6 | 𝘯𝘢𝘥𝘪𝘦 𝘱𝘶𝘦𝘥𝘦 𝘴𝘦𝘱𝘢𝘳𝘢𝘳𝘴𝘦.

483 72 6
                                    

aradan 3 saat geçmişti; şu an saat 4'tü. 1 saat daha bekleyip yapabilirdi. fikri değişti, şimdi yapacaktı. odaklandı ve herkesi zihninde bir masa oluşturacak şekilde onun etrafına oturtturdu. herkes bir ona bir de etrafa bakıyordu; Lilith konuşmaya başladı.

devamı;

"öncelikle sizi neden buraya topladığımı ve kim olduğumu merak ediyorsunuzdur. kim olduğumu tam olarak, eksiksiz bir şekilde bedenime kavuştuktan sonra söyleyeceğim. buraya toplanma amacımız ise; bedenime geri dönüp size kıyamet konusunda yardımcı olmam-" Lilith'in sözü Five'ın ki ile kesildi.

"sen... sen hep rüyalarıma giren kızsın." dedi, Five. Lilith, hafif gülümsedi ve konuşmasına devam etti. "evet, ben o kızım. aslında benimle yüzyüze konuşma yapmanız için Reginald'ın yani babamızın ofisine girip 3. kitaplıkta ki, alttan 5. rafın, 7. kitabını çekince yerdeki halı yere kayacak ve bir geçit açılacak." derin bir nefes alıp devam etti. "geçitten aşağı indiğiniz zaman karşınıza bir kapsül çıkacak. o kapsülde ki benim bedenim. yeşil düğmeye basarsanız eğer, ruhum ile bedenim buluşacak ve size her şeyi gerçekleri ile anlatacağım." dedi Lilith.

Luther konuşmaya başladı, "yani bize tanımadığımız biri için babamızın ofisinin gizli kısmı karıştır diyorsun?" dedi. Diego ise hemen atladı. "ben varım, sana kanım ısındı." dedi. "aynı şeyleri ben de söylüyorum. ben olmazsam olmaz." dedi, Klaus.

"etrafınıza bakınca hiç değişik bir yüz görmediniz mi?" diyerek sordu, Lilith. herkes Klaus'un yanında oturan Ben'i fark etmemişti. "siktir, bu Ben." dedi Diego.

"bunu yapabiliyor musun yani?" dedi Allison. gözleri yaşlı bir şekilde. "eğer bana inanıp oraya giderseniz her gece sizi buluştururum." dedi Lilith sakin bir ses ile.

hiç konuşmayan Vanya ise o sırada ilk cümlesini söyledi, "bence buradan çıktığımız gibi oraya gidelim ve bedenini çıkaralım. sonuçta ne kadar erken, o kadar iyidir." diyerek kendi fikrini söyledi.

Five düşünceliydi, bir yanı inanmasını söylüyordu ve bu taraf ağır basıyordu. kız ona sıcak davranmıştı. eğer onu tanımasaydı davranmazdı sonuçta. "ben de varım. eğer bizi önceden tanımadıysan bize böyle yaklaşmazdın. hadi bitir şu konuşmayı da hemen senin bedenini çıkaralım." dedi ve kalktı. 2 öteden olan Ben'in yanına gitti. onu özlemişti, kendisini gerçekten yargılamadan dinleyen tek kişi olmuştu bildiği kadarıyla.

Lilith'i hatırlamıyordu, Ben - Five - Lilith üçlüsüydü onlar. birbirleri yargılamadan dinlerlerdi. "ona sarılabiliyor muyum?" diye sordu, Ben. yüzünde buruk bir tebessüm vardı.

"şu an herkes sarılabilir, dokunabilir. hızlı olun çünkü birazdan fazla güç kullanım nedeni ile yanlışlık ile atabilirim." dedi Lilith. Ben kalkıp herkes ile sarıldı. en son Lilith'e geldi sıra. "sanırım seni hatırlayan tek kişi benim," dedi.

"beni hatırlıyor musun!?" diye heyecan ile sordu, Lilith. ardından hemen sarıldı. "tabii ki hatırlıyorum, Number Zero." dedi, Ben. ardından Lilith'in gözünden 3 damla yaş aşağı doğru indi.

birinin onu hatırlaması ile gelen mutluluk paha biçilemezdi. sımsıkı sarıldı kardeşine, alabildiği bütün kokuyu ciğerlerine doldurdu. onlar ne olursa olsun, hep abi - kardeş olarak kalacaklardı. kimse ayıramazdı.

***

selamlar! öncelikle 1000 okuma için gerçekten çok teşekkür ederim, sizleri seviyorum. ♡︎♡︎

6 hazirandan sonra daha sıklıkla bölüm atacağım, sadece 2 hafta sabredin. 🥺💘

iyi geceler ballarım!! 🥺💜💜

oy sınırı: 28.

continuar ⛧࿐ number five.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin