"Beni koltukta yatıracak gibi bakıyorsun." diyince hafifçe güldüm. "Olabilir." dediğimde, bana az önce ki gibi baktı. "Böyle söyleyince, evliymişiz gibi hissediyorum." dedi.
Gözlerini kaçırırken tişörtünü çekiştirdi. Onun bu haline gülerken "Hadi u...
Dansımızdan sonra ona bakmadan yerime oturmuştum. Kimse ile göz göze gelmeden öylece yerimde oturmuştum, parti boyunca. Kaç tane limonata içtim bilmiyorum ama midem bulandıktan sonra içmeyi bırakıp insanları izlemeye başlamıştım.
Özgür de benim yerime oturduğum süre boyunca o da yerinde oturmuştu. Bakışları sürekli bendeydi. Ama ben hiç ona bakmamıştım.
Partinin sonunda hediye kısmına gelmişti. Herkes gibi sıram gelince Deniz'e hediyesini vermiştim. Kolye almıştım ona.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Çok beğenmiş ve hemen takmıştı deli kız. Biraz daha eğlendikten sonra da parti bitmişti. Bizi yolcu etmek için dışarıya çıkmışlardı. Arabamıza doğru yürüyorduk. Onlara hiç bakmadan arabayı binecektim ki Deniz'in konuşması ile onlara baktım.
"Burada kalsanız ya. Trafik vardır şimdi."
Söylediği şeye istemsizce kaşlarım çatıldı. Saat gecenin 00.00'si ve trafik?
"Saat gecenin 00.00'si ve trafik? Cidden mi Deniz?"
Efe'nin benim yerime dile döktüğü cümleyle ona minnetle baktım.
"Off. Gitmeyin işte. Çok geç oldu. Burada kalın. Şimdi giderseniz benim aklım sizde kalır. Lütfen. Bugün benim doğum günüm! Kırmayın beni."
Uzunca konuşması ile ona şaşkınlıkla baktım. Kız, doğum günü diye bize her şeyi yaptıracak aklınca. Öyle bir şey olmayacak.
Efe'ye döndüğümde Derin ile bana baktığını gördüm. Ona hayır dercesine kaşlarımı yukarı kaldıracaktım ki, Deniz'in Derin ile benim önümüze geçmesi ile ona odaklanmak zorunda kaldım.
"Nolur kalın nolur!"
Çocuk gibi mızmızlanması ile ne yapacağımı bilemedim. Derin'e yardım istercesine bakmamla, Derin gülümseyip bana hitaben konuştu.
"Sevgi ablalar ben de kalacağını biliyor. Kalalım bir şey olmaz. Efe var sonuçta."
Söylediklerinden sonra ona, şaşkınlık ve söylediklerinde bir anlam ararcasına bakıyordum ki Deniz çığlık atıp bizi eve doğru sürüklemeye başladı.
"Yes! Kalıyorsunuz bitmiştir. İçiniz rahat etemzse ailenizi arayıp biz konuşabiliriz."
