Küçük işler

165 16 13
                                    

MEDYA: Artur KİNG

~1 Ay Sonra~

~Avengers kulesinde~

~Swan'dan~

Aleti bileklerime yerleştirdim, Derin bir nefes aldım. Ama gerginliğimi atamadım.

"Yapamıcam galiba." Diye isyan ettim.
"Eyer düşersen tutarım, Swan." Dedi. Wanda.

Başımı salladım. "Umarım burnumu kırmam." Diye mırıldandım.

Bay Roger bana parmağı ile karşı duvarın tepesini gösterdi. "Oraya at!" Bu kadar düz olmak zorunda mısın? Fosil olduğunu bu kadar belli etme.

Ne diyorum ben? Kanıma Stark karıştı herhâlde. Düşünceleri başımdan def ettim. Bay Rogers' a bakıp başımı salladım.

Wanda ve Bay Rogers geri çekildi. Ellerimi uzatım, elimi aşağıya doğru bütüm ve ağın bileğine ki aletten çıkmasına izin verdim. Ağ tam da Bay Rogers' ın gösterdiği yere gitti.

Hafif çektim ve kendimi gideceğim yere hedefledim. Ağ çekti. Ama yine işe yaramadı, duvara çarptım. Kendimi sinek gibi hissetim. Sonra kendimi tutuncak yer bulamadığım için yere düştüm.

Yere sırt üstü sert bir şekilde düştüm. "Wanda!!!" Diye bağırdım. Hani tutucaktı?!

"Düşüceni hesap etmedim, kusura bakma." Dedi yabancı ses.

Acıdan dolayı hemen yerden kalkamıcamı biliyordum. Sadece başımı kaldırıp yabancı baktım.

"Sen kimsin?" Diye sordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Sen kimsin?" Diye sordum.
"Ben Dr. Strange."

Başımı tekrar arkaya yasladım. Bıkkınca nefes verdi, yavaş yavaş yerden kalktım. Etrafı süzdüm ve Dr. Strange' ye baktım.

"Nasıl geldim buraya?" Dedim. "Ne için geldim?"
"Senle konuşmam gerektiği için burdasın, Swan."

Adımı nerden biliyordu?

"Biraz çay ve kurabiye ye ne dersin?"

Ne oldumu anlamadan kendimi kırmızı altın kaplamalı bir koltukta buldum. Önümde ki sehpada dumanı tüten bir fincan çay ve üstünde çikolata parçacıkları olan bir kurabiye dolu tabak vardı.

Çaprazımda tekli koltukta oturan Dr. Strange' ye baktım. Bişey olamamış gibi arkama yasladım.

"Sizi dinliyorum Dr. Strange." Dedim.

Halla bileğimde olan ağ makinesinde yararlanarak uzanmadan, tabakta ki kurabiye aldım.

"Örümcek-Kız' sın şuan," dedi. Sonra bişey dememi beklemeden. "Neden zırhını giymiyorsun, gizli zırhını."

Ağzımda çiğnediğim kurabiye parçası genzima sıçradı. Öksürmeye başladım. Dr. Strange su uzattı. Suyu alıp içtim. Öksürmem bitince, Dr. Strange' ye sinirle çıkıştım.

Demir Kız; Gizli Zırh Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin