Şehire vardığımızda hastalık taşıyan insanlar kendilerini göstermeye başladılar. Telsizle babama bu gece bizim gelmemizi beklemesinler , sanırım sabaha doğru döneceğiz dedim. karanlık çökmüştü. Sadece M16 silahların fenerleri vardı . Merve'in tarif yere doğru sürmeye başladım. Arkada ise Furkan beni takip ediyordu. Merve " dur " dediği gibi frene bastım , ilerde hastalıklı zombi ordusu vardı, "Merve:- Can bak silahlar ilerideki sarı binanın bodrumundalar, ama kapısında en az 500-600 zombi var. dedi. Ben arabayı güzel bir yere parkedip aşağı indim. diğerlerine arabada beklemesini söledim , ama Cüneyt'te indi. arkada parkeden Furkan ise Danyel 'le birlikte indiler , Toplandık bir plan yaptık "Furkan:- Can şimdi N'apacağız ? "Ben:- sen ile Cüneyt şu gri inşaatın çatısına çıkın , arkada iki tane sniper var , onları alın ve ,bizi yukarıdan koruyun. Danyel sende benimle geleceksin , gizli bir giriş var mı diye Merve ye sordum. "Merve:- binanın içinden bir giriş var binanın girişi de öbür tarafta . dedi. Hepsi çatıya çıktı , geriye ben, danyel , Merve, ve Nisa kaldık. Onlar yukarıdan gözleyip telsizle bize haber ediyorlardı. Diğer binaların arka tarafından geçerek asıl silahların olduğu binaya geldik. M16 lara susturucuları takmıştık. Binanın kapısında 30 -35 zombi vardı. Ateş edin diye söyledim , bağırmadım yoksa diğer zombiler de duyabilirdi. 3-4 dakikada hallettik, binanın içine girdik ,burası sıradan bir bina değil, bir gökdelen di. İçeri girdiğimizde önde ben ilerliyodum. köşeyi dönmeden bir zombi üstüme atladı yere düştüm , silahla ağzını tutuyordum beni ısırmaya çalışıyordu, Kimse de silahla zombiyi vuramazdı bana değebilirdi. Fazla uzatmadım ayağımı geri çekip karnına tekme attığım gibi geri çekildi, o anda Nisa vurdu. "Danyel:- İyi misin ? Isırldın mı? "Ben:- hayır merak etme iyiyim ısırmasına izin vermedim dedim. Furkan telsizle:- bir sorun mu var ? "Ben:- merak etme iyiyiz . "Furkan:- tamam, burası hala normal , binanın ön girişine 7-8 zombi geliyor, çıkarken dikkat edin. Dedi. "Ben:- merak etme Kanka iş bizde, siz dikkat edin yeter dedim, "Furkan:- anlaşıldı. Neyse yürümeye devam ediyoruz, Merve bizi girişe getirdi , önde ben arkada Merve , onun arkasında , danyel , En arkada ise Nisa vardı, deponun kapağını kaldırdım, arkama döndüm , kimse yok , neredesiniz diye bağırdım da ise yüzüme biri ışık tutmuştu, elinde Nisa, Danyel, ve Merve. 3 kişiydiler , ama insandılar , bizden ne istiyorlardı? Ne işiniz var burada , dedi birisi. "Ben:- silaha ihtiyacımız vardı , sizde kimsiniz? Dedim "Sizi ilgilendirmez nasılsa birazdan öleceksiniz dedi. Durun öldürünce ne kazanacaksınız , dedim. "Kapa çeneni diz çök arkanı dön dedi . Hepimiz elleri ensesinde diz çökmüştük , arkadan silah sesi geldi , siyah adamlar yanımıza düştü , kim öldürdü diye baktığımda ise , Furkan dı, tabi ya telsiz açık kalmıştı, Furkan bir harika ya . Depoya inip silahları çantalara doldurduk . Telsizle,"her iki arabayı binanın önüne getirin dedim, Cüneyt'e "Selin'e ve Melisa'ya , çantaları doldurup dışarı çıktık, arabaya yerleştirdik, tekrar içeri girdik , mermi kutuların ıda aldıktan sonra, dışarı çıktık, 4 tane zombi arabalara vuruyordu, kutuları yere bırakıp , sırtımdaki silahı elime alıp vurdum. yine elime alıp arabaya yerleştirdik. Bide kızların , bakkala gidip birkaç şey alması gerekiyormuş. karşıda bakkal vardı, silahla kilidi kırıp demirlikleri yukarı doğru ittim, iğrenç bir çıtırtı geldi. istedikleri şeyleri alınca bende amcalarım için sigaraları aldım, yolda atıştırmak içinde bir kaç cips ve içecek aldık. araçlara bindik, yola koyulduk , güneş doğmak üzereydi.
