Yolda ilerlemeye devam ediyorum . Pencereyi indirip kolumu camdan dışarı çıkarttım hava alsın diye. Dikiz aynasından kendime baktım. Uzun zaman boyunca aynaya bakmamıştım . Kendi kendime düşünüyorum BU KİM? BU BEN MİYİM ? Çok değişmiştim sakallarım çıkmıştı. Yaşlılar gibi gözüküyordum. Neyse bunu zamanı değil Benzin yerine geldik ki insan kaynıyor burası . Yaşayan insan trafiği ! Ama her an ölebilirler idi çünkü benzinliğe doğru gelen hastalıkları görünce kaçışmaya başladılar. Buradan benzin alamazdık çok fazla hastalıklı geliyordu . Mecburen şehrin merkezine doğru sürmeye devam ettim yoldaki hastalıkları eziyordum , araba ağır olduğu için çölk kalk yapmıyordu. Şehirin içine girdik . yine her yerde alevler , patlama sesleri , arada bir asker araçları geçiyordu. çevredeki hastalıklıları tarıyordu. Asker aracı önümüzdeydi kafasını aracın üstünden çıkaran asker taramalı mixiyle tarıyordu. üstüne doğru gelen hastalıklılar vardı. Sonra silahı tutukluluk yaptı. gaza bastılar ama silahı dengede tutamadığı için elinden ön cama düştü cam çatladı şoför asker duvara çarptı. Hastalıklılar (zombiler) askerlerin araçlarına doğru yürümeye başladılar . Askerlerden biri üst taraftan çıktı , diğerine yardım etmeye çalışıyor ama kapı sıkışmıştı. benle Furkan hemen inip hastalıkları temizledik . ilerde gelenler vardı ama uzaktı. askere yardım ettik kapıyı açtık. onlarda "Teşekkür ederim" dedi onları uğurladıktan sonra araca binip yola devam ettik. Benzinliğe geldik , sırada kimse yok, bu iyi miydi acaba? . Aracı durdurup inicektim ki . biri aracın önüne atladı genç bir çocuktu. "Kardeş burada benzin yok hepsini şu Funster Players binasına götürdüler ,ama orayı zombiler bastığı için kimse cesaret edip almaya gitmedi" dedi. "Ben:- atla arabaya yolu göster dedim. çocuk atladı tarif ettiği yere sürdüm . binaya dördümüz girdik , çocukta küçük silah ve çakı varmış. yukarı doğru çıktık. taradıkça daha fazla hastalıklı geliyordu. en yukarı geldik burası mı dedim, evet dedi. "Ben:- Mell, sen gir bir bak var mı orada bir şeyler ben daha bakayım hastalıklı var mı diye ben 5-6 tane daha taradıktan sonra içeriden bağırma sesi geldi hemen koştum Mell yere düşmüştü , üstünde bir zombie Mell elleriyle göğsünü tutuyordu zombinin ,ağzı ona değmesin diye . hemen silahın arkasıyla kafasına geçirdim bir tane yere düştü. sonra uzun silahı bir elimle tutup Mell i kaldıracaktım ki bir zombi Mell'e doğru atladı , tam boynuna atlayacaktı ki boş elimde ağzını durdurdum , ve kolumu ısırdı, Furkan öldürdü zombiyi. Mell Furkan Ve çocuk şaşkınlıklar içinde bana bakıyorlardı. "Ben:- demekki buraya kadarmış birgün elbet ölecektim dedim. Mell benim yüzümden diğe alamaya başladı Furkanda hafiften ağlıordu ama çaktırmıyordu. "Furkan:- böle olmaz böle olamaz bir çözüm bulmalıyız dedi. "Ben:- bunun çözümü yok benzinleri araçlara taşıdık ve silahımı onlara verdim. "Furkan:- Can bu olmadı şimdi napıcam ?, sen bana yol gösteriyodun dedi. "Ben:- bensiz de yolunu bulabilirsin , sana inanıyorum dedim . bu sefer ağlamasını daha belli oluyordu. Mell ise hala ağlıyordu, benim yüzümden diye, ben gelmesem bunlar olmayacaktı diyordu. "Ben:- Mell saçmalama tabikide senin suçun değil , napalım kaderimiz böyleymiş . Aileme onları çok sevdiğimi söyleyin. Nisa ya sarılın benim yerime . Üzülmesin onu çok Sevdiğimi söyleyin. Hepsiyle helallaştıktan Sonra onları uğurladım. Araca binip gitmelerini izledim. Ben ise dönüşünce kimseye zarar vermemek için binaya çıkıp kendimi anahtarı olan bir odaya kilitledim orda ölümümü bekledim...