6

125 12 21
                                    


""

6; yeniden doğuş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


6; yeniden doğuş

-

Taehyung ile edilen bir yemin, sonunun ne olduğunu bilmediğim bir anlaşmanın imzasını atmakla eş değer olmuştu. Onun çalkantılı hayatına girmekten bahsedemezdim çünkü hayatın o kıvrımı benim suratıma da sağlam bir tokat patlatmıştı. Onu anlamak benim için o kadar da zor değildi. Babamı kaybettiğim günün sabahında uyanmaya ya da geçirdiğim krizlere sırf gün sonunda beni kendime getirdiği için şükretmeme benzemiyordu. Henüz hakkında pek bir şeye şahit olmamış olmama rağmen benim başka bir evrendeki yansımam gibiydi. Öylesine benziyorduk birbirimize, aynı zamanda da öylesine uzaktık.

Onun sözüyle kuyuya inilir miydi diye sorgulama gibi bir ihtimalim yoktu zira başka ne çarem, ne de tek başıma onlarla baş edebilecek gücüm vardı. Taehyung'un bana ilettiği sözün üzerinden birkaç gün geçmişti, henüz herhangi bir kıpırtı yoktu. Onun nereden çıkardığını bilmesem bile tahmin ettiğim, bok gibi parasıyla edindiği evinde öylece oturmaktan başka bir şey yapmıyordum. Henüz kanım kaynarken oturmak da istemiyordum.

Elimdeki kadehi dairesel hareketlerle oynattım, içindeki beyaz sıvı benim hareketlerimle eş değer çalkalandı. Ama tabi durumdan farklı olarak Taehyung'un yüzünü asla göremiyordum. Yukarıda kendine ayrılan odasından çıkmıyordu, herhangi bir diyaloğa girmek dahi çok zordu çünkü sabahları çok erken vakitlerde çıkıyor ve geldiğinde tekrar odasına kapanıyordu. Arada odamdan telefonla konuştuğunu duyar gibi oluyordum ancak kelimeleri seçemiyordum.

Kadehi dudaklarıma yaklaştırıp büyük bir yudumu dudaklarımdan içeriye gönderdim. Sıvı hafif mayhoş bir tatla boğazımı yakarak geçerken, kadehi sehpaya usulca koydum. Yanına gitmek istiyordum ve bunun için bir bahanem yoktu. Kafamı geriye atıp ellerimi karnımın üstünde birleştirdim. Bu evin içinde olmama rağmen evin salon, mutfak ve odam dışındaki herhangi bir yerine girişim olmamıştı. Bu düşünceyi kafamdan çıkarmaya çalıştım. Kendimi oyalayacak şeyler düşünmek istemiyordum, gayette Taehyung'u görmem gerekiyordu. Ellerimle göbek deliğimdeki metalle oynadım.

Ani bir hareketle koltuktan kalktım ve masanın üzerinde yarılanmış beyaz şarap şişesini elime aldım. Mutfağa doğru ilerleyip dolabın içine nizami bir şekilde dizilmiş kadehlerden birine uzandım. Günlerdir ne yaptığını merak etmeme rağmen emin olmadığım bir şekilde yanına gitmemiştim ve kanımda dolaşan alkol belki biraz da şuan cesaret vermişti bana.

Yukarıya doğru çıkmaya başladığımda, çıplak ayaklarım yerdeki soğuğu ayaklarıma toplamaya başlamıştı. Hızlı adımlarla yukarıya çıkıp kapalı kapının ardına ulaştım. İçeriden ufak bir ses dahi gelmiyordu, burada olduğumu belli etmek adına boğazımı sertçe temizledim ve kapıya tıklattım.

23+29 | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin