik ve 3. yü çıkartmak için mutfağa gitmişti. Gözlerim zar zor açık duruyordu ve yüzümde aptalca bir gülümseme olduğunun farkındaydım. Tekrar masaya gelip bana baktığında bu defa oturmak yerine kolumu dürttü.

"Batuhan, iyisin değil mi?" mağrur bakışlarla başımı ona doğru çevirdim ve onun da güldüğünü gördüm. Sanırım biraz fazla kaçırmıştık. "Öpersen- öpersen belki." bilinçsizce söylediğim şeyin üzerine kahkasını tutamıştı. "Ne diyorsun sen?" hala gülüyor olması beni kızdırmıştı, ellerimi belime koyup kaşlarımı çattım. "Komik değil Poyraz! Hayır- hayır hem de hiç komik değil. Oldukça ciddi gözükmüyor muyum?"

Kahkahası yavaşça gülümseye dönüşürken kısık gözleriyle bana yaklaştı ve çenemden tuttu. "Bunu gerçekten yapmadan önce kendine gelsen iyi olur." beni yavaşça oturduğum yerden kaldırdı ve devam etti. "Hadi, yeterince içtin." neler olduğunu anlayamadan ikimiz de salondaki koltuğa oturmuştuk bile.

Yüzüm hala sıcaktan yanarken başımı ona doğru çevirdim, o da dikkatlice bana bakıyordu. "Neden öyle bakıyorsun?" kelimeler ağzımdan zar zor ve düşüncesizce çıkıyordu. Tekrardan gülümseyip elini saçlarıma götürdü. "Yüzün çok güzel." eli saçlarımın arasında gezinirken iyice mayışıyordum. Ani bir hareketle Poyraz'a yaklaştım ve yanağına ufak bir öpücük kondurdum. Bakışlarımız tekrar birbirine kenetlendiğinde bu sefer şaşkındı, ben de öyleydim.

"Neden yaptın bunu?" gözlerimi kapatıp başımı arkaya yasladım. "Çünkü- çünküü bence sen üstündeki bu şeyleri çıkarmalısın." saçma şeyler ağzımdan çıkarken doğru düzgün konuşamıyordum bile. Poyraz ise beni hala ciddiye almadan gülüyordu. "Bence artık seni evine bırakmalıyım." başımı tekrar ona çevirdim ve omzuna vurdum. "Hayır! Hayır beni siz davet ettiniz Poyraz Bey!" bir hışımla ayağa kalktım ve tişörtümü çıkartıp koltuğa attım.

"Batuhan, dur-" cümlesini bitirmesine izin vermeden ellerinden tutup onu da ayağa kaldırdım ve tişörtünü çıkarttım. Ben bunları yaparken tek bir kelime dahi etmiyordu. Elimi göğsüne yerleştirip ona baktım kısık gözlerimle. "Müzik açar mısın?" yaptığım bu hareketleri artık umursamıyordu, çünkü o da yeterince sarhoştu. İsteğimi yerine getirip plaklarından birini pikaba yerleştirdi. Bu sırada ben de Poyraz'ın açmadığı 3. şişeyi elime aldım ve birazını kafama diktim.

Poyraz tekrar karşımdaki yerini alınca şişeyi ona uzattım. Şarkı yavaş yavaş çalmaya başladığında şişenin ağzını dudaklarına götürdü ve hızlıca birkaç yudum içti. Artık şarkı tamamen çalmaya başladığında ellerini belime yerleştirdi ve vücutlarımızı birbirine yapıştırdı, bu hareketine karşılık benim de ellerim onun omuzlarına gitmişti. Sarılıyorduk ama aynı anda da dans eder gibi sallanıyorduk. Düşüncesizce sıcak nefesimi boynuna üflediğimde ufak bir irkilmeyle titredi.

"Bilerek mi yapıyorsun?" o kadar uyuşmuştum ki ağzımı zar zor açıyordum. "Aslına bakarsan kendimde değilim, ne yaptığımı ben de bilmiyorum." burnundan çıkıp saçlarıma değen nefesi sayesinde güldüğünü anlayabiliyordum. Ben de gülümsedim ve başımı Poyraz'ın boyun girintisine gömdüm. Şarkının sonuna gelirken gözlerimi kapatmıştım, tekrardan saçlarımda hissettiğim bir baskı ile geri açtım. Dudaklarını yavaşça saçlarıma bastırıyordu ve geri çekiyordu. Birkaç kez bunu yaptıktan sonra başımı boynundan çekip yüzüne doğru çevirdim.

Tamamen ifadesizce ama kapanmak üzere olan gözlerle bana bakıyordu, benim de pek bir farkım yoktu. Ellerini belimden çekip yanaklarıma yerleştirdi. İkimiz de sabitçe birbirimize bakarken ilk hamle benden gelmişti. Bilinçsizce dudaklarına kısa bir öpücük kondurup geri çekildim. Poyraz'ın dudakları şaşkınca aralanmıştı ama daha fazlasını istediği belli oluyordu.

Bu defa daha sert bir hamle gelmişti ondan. Dudaklarımı susamışçasına öperken uyku ve sıcak beni iyice bastırmıştı. Aradan geçen birkaç dakika sonrasında ikimiz de nefessiz kalmıştık. Hala omuzunda olan ellerimi boynuna kaydırdım ve kapalı olan gözlerimle gülümsedim. "Beni yatırır mısın Poyraz?" gözlerimi araladım ve onun da güldüğünü gördüm, çok mutlu görünüyordu.

Dikkatlice beni kendi yatağı olduğunu düşündüğüm yatağa yatırdı ve alnıma ufak bir öpücük kondurdu. "Şimdi iyi misin?" tamamen karanlık olan odada gözlerimi kapadım ve onaylayıcı sesler mırıldandım. Üstümü örttüğünden emin olduktan sonra yatağın yanından uzaklaştı ve kapının hafifçe kapanma sesi kulaklarımı doldurdu.

***

neighbor || poybatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin