Mahkeme çoktan bitmişti.Kibum boğuluyor gibi hissediyor,kravatını ne kadar gevşetirse gevşetsin boğuluyordu sanki nefessiz kalmış insanlar gibi.
Annesi öfkeli bir şekilde geldi,onu kolundan tutup çekiştirmeye başladı.En sonunda acil çıkış kapısının önüne geldiler.Ve Kibum'a tokat attı.
-HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN,EĞER SEN DOĞMASAYDIN BEN ÇİRKİN BİR KADIN OLMAZDIM,BABANLA HUZURLU OLURDUK,ANLIYOR MUSUN BENİ?!
-Peki anne.
Kibum koşarak oradan uzaklaştı,ne kadar koştuğunu hatırlamıyordu,en sonunda bıçakların satıldığı bir dükkanın önüne gelmişti.Annesi ona eziyet çektirmek için mi yoksa başka birşey mi bilinmez,annesi onun intihar etmeye kalkmasına izin vermiyordu.Cebini yokladı,dükkana girdi ve oradan keskin bir bıçak aldı.
Eve gitti,kapıyı açtı, düşünceleri ile boğuşurken aklına Jonghyun geldi.Onu bir daha hiç göremeyecekti sonuçta. Onun son kez huzur verici sesini duymak istiyordu.Telefonu eline aldı telefonu tuşladı.
-Bum,iyi misin?
-Artık daha mutlu olacağım.
-Yanına geliyorum Bum,istediğin bir şey var mı?
-Hayır zaten istediğim herşeyi karşıladın.
-Çok imalı konuşuyorsun Bum,bir sıkıntı mı oldu?
-Hayır hyung,senin sesini duymak istedim.
-Yanına geliyorum Bum,daha çok gençsin.
-Gelme hyung,ölmek istiyorum.
Telefonu kapattı Kibum,gözyaşlarını susturdu.Körelmiş bıçaktan daha çok keskindi,kan akınca gülümsedi.Ayağa kalktı.Jonghyun'a bir mektup yazdı sona da kanıyla kendi adını yazdı.
Bilincini kaybederken gözlerinin önünde onu kucağına alan bir Jonghyun vardı.
-
-Hyung?
-Bum,çok korkuttun beni.Bir haftadır yoğun bakımdasın ve ben ve annemler uyanmanı bekliyoruz ve baban bile gelmedi.
-Gelmesinler artık istemiyorum onları.
-Bum,lütfen-
-ÖLMEK İSTİYORUM HYUNG,YAŞAMAK DEĞİL!
-DAHA ÇOK GENÇSİN BUM!
-Gitmek istiyorum.
Kibum serumu çıkarttı,üzerine takımını giymeye çalışırken Jonghyun ona engel olmaya çalışıyordu.
-GİDECEĞİM HYUNG!
-GİDEMEZSİN BUM!YAPABİLİRSİN!
Kibum yere oturdu.Derin bir nefes aldı.
-Ölmek istiyorum hyung.
-Neden bileklerini kesiyorsun?İzler var.
-Ölmek istiyorum çünkü.Etimi kesince ölüyormuş gibi hissediyorum ve bu beni mutlu ediyor,acım başka bir acıyı kapatıyor yani.
Kibum'un yara izini uzun süre okşadı.
-Benimle uyur musun?
-Bu ne biçim Bum,tabiki de.
Kibum'u kucağına aldı Jonghyun.Onu yatağa yatırdı,kendisi de yatağa yattı.Omu kollarının arasına aldı saçlarını okşamaya başladı.
-Hyung,sen benim sığınağımsın.
-Hmmm,bende senin sığınağınım.
-Hyung,ben nasıl bir bebektim?
-Bembeyaz bir tenin vardı,hala da var,gözlerin bana yumuk yumuk bakıyordu,seni ilk benim kucağıma verdiler.
-Demek ki o yüzden sen beni kucağına aldığın zaman kendimi güvende hissediyormuşum.Ama hyung ben güzel değilim ki.
-Saçmalama,sen çok güzel bir çocuksun.Açıkçası eğer abi kardeş gibi olmasaydık seninle çıkardım.
Kibum'un yanakları kızardı.
-Bak işte şimdi daha tatlısın.
-
Selam Dostlar.
Açıkçası bu kitabın ilk bölümünü hiç okumamanız beni üzüyor,tamam bazı kısımlarda çelişkiler var onları düzeltmeye çalışıyorum ama olmuyor,zaten türkçe neredeyse hiç jongkey yok,desteklerinizi esirgemeyin.
Hoşçakalın:)