ocho

116 15 7
                                    

Faxon'un üzerini örttükten sonra hızla kapıyı kapatıp salona geçtim. Rose oradaydı. "Uyudu mu?"

"Evet." dedim sessizce. "Hadi inelim." Kafasını onaylar biçimde sallayıp masanın üzerindeki feneri aldı ve aşağıya yöneldik. Gerilmiştim.

Bodrum kapısını açtık. Korkuyla çığlık attım! "Rose, benim gördüğümü sende görüyor musun?" dedim kekeleyerek. Şokunu atlatamamıştı. Korkuyla karşısına bakıyordu.

Faxon, kanlar içinde, yerdeydi!

Koltukta, uzun boylu, esmer bir adam oturuyordu. Keyfi yerindeydi.

Hızla Faxon'un yanına çöktüm ve ağlamaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hızla Faxon'un yanına çöktüm ve ağlamaya başladım. Ellerimi kanla kaplanmış bacağına götürdüm. Rose hala şoktaydı. Kafamı kaldırıp koltukta, keyifle beni izleyen şerefsize hesap sorarcasına baktım. "Hani Faxon'a birşey olmayacaktı!?"

"Ölmedi. Sadece 200 yıllık bir uykuda. Ruhu Haev'de, güvenli. Tabii sen Haev'i de bilmiyorsundur. Haev, gökyüzündeki, yeryüzüne en yakın bulut. Jeon'un da kız kardeşi vardı, göreve gitmesi gerektiği için onu da oraya gönderdik. Orada güvende olacak." Benimle dalga mı geçiyordu bu? Jeon da kimdi? Bana o mektubu gönderen çocuk muydu? Evet oydu.

Rose yanıma çöktü ve öfkeyle adama çevirdiğim bakışlarımı biraz olsun yumuşatmak için bana sarıldı.

"Şimdi gitmemiz gerekiyor." dedi adını bile öğrenemediğim adam.

"Şaka mı yapıyorsun? Onu burada mı bırakacağız?"

"Hayır dedim ya. Ruhu Haev'e gidecek. Rose ve Lisa, çabuk olun. Gitmemiz lazım."

"Ben gitmesem olmaz mı?" dedi Rose korkuyla.

"Hayır. Sen de geliyorsun." dedi adam ve daha sonra bir koltukta uyandım. Karşımda Rose vardı. Rüyaydı, öyle değil mi? Hızla doğruldum. Boynum tutulmuştu. Rose panikle bana bağırıyordu.

"Lisa, Lisa!"

"Noldu Rose?"

"Etrafa bak. Burası neresi? Lisa!" Burası da neresiydi? Tahtadan duvarlar, ortada tahtadan bir masa ve masanın karşısında benimkine benzer kahverengi, deri bir koltuk bulunuyordu.

Birden tahtadan kapı açıldı. Tanımadığım, sarışın bir adam girdi içeri. Kısa boyluydu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
DiaboliqueHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin