SATANİSTLER

193 15 2
                                    

GÜZEL BİR BÖLÜME DAHA HOŞ GELDİNİZ. GÖRÜŞLERİNİZ BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BU SEBEPLE YORUM YAPMAYI İHMAL ETMEYİN. HIZIMIZI KESMEDEN BÖLÜM İLE SİZİ YALNIZ BIRAKIYORUM.

MEDYA SELİN.

İYİ OKUMALAR.

Kör kütük aşık olduğunuzu düşünün. İşte şu an Selin, kelimenin tam anlamıyla bu durumdaydı, kör kütük aşık. Uğruna ölebileceği bir sevgilisi var. Selin sıradan bir genç kızdı. Ailesi ile güçlü bağları olan, koyu kumral renkteki saçlarını babasından, saçı ile uyumlu kahverengi gözlerini ise annesinden almış, evin tek çocuğuydu.

Sevdiği kafeye kahve içmek için gitmeye karar verip çıktığı alışveriş merkezinin önünden bir taksi çevirdi. Adresi söyledikten sonra sosyal medyada gezinmeye başladı Selin. Kendisi de kabul ediyordu, biraz sosyal medya bağımlısıydı.

Kafeye geldiğinde ücretini ödediği taksiden inip güneş gözlüklerini çıkardı önce. Kapıyı açtığında çıkan çan sesi ile hafif gülümseyerek içeri girdi. Masaya oturmak için harekete geçmişti ki sevgilisi ile bir kızı yan yana oturup gülüşürken gördü Selin. Arkadaşı veya akrabası olduğunu düşünerek tam yanlarına gidecekken sevgilisini yanağından öpüverdi kız birden.

Selin kendini dışarı atıp hızlı hızlı nefes alıp vermeye başladı. Aklında dönen binlerce intikam planından birini seçti, ölüm. Sevgilisine bu kadar bağlı iken onun kendisine ihanet etmesi canını acıtmıştı. 

Ne yapabilirim diye düşünürken, kendini av eşyaları satan bir dükkanın önüne getirdi. Bir hışımla içeri girerken türlü ölüm yolları geçiyordu aklından. Bir kaç malzeme aldıktan sonra dükkanda geziniyordu ki yanına gelen piercingli genç adamı fark edemedi.

"Güzellik," diyerek yanına iyice sokulan adam bir yandan da bıçaklar ile ilgileniyordu. "Senin gibi kızların burada işi olmamalı." derken bile hala Selin'in suratına bakmamıştı.

Selin gerginlikle adamı süzerken simsiyah ve toplanabilecek uzunluktaki dalgalı saçlarına baktı. Tepeden tırnağa beyaz giyinen bu adamın üstündeki renge inat gece karası saçları vardı. Adam elindeki bıçağı aldığı rafa bırakırken nihayet yüzünü Selin'e dönmeyi başarmıştı.

En az saçları kadar kara gözleri, uzamış siyah sakalları ve yanağındaki derin yara izi ile oldukça korkutucu görünen adam ile bir kaç adım geri adım atarak aralarına yeterli mesafeyi koydu Selin. 

"Seni ilgilendirmez." dedi, kumral saçlarını geriye savurarak. Korktuğunu belli etmemek için duruşunu dikleştirdi.

Adam otuzlu yaşlarında olmalıydı. Koyu renkte göz torbaları ve yüzündeki yaşlılık çizgilerinden bu şekilde düşünüyordu Selin.

Umursamazca omuz silken adam beyaz kumaş pantolonunun cebine soktu ellerini. Genç kız ilgisini çekmişti.

"İlgilendiredebilir." dedi, yarım ağız sırıtırken. Adamın süt beyazı ve inci gibi dişlerini gören Selin biraz da olsa şaşırmıştı. "Yardımcı olmamı ister misin?"

Adam, biraz önce Selin'in aldığı ürünlere hayran kalmıştı. Hiçbir kadını, daha doğrusu kızı bu tarz bir mağazada tek başına böyle ürünler aldığına rast gelmemişti.

"Gerek yok." diye adamı tersledikten sonra tam arkasını dönüp gidiyordu ki adamın kolundan tutuşu ile durmak zorunda kaldı. Dişlerinin arasından "Bırak beni." diye konuştu.

"Korkma benden. Sana yardım edebilirim." dedi sadece Selin'in duyabileceği bir ses tonuyla. "Her ne işler karıştırıyorsan ben bu yollardan çoktan geçtim. Yolun sonuna yakınım, izin ver."

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin