1 yıl sonra
Çiçeği mezarlığa bırakıp yanına çöktüm. Annem babam ve teyzemin ölüm yıldönümüydü bugün.
Ailemle olan anılarımı düşünürken telefon çaldı. Cebimden çıkarıp kulağıma götürdüm. "Rose?"
"Lisa neredesin?"
"Anlamadım?"
"Light kafedeyim. Bu akşam bodruma ineceğiz ya!"
"Rose anlamıyorum açık konuş."
"Nottan bahsediyorum Lisa. Bodrum. Ailenin ölümü. Hatırladın mı?" tabii ya..
"Evet. Hemen kafeye geliyorum." deyip telefonu kapattım. Çoktan unutmuştum. Rose olmasa ben bitmiştim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diabolique
FanfictionDiabolique (Şeytani) Amerika'nın küçük bir şehrinde, Diamond adlı bir kasabada yaşayan içine kapanık, karanlık, cesur ve güçlü bir kız vardı. Ailesini bir trafik kazasında kaybetmiş, onlardan geriye bir tek kardeşi Hannah kalmıştı. Güzel bir genç kı...