Eylül & Ediz Özel Bölüm
Canım Eylül ve Ediz ikilisini o kadar çok istediniz ki...
Dayanamadım ve sizlere güzel bir kesit attım. Çok eğleneceğimiz bir bölüm olacağına eminim çünkü ben yazarken çok eğlendim :)
Klasik sözümü de söyleyeyim; "Oy vermeyi unutmayalım!" :)
Sizleri seviyorum keyifli okumalar diliyorum.
***************************************
"Bir bilet kazandım, Rose. Hayatım boyunca başıma gelen en güzel şeydi. Bana seni getirdi."
Jack bu lanetlenmiş sözcükleri Rose'a söylerken sinirden saçım başım dağılmış, rimelim gözyaşlarıma karışıp yanağımdan aşağı simsiyah akarken kucağımda mendil kutumla oturmuş iç çeke çeke Titanik izliyordum.
Ne yani Rose o koca kapının üstüne iki kişi sığardı!
Sıkıştırıvereydin ya yanına lanet kadın!
Gerçi gavır tohumu ne bekleyeceksin ki.
Kutudan sinirle bir mendil daha çekip gözyaşlarımı durdurmaya çalıştım. Durmuyordu işte ne yapsam durmuyor acaba gözümün içine mi sabitlesem?
Onu nasıl yapacaksın acaba Eylül?
"Sen sıcak yatağında yaşlı bir kadın olarak öleceksin Rose, şimdi değil, burada değil... Bana söz ver!"
Tam sümüğüm akarken burnumu çekip gerisin geriye geri gönderirken mendilimi ikiye ayırıp burun deliklerime soktum.
Gözyaşlarımla baş edemiyorum bari sümüklerim akmasın.
Jack titrerken elimi saçımı götürerek sinirle çektim. "Allah seni kahretsin Rose! adam titriyor adam ölüyor!"
Bu dünyadan yakışıklı bir çocuğun gitmesine neden oldun lanet olsun sana! İçim kan ağlıyor ah canım Jack. Mavişim Jack derin sular aldı seni karıştın Karadeniz sularına!
Atlas okyanusu ve Karadeniz mi?
Coğrafya terksin Eylül.
Gözlerimi bilgisayarımdan ayırmadan komodinimim üstüne uzanarak çikolatama uzandım. İşte beklediğim sahne geldi.
Çikolatayı açıp ağlamaya devam! Sümükler aksın! Çikolata dudaklarımın kenarına bulaşsın! Gözyaşlarım simsiyah aksın!
Yaşasın Titanik!
Bir keresinde duygusallıkla ilgili bir makale okumuştum. Psikolog William Frey'in 1982'de yaptığı bir araştırma da kadınların bir ay içerisinde ortalama 5-3 kez ağladığını ortaya koymuş ve ağlaması süresi 5-6 dakika ile sınırlandırmış.
Bence ben insan değilim.
Bu olaya tepki olarak gelmişim üzgünüm Frey deneyini hiç ettim.
Neden mi?
Bu dünyaya duygusal bir ponçik olarak gelmişim. Hatta haddinden fazla duygusalım. Mutlu olduğumda ağlarım, üzülürken ağlarım, sınavımdan güzel not aldığımda ağlarım bazen yemek yaparken bile ağlarım.
Soğan doğramadığım halde.
Gerçi soğan doğradığım zamanlarda ağlardım.
Dünya 365 derece 24 saat eşliğinde dönerken ben de ona eşlik ediyorum demek oluyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFÂSET / KİTAP OLDU!
RomanceYetişkin içerik barındırır. Demir ve Bade çocukluklarından beri aynı mahallede büyümüş, aynı kültürle yetişen ve birbirlerini seven iki aşıktır. Lakin yıllarca bu aşkı kendilerine itiraf etmekten çok korkmuş farklı yollarda yürümüşlerdir. Demir ail...
