"Ben senim."

95 13 1
                                    

MEDYA DİLARA.

İYİ OKUMALAR.

Kulağıma fısıldayan bir nefesle uyandım. Hareket edemiyordum. Hareketlerim kısıtlanmış gibiydi.

Latince olduğunu tahmin ettiğim sözler kulağıma doluyordu.  Ses bir anda kesildi ve hareketlerim eskisi gibi düzeldi. Gözlerim saate çevrildiğinde gece 3'e geldiğini fark ettim. Yarım saattir bu ses kulağıma fısıldıyordu.

Altı gece aynı şey tekrarlandı hem de aynı saatlerde.

Bugün 7. gece. Bütün evin ışıkları açık onu bekliyordum. Elimde balta var. Derin bir nefes aldım. Artık gelmesi gerekiyordu.

Alt katın giriş kapısı açılıp kapandı ve merdivenlerden ayak sesleri gelmeye başladı. Korkuyorum, hiç olmadığı kadar. Yalnızım, kendimden başka kimsem yok. Neden bir aileye sahip değilim? Ya da arkadaşlara?

Odamın kapısının altında bir gölge durdu, öylece bekliyordu.

"Gel hadi!" diye bağırdım var gücümle. "Korktun mu?"

Odanın kapalı kapısının ardından tekrar latince sözler döküldü ve ortalık kapkaranlık oldu. Kapım açıldı, her yer karanlık. Kim olduğunu göremiyorum. Yanıma gelip omzuma hafif temas ederek geçti. İçime yayılan soğukluktan sonra seslerden anladım. Yatağıma oturdu ve yine latince kelimeler söylemeye başladı. Hareket edemiyordum.

"Kimsin sen? Anlayacağım şeyler söyle." dedim dudaklarım zorlukla aralandığında. Neredeyse beş dakika sürmüştü cümleyi kurabilmem.

Tekrar latince kelimeler kurmaya başladığında ışıklar yandı. Arkamdaydı, sırtım ona dönük öylece bekliyordum.

"Ben senim Dilara." dediğinde şaşkınlık vücuduma yayılmaya başladı. 

Konuşan kişinin sesi benim sesimdi. Bu nasıl mümkün olabilirdi ki?

"Ne?" dedim rahatlarken. Artık hareket edebiliyordum. Çünkü latince kelimeleri söylemeyi kesmişti.

"Ben senim." diye tekrarladı kendini. Hızla arkamı dönsem de hala karanlıktı ve karşımdakini göremiyordum.

Tekrar konuşmaya başladığında ışıklar yandı. Karşımda kendimi gördüm. Neredeyse küçük dilimi yutacaktım. İmkansızdı.

Kumral saçlarım, kömür karası gözlerim ve bütün görünüş özelliklerim ile bendim. Hatta septumumuz bile aynıydı. Benden tek farkı üstünde siyah, uzun kollu ve yere kadar uzanan elbiseydi. 

"Ben senim." diye yineledi. 

Üzerime yürümeye başladığında benimde adımlarım geri gitti. Duvara sırtım değdiğinde hala üstüme gelmeye devam ediyordu. Garip bir şekilde artık korkmuyordum fakat gözlerinin esiri olmuştum. İstesemde bakışlarımı çekemiyordum.

"Ben senim, ben senim, ben senim." dedi hala aynı cümlelere devam ederken. Ruhum çekiliyordu. 

Hissediyorum, bütün duyularım ona çekiliyordu. Bedenime yayılan soğukluk bana yaklaştıkça artıyordu.

"Ben senim."





DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin