1

827 86 82
                                    


Uyarı!

Bu kitap, adam yaralama, uyuşturucu, vahşet, sözlü aşağılama, kirli konuşma gibi birçok dalda ağır cinsellik ve şiddet öğeleri barındırmaktadır!

Kitapta görebileceğiniz tüm cinsel sahneler iki tarafında rızası, isteği karşısında gerçekleşmiş, iki tarafında zevk almasıyla sonuçlanmıştır. Bu yüzdendir ki, bu kitap cinselliğin yanında sadizm ve mazoşizm bulundurmaktadır, kimsenin birkaç fantezi sahnesini evriltip, duyarla birlikte sıkıntı yaratmasını istemiyorum.

Hâlâ birlikteysek, baştan sona keyif almanız dileğiyle.

Hâlâ birlikteysek, baştan sona keyif almanız dileğiyle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

1; sarı bir afet, park jimin

-

Ellerimin sıkı sıkı kavradığı direkten güç alarak gövdemin üst kısmını geriye doğru yatırdım ve burnumu sertçe çektim. Baslara ağır ağır vuran hafif melodi, yüzüme çarpan loş ışık, fiziksel olarak tamamen beni kendimden geçirmişti. Yüzüme takındığım keyifli ifade, birkaç kişinin gürültülü ortamda daha da yüksek sesle bağırmasına neden oldu. Cesur hareketlerimle tıpkı benim gibi kendinden geçmiş insanların, 'üzerimi çıkarmamla' ilgili tezahüratlarını duyumsuyordum.

Onlara bunu vermek konusunda pek emin değildim, fakat sırf benim için barın kıçını borç bataklığından kurtaran ve parayı oradan buradan kazanan züppelerin isteklerini, çıkarlarım uğruna parça parça da olsa yerine getirebilirdim, değil mi?

Yüzümdeki sırıtışla kalkıp tekrar direğe yaslandım. Dağılmış uzun sarı saçlarımın birkaç teli dudaklarımın iç tarafına yapışmıştı. Dilimi dolgun dudaklarımda gezdirdim ve saç telimi dışarıya iteledim. Yaptığım işten iliklerime kadar hoşlanan, cesaretimi sonuna kadar kullanmayı bilen birisiydim. Dans okulumda sabahladığım günlerin üzerine, ilgi çekmekten zevk alan yanım bu işe inanılmaz bağlanmıştı. İnsanlar dolgun kalçalarımı, ince belimi, kıvrak hareketlerimi, loş ışıklar altında parlayan beyaz tenimi seviyorlardı. Bedenim bana Tanrı'nın hediyesiydi ve ben hediyelerin çöpe atılmasından kesinlikle hoşlanmazdım.

Direkte bacaklarımdan güç alarak biraz daha yükseldim. Yavaş fakat seri hareketlerle önümü dönerken, sırtım artık tamamen direğe yaslıydı.

Son bir yılımı onları uzatmak uğruna harcadığım saçlarımı hızla savurdum. Neredeyse omuzlarımdalardı ve her yıl boyatmaktan başka harcama yapmadığım param, bu sene de platin sarısına karar vermişti. Buna rağmen dönüp baktıracak kadar sağlıklı saçlara sahiptim. Bacaklarımı iki yana açtım ve kalçamı öne doğru ittirip dönmeye başladım. Olduğum konumda barın her bir yanını görebiliyordum.

Birkaç dönüşten sonra, bedenimi tekrar direkle bakışacak şekilde arkaya döndürdüm. Sağ bacağımı ince direğe doladım ve sol bacağımı yukarıya doğru açtım. Ağzım bu hareketimle eş değer aralanırken çıplak ayak parmaklarımı oynattım. Kalçam iki yana ayrıldığından şortum mümkün olabilecekmiş gibi daha da yukarıya kıvrılmıştı. Deliğime yaslanan kumaşı hissetmek, ön tarafımı direğe yaslamama sebep oldu. İnsanlar bu hareketime olabilecek en yüksek inlemelerini bağışlıyor, pis ağızları en ağır argoları haykırıyordu.

23+29 | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin