1.2

305 26 16
                                    

Bu pencerede Jennie'nin hesabı vardı.Konuşmaları vardı.

Bütün taşlar artık yerine oturmuştu.Aklımda ki tüm sorulara cevap bulmuştum.

Sanki gözlerimden alev çıkarcasına Jennie'nin babasına bakıyordum.Ne yapacağımı biliyordum.Planım hazırdı.Tek olması gereken Jennie'nin hayatta olmasıydı.

"Arabaya taşıyın!" Dedim soğuk sesimle.Ağzı bağlı bir şekilde inlerken diğerleri kollarından ve bacaklarından tutarak onu arabaya taşıdılar.Bende bilgisayarı kapayıp,yanıma aldım.

Fabrikadan çıktım ve hızla arabaya bindim.Diğerleri çoktan Jennie'nin babasını bagaja koymuş,arabada oturuyorlardı.

Hemen arabayı eve sürdüm.Evde çatı katına bırakıp,Jennie'min yanına gidecektim.Öylede oldu babasını hemen çatı katına atıp,hastaniye gittik.

Oraya gittiğimde Jennie amliyattan çıkıyordu.Aksine O ameliyattan çıkınca daha iyi olurum,rahatlarım diye düşünürken şimdi daha kötü olmuştum.Onun dokunmaktan korktuğum bedenine bir sürü boru ve benzeri şeyler takmışlardı.Normal oda yerine onu yoğun bakıma almışlardı.

Doktor bize doğru yaklaştı.

"Hastanın yakınları sizler misiniz?" Diye sordu ciddi bir tavırda.

"Evet biziz!" Diye heyecanla yanıtladı Lisa ben konuşamıyordum çünkü...

"Hastamız zehirlenmiş." Ciddi bir o kadar da üzgün çıkan sesi kulaklarımda yankılanıyordu.

"Hastanız zehirlenmiş."

"Hastamız zehirlenmiş."

"Zehirlenmiş."

"Zehirlenmiş"

"Zehirlenmiş."

Tekrar konuşmaya başladığında başımı kaldırıp ona baktım.

"Çok ölümcül bir zehirle zehirlenmiş.Fakat bu zehirin panzehiri yok.Biz bu amleliyatta olabildiğince vücüttan almaya çalıştık.Fakat size iyi bir haberim var!"

"Nedir o iyi haber?!" Diye sordu Jisoo tereddütle.

"Hastamız oldukça sağlıklı.Bu yönden zehiri kısa sürede vücüttan atabiliriz.Tabi bu zehri atma zamanlarında vücüt yorgun düşecek bu sebeple düzenli olarak burada hastamıza vitamin vereceğiz.Şuan hastamız yoğun bakımda,bir saat sonra borular çıkarıp normal odaya alacağız,tekrar geçmiş olsun!"

Rahat bir nefes alıp kendimi kontürolsüzce yere bıraktım.Kızlar sevinirken,Jungkook çömeldi.

"Abi artık sö-" sözünü keserek emin bir şekilde konuşmaya başladım.

"Söyleyeceğim." Dedim ve ayağa kalktım.

Toparlanmaya çalışarak onların yanına gittim.


"Sizde birşey açıklayacağım!" diye konuştum soğuk bir sesle.

Jisoo tereddütle gözlerini kısarak "Ne hakkında?" Dedi.

"Jennie ve bizim hakkımızda..."

Rose heyecan ve şüphe ile atladı "Anlat!"

"Jennie'nin babası bir...tecavüzcü ve Jennie'de bir tecavüz sonucu doğdu."

Nutku tutulmuş gibi bana bakıyorlardı kızlar.Jisoo ayağa kalkarak bana doğru bir kaç adım attı.

"Ne diyorsun ya sen!" Diye tehditkarca konuşmaya başladı.Üzerime yürümesi sonucu bir iki adım atıp duvara yaslandım.

 ᴘʀᴏᴘʜᴇᴄʏ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin