Kibum,gözlerini araladı.Biraz olsun üşüyordu.Bu yüzden Jonghyun'a biraz daha sokuldu.
-Benim minik bebeğim üşümüş mü?
-Evet hyung.
-Ört üzerini iyice.
-Peki.
-Çok güzelsin Bumie.
-Sende çok güzelsin Jjong.
-Ateşin düşmüş birazcık. Sayıklıyordun.
-Çok güzel resim çiziyorsun.
-Eğitimini alıyorum sonuçta.
-Ama yeteneklisin de.
-Sende yeteneklisin Bumie saçmalama.
-Ben sadece güzel hikayeler yazabiliyorum,gerçi onlar da güzel sayılırsa.
-Ahh hadi ama herkesin bir yeteneği olur,senin yeteneğin de hikaye yazmak sevgilim.
-Gerçekten mi?
-Evet.
-Bugün kampa gidelim mi?
-Biraz daha iyileşirsen gidebiliriz.
-Oleyyy.
Jonghyun'un yanağına küçük bir öpücük kondurdu.
-Seni seviyorum.
-Seni seviyorum.
İkisi saatlerdir birbirine bakıyordu.
-Ya biz de bir hayalsek Jonghyun ?
-Belki de öyledir. Belki başka bir boyuttayızdır. Şuan olduğumuz boyutta belki de iş arkadaşıyızdır. Olamaz mı?
-Olabilir.Belki de öyledir.
Kafasını Jonghyun'un boynuna gömdü.
-Nefes alış verişlerin bile güzel.
-Şşş,sadece ana bırak kendini.Bir hafta sonra sen fakülteye ben okula, birlikte son zamanlarımız.
-Staja gideceğim.
-Ne?
-3.sınıf sonunda staja gitmemiz gerekiyor.Daha az görüşeceğiz artık.
-Keşke staja beraber gidebilsek.
-Keşke, dereceyi versene, ateşine bakayım.
-Tamam.
Jonghyun,Kibum'un uzattığı dereceyi Kibum'un dudakları arasına sıkıştırdı.
-36 derece,çıkabiliriz.
-Tamam,ben üzerimi kalın giyineyim.
-Ben de bunu diyecektim.Hazırlıkları yapayım.
Kibum,ayağa kalktı.Üzerini giyindi ve hazırlıklar için Jonghyun'a yardım ettikten sonra arabaya bindiler.
Ormana geldiklerinde çadırı kurdular,örtüyü serdiler ve sarıldılar sıkı sıkı.
-Huzur bulduğumuz yer sanırım.
-Sanırım.
-
Selam Dostlar,
Umarım bölümü beğenirsiniz.
Hoşçakalın.