"Ben bu herifi gebertirim amk." Changbin Hyunjin'in anlattıklarından sonra epey sinirlenmişti. Jisung çatık kaşlarıyla bir şeyler düşünmeye çalışırken Jeongin ordan oraya endişeyle yürüyordu.
"Yeter, beni de geriyorsunuz. Sakin olun." Hyunjin bıkkın bir tonla konuşup arkasına yaslandı.
Ders bedendi ve hoca sınıfı serbest bırakmıştı, Hyunjin arkadaşlarını bir araya toplamış ve her şeyi ayrıntılarıyla anlatmıştı.
"Hyung, ama son attığı mesajlar bir tuhaftı sanki. Pişmanmış gibi. İstese yanına gelebilirdi ama özür dileyip geri gitmeyi tercih etti."
"Jeongin haklı, seni cidden seviyor. Onunla yumuşak bir şekilde konuşmaya çalış, belki öyle halledebiliriz." Jisung hızlı bir şekilde konuşup ellerini çırpınca Changbin'de kafa sallamıştı.
"Cidden bilmiyorum. Ona umut verdiğimi sanıp başka şeyler yapabilir."
"Yanında kendini koruyacak bir şeyler falan taşı, geceleri tek çıkma ve öğlenleri de yanımızdan ayrılma." Changbin Hyunjin'e güven veren bir bakış attı.
Hyunjin arkadaşlarına kafa salladı ve bunların işe yaramasını umdu.
---------
Bölümler çok kısa ama olsun-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't call me -hyunchan- (√)
FanfictionHwang Hyunjin, onu inatla arayan kişinin kim olduğunu merak ediyordu. Ve her şey de bu merakla başlamıştı. "Lanet olasıca...arama beni!" [♫︎Shinee-Don't Call Me♫︎]