17. Bölüm.

40 1 0
                                    

Üzgünüm arkadaşlar uzun bir  süre yazamadım. Uzun bir aradan sonra Ölüm Planı yeni bölüm sizlerle...

Keyifli okumalar...

3 Aydır hiçbir şey hatırlayamıyordum, en son zombiye dönüştüğümü hatırlıyorum sadece. Ama olaylar çok garipti. Kanım diğer zombilerin aksine kırmızı akıyordu. Bunu kapının çivisine sürtündüğümde fark etmiştim. Diğerleri ise- Kimyasal maddelerden mi bilinmez- yeşil akıyordu. Ama düşünüyordum, sorguluyordum kendimi. Yarı zombi yarı insan gibiydim. Yürümeye devam ederken ayağım sert bir taşa takıldı ve yere düştüm. Çok şiddetli düştüğümden olsa gerek bazı taraflarım sızlamıştı. Evet, bu ilginçti. Çünkü diğer zombiler benim aksime kolunu, bacağını kaybetseler de yollarına devam ediyorlardı.

Ayağa kalktığımda insan gibi doğruldum. Düşünüyordum işte. Normal insan gibi, ama insan da değildim ki. Düşünerek insani özelliğimin aksine bazı duyularımı kaybetmeye başlıyordum. Bazıları ise daha çok gelişiyordu. Örneğin; canım eskisi kadar acıyamıyordu. Daha ne koku alabiliyordum ve daha net duyabiliyordum. Lakin konuşamıyordum da. Hatta dokunduğum şeyleri de anlayamıyordum fazla. Hava ise ne soğuk ne sıcak, hiç gibiydi. Gidiyordum amaçsızca bir yerlere. Yola çıkmıştım sanırım. Tam kocam bir kamyonet beni vuracakken ani bir frenle durdu ve içinden bir kız indi aşağıya. Bu, bu benim eski arkadaşımdı! Ama, ama bu nasıl olabilir? Bu benim en iyi arkadaşlarımdan biri melisa idi! Melisa'nın burada ne işi vardı?

"Can, CAN!" dedi. Ben ise biraz boş gözlerle bakıyordum ve zorluyordum kendimi melisa diyebilmek için.

"Mmmeeğ" diyebildim. Lanet olsun ki konuşamıyordum. Beni, vurup vurmamak arasında kalmıştı. Ve en sonda ben aksi yöne yürümeye başlamıştım. Diğer zombiler ortalıkta gözükmüyordu. "CAN!" dedi. CAN! EVET İSMİM BUYDU. Fakat diğer zombiler sesi duymuş olmalı ki bu tarafa geldiklerini duyuyordum. Yavaş yavaş bir şeyler anılarımı hafızama düzenle getiriyordu. İsmimi tekrarlıyordu melisa. Bana dokundu. Gözlerimin içine baktı. Hiçbir şey yapmıyordu. Cesaretliydi, sonuçta her ne kadar arkadaş olsakta ben artık bir zombiydim. Sonra melisaya bir aletten ses gelmişti.

"Melisa, melisa neredesin?" melisa aniden gözlerini kırpıştırarak cevap verdi,

"Furkan, Denyıl. Buldum. Can'ı buldum ve şuan bir insan gibi! Onu getiriyorum."

Furkan? Denyıl? Bu isimlerde sanki hayatımın bir parçasındandı. Ardından melisanın elindeki aletten tam biri bir şey diyecekti ki,

"NİSAYA HABER VERİN GELİYOR CAN!" diye sevinçle bağırdı ve aleti arabaya attı. Beni arabanın arkasına koydu. Arka koltuğun üzerine uzanıp kalmıştım. Beni götürüyordu. Gözlerim ise bilinçsizce karanlığa teslim etmişti kendini.

Uyandığımda araba durmuştu. Bir dakika! Burası! Burası bizim oteldi! Bombalanmış burası, iyi de kim, neden, nasıl yapmıştı ki? Her şey yavaş yavaş gözlerimin önüne geliyor hatırlıyorum sanki çoğu şeyi. Beni karanlık bir yere götürdü. Işıkları açınca gözlerimi kapattım ve sırtıma saplanan bir acıyla oracıkta yığıldım... Gözlerimi hafiften açıp bakmaya çalışında melisanın da karnından saplanan oku gördüm ve melisa acı içinde Cüneyt e bakıyordu. Cüneyt ise sinirli bir sırıtışla bize bakıyordu. Burada neler dönüyordu böyle!

FURKANIN AĞZINDAN:

İnanamıyorum, can yaşıyordu! Bu bize Allah tarafından sunulmuş bir mucize idi. Nisa günlerdir çıkmadığı odasından bu gün çıkmıştı. Az da olsa heyecan içerisindeydi. Cüneyt ise bilinmedik bir şekilde Melisa'ya güvenmiyordu. Ve canın iyileşebileceğine inanmıyordu! Denyıl ise harap olmuştu, ama melisa canı getirmek istediğini söyleyince denyıl havalara uçmuştu. Melisaların çoktan gelmesi gerekirdi. Telsizle çağrı yapmıştım. Ama cevap gelmemişti. Endişelenmeye başlamıştık artık. Nisa'nın da ufacık olan umutu gözlerinde ki hayal kırıklığıyla son bulmuş gibiydi. Ben de tek başıma onları aramaya karar vermiştim. Ama Cüneyt izin vermemişti. Garip bir şekilde Cüneyt karşı çıkmıştı. Bende ona hak vererek beklemeye başlamıştım.

Cüneytin ağzından:

Bunu onlara yapmıştım çünkü melisaya güvenmiyordum! Ve can ise artık bir zombi idi diğerlerine de zarar verebilirdi. Eğer can için hala bir umut varsa kurtulabilirdi. Fakat melisaya attığım ok zehirliydi. Yaşama şansı %30 iken onun zayıf bedeninin kaldıracağını düşünmüyordum. Artık gidenler için değil kalanlar için savaşmanın vaktiydi!

DEVAM EDECEK...


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ölüm planıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin