Eğitim sahasına inmiştim. Bileklerime ağ atmak için kullandığım mekanizmayı taktım. Yerime geçtim. Steve yanıma geldi.
"Bu sefer zor bir eğitim seni bekliyor Stark."
Doğru resmi olarak Stark' tım ve o bana çoğu zaman Stark derdi. Başımı salladım. Duvarı gösterdi.
"Oranın en tepesine çık!" Dedi. "Düşerse kimse müdale etmicek!"
Yok artık! Bişey demedim. Bileklerimi hafif aşağıya eğip ağın duvarın tepesine gelmesini sağladım. Sonra hafifçe çektim ve gerisi oluverdi. Eğitim sırasında kostüm giymiyordum. Tony bana kostümün herşey olmadığını söylediğinden beri eğitimde koştum giymiyordum. Aslında 'kostüm giymeden hallet işini!' Demişti. O Yenilmez olmama karşıydı.
Duvara yapıştıktan sonra bir anda ağ kesildi. Yere düşmeden karşı duvara doğru ağ attım ve karşı duvara geçtim. Noluyodu?
"Sam!"
Demek ağlarımı sabote eden Sam miş. Gerçi bunu Steve yaptırıyordu ama. Ağ tekrar kesildi ve yere doğru düştüm. Ağlarla düşüşü yavaşlattım. Kıçımın üstüne yavaşça düştüm.
"Sam!" Dedi Steven' ın sert sesi. "Saldır!"
NE?! Dalga mı geçiyordu bu?
Sam üstüme doğru gelip saldırıya geçti. İçimden o demir kanatları parçalamak geldi. Pek te usta olmayan şekilde onu kendimden uzaklaştırmaya çalıştım. Biraz uzaklaştıktan sonra bir ağ attım. Sonra sallayıp duvara durdum. Biraz sert olmuş olabilirim ama napıyım? O tereddüt etmiyorsa, bende etmem.
Steve yanımıza doğru gelirken beni tebrik edicek yada Sam' e zarar verdiğim için kızacak sadım. Bana saldırıcanı nerden biliyim?!
Ani refleksle onun haraketleri karşılık verdim. Ona vurmuyordum sadece bana vurmasını engelliyordum. Yüzüne ağ attım çünkü yorulmuştum.
Sonra duvara ağ attım ve duvarın üstünde durdum. Steve yüzündeki ağı tutup çekti. Sinirle bana baktı.Bana saldıran o! Bana tip tip bakan o!
"Korktun mu?" Dedi Steve.
Derin nefes alıp verdim bıkınlıkla. "Bir Türk atasözü der ki; yenilen pehlivan güreşe doymazmış."
"Aşağıya gel de kim yeniyor kim yeniliyor gör!"
Başımı olumsuz anlamında salladım. Hemen gaza gelmemi bekliyorsa...
Kesinlikle yanılıyor!O sırada Tony' yi gördüm. Buraya doğru geliyordu, etrafa bakıyordu. Muhtemelen beni arıyordu. Zırhı öğrenmiş olma ihtimali? Tanrım o çok zeki bir adamdı, tabi ki de anlamıştı!
Gözüme çatı yerine olan camlara kaydı, bir tanesi çıktı. Kolayca sıvışırdım. Ama şuan değil.
"Swan nerde?" Diye sordu Tony.
Herkes ona baktı, ağ yardımı ile yere indim.
"Burdayım Bay Stark."
"Buraya gelmezdin, bir sorun mu var?" Dedi Natasha.Nike Fury' de Tony' nin arkasından geldi. Evet resmi olarak başım dertte!
"Küçük bir toplantı yapıcaz. Herkes toplantı odasına."
(...)
Gerginikten ölmek üzereydim. Şuan Artur' a ihtiyacım vardı.
"Yeni biri çıkmış ortaya. Demir Kız." Dedi Nike Fury.
"Kimmiş?" Diye sordum. Şükürler olsun ki sesim titrememişti.
"Hiç kimse görünmüyor. Taramalarda hiç bir şey yok. Bu zırhı herkes yapamaz, eminim çok yetenekli ve zeki biri yapmıştır. Yazılımıda etkileyici." Dedi Tony.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Demir Kız; Gizli Zırh
De TodoBen Swan Walker; Hayatımın dönüm noktasında, tek başıma kaldım. Daha Dünya' ya gelmeden Babamı kaybettim. Baba, çok iyi bir kimya Profesörüydü. Annemden duyduğum ve bana bıraktığı notlarından öğrendiğim kadarı ile silahlar kimyacısıydı. Ama annem...