Bu bölümü bir ara bölüm olarak düşünebilirsin. Bu başlığı gördüğünde artık şunu anlayacaksın: yazar ( yani ben) bu bölümde birşeyleri açıklığa kavuşturacak.
Bu başlığa sahip bölümler şu zamana kadar okuduğun kavramları konuyu anlayabilmen için yeterli şekilde anlattığım bir kısım olacak. Ancak sana her şeyi anlatacağımı düşünmemelisin. Sadece baş kahramanımızın sözünü ettiği, şu an ifşa etmenin zararı olmayacak bilgileri seninle paylaşacağım. Neyse bu kadar gevezelik yeter. Eğer aklına takılan bir şey olursa yorumlardan bana yazabilirsin( eğer hikaye yapısı hakkında ip ucu vermem gereken bir bilgi ile ilgili bir şey sorarsan yeterli olandan daha fazla bilgi veremeyeceğim için kusuruma bakma;)
İlk önce baş kahramanımızı tanıtmak isterim. Kendisi 7 yaşında tatlış mı tatlış bir kız çocuğu. Şu an ikinci sınıfa gidiyor. Şimdi aklına şu soru gelebilir: Hikayenin ana bölümlerini onun ağzından yazıyorsun, bu kız ikinci sınıfta nasıl bu kadar düzgün ve mantıklı cümleler kurabiliyor?
Bu soruyu sormakta elbette haklısın bu nedenle sana nasıl bir ortamda büyüdüğünü anlatayım.
Çifter evlendikten bir yıl sonra çocuk sahibi olmak için devlete başvuru yaparlar. Başvuru kabul edildikten sonra altı ay boyunca ebeveyn olacak kişiler uygunluk testlerinden geçirilir. Çocuk için yeterli oldukları düşünülürse başvuruları onaylanır ve devlet tarafından ailenin bebeği tasarlanmaya başlar. Evet yanlış okumadın bebek tasarlanmaya başlar dedim çünkü bebeğin sahip olması gereken belirli kriterler vardır. Örneğin bebeğin ailesi 1 numaralı şehirde yaşıyorsa bebek sarı saçlı mavi gözlü ve uzun boylu olmalıdır. Bu şehirde yaşayanların çoğu hizmet sektöründe çalışacağı için kişiliği enerjik ve genelde pozitif bir bakış açısına sahip olacağı şekilde ayarlanır. Tüm bu ayarlamalar genetik mühendisler tarafından ayarlandıktan sonra bebek olgunlaşma odalarına alınır ve dokuz ay boyunca devamlı kontrol edilir. Dokuz ayın sonunda bebekler kreş odalarına nakledilir. Bir odada altı bebek bulunur, her bebeği iki hemşire bir yıl boyunca çeşitli eğitimlere ve testlere tabî tutar. Böylece bebeklerin zihinsel gelişimleri çok daha hızlı olur. Bu evre sona erdikten sonra bebek en sonunda ailesine teslim edilmeye hazırdır. Ancak bebeğin macerası aslında tam bu noktadan başlar. Ebeveynler sabah saat 10'da evden çıkıp işe gitmek zorundadırlar. Bu nedenle diğer ebeveynler gibi onlar da bebeklerini devletin eğitim kurumlarından biri olan aile yuvalarına bırakılır. Orada bulunduğu süre zarfında her bir çocuğun algılama hızı ve kabiliyetine göre özel bir hocadan eğitim alma serüveni başlamış olur. Bu kurumlarda 6 yaşına kadar eğitim görmeye devam eder ve 6 yaşına girince 1. sınıfa başlar. Bu seviyedeki her çocuk düzgün hitabet sanatını ve analitik düşünme kabiliyetini kazanmıştır. Yani lafın kısası hikayemizin ana kahramanı şu anda bir yetişkinin zihinsel işlevlerini anlayabilecek kadar gelişmiş durumda.Kahramanımız hakkında bu kadar bilgi vermek yeter. Şimdi tek yapman gereken hikayenin geri kalanını merak etmek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DELİ'NİN NOT DEFTERİ
Short StorySıradan bir insanın toplumdan birisini dışlamak için bulduğu en büyük fikir insanoğluna yine kendini hatırlatmıştı. Bu "deli" sıfatından nasibini alanlardan birisi de bizim baş kahramanımızdı. Toplumsal kurallardaki anlaşılmazlığı dile getirdiğinde...