YN: Bir önceki bölümdeki smutun devamı var, bittiği yeri işaretle gösterdim.
—————
İkili uzun, ıslak bir öpüşmeyle devam ettiler. Fakat Hendery'nin yine nefesi tükenmişti, bunun üzerine Dejun elini Hendery'nin öpüşmeyi kesip boynunu sertçe emmeye başlamıştı küçüğün.
"A-ah... Dejun yavaş-"
Dejun, küçük bedenin kıyafetlerini hızla çıkarıp onu çıplak bıraktığında gözleri parıldıyordu resmen. Pembe göğüs uçlarıdan birine diliyle eziyet etmeye başladığında Hendery zevk ve acı karışımı bir inleme bıraktı odaya.
"Dejun, yavaşla biraz! Acıyor!"
"Üzgünüm, öyle güzelsin ki kendimi tutamıyorum..."
Hendery bu ani iltifatla kızarıp başını sağa çevirirken Dejun sırıtmasını büyütüp kendi pantolonunu biraz indirmişti iç çamaşırıyla. Bunu fark eden küçük bedenin kaşlarını çatıldı.
"Neden kıyafetlerini çıkarmıyorsun?"
Dejun böyle bir şeyi beklemiyordu, iki parmağını dar deliğe bastırırken hafifçe kaldırmıştı kaşlarını.
"Çünkü davranışlarıma göre bedenim daha pasif kalıyor senin yanında, ve ben daha önce hiç pasif olmadım."
Hendery bahanenin saçmalığına itiraz edecekken bakir deliğine aniden giren iki uzun parmakla acıyla kıvranmaya başlamıştı. Neyse ki Dejun vücudunun her yerini öperek onu sakinleştirmiş, kulağına sürekli sevimli sözcükler fısıldamıştı.
Artık gevşediğini fark eden Hendery, dolu dolu gözlerle baktı kendisini hayranlıkla süzen büyük bedene.
"G-girebilirsin artık..." diye fısıldadığında Dejun onun dudaklarına gülümseyerek yapıştı, ardından birkaç kere sıvazladığı penisini ittirdi biraz genişleyen deliğe.
"Sikeyim Hendery, çok sıcaksın..." diye hırıldadı Dejun. Penisini saran daracık duvarlar çok hoşuna gitmişti. "Ve dar..."
"Ahm, Dejun!"
"Şşşt, güzel sesini benden başkasının duymasını istemezsin, değil mi?"
Hendery dudaklarına yaslanan dili ikinci kez ağzına kabul ederken ses çıkarmamaya çalışmıştı ama imkansızdı, Dejun'in kalın penisi prostatını sertçe zorluyordu— Hendery aldığı zevkten hıçkırarak ağlamaya başlamıştı öyle ki. Fakat bir süre sonra kendi penisinin verdiği acı yüzünden sızlanmaya başladı.
"Dejun..."
Dejun, kendinden geçmiş gibi inleyen küçük bedenin sıkı deliğinin verdiği zevkle hırıldayarak inlemişti resmen. İnce beli kavrayıp sertçe okşamaya başladığında Hendery'nin sızlanmaları arttı.
"D-Dejun, orası değil-..."
"Acıyan başka bir yerin mi var güzelim?" Dejun sırıtarak beyaz boynu öpmeye başladı. "Söyle bana, söyle ki acını azaltayım."
"Gerizekalı..."
Hendery yanakları kıpkırmızı olmuş şekilde mırıldanırken Dejun sırıtmasını büyütüp şişmiş penisi kavramış, çekiştirmeye başlamıştı kendi hareketlerine paralel bir şekilde.
"Sikeyim Hendery." diye mırıldandı büyük olan, sesi zevkten boğuklaşmıştı. "G-geleceğim sanırım."
Hendery de yakın olduğu için bir şey diyememişti, gözleri zevkle kapanırken kendisini Dejun'in eline bıraktı. Dejun de son birkaç vuruşla tahriş ettiği deliği doldurmuştu menileriyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yedi renkli kamelya // wayv ✔️
Fanfiction[bxb] Hendery, yanında yaşayacağı ailenin küçük çocuğuna bakıcılık yapmak için evinden ayrılmıştı. Keşke hep evinde kalsaydı, hiç gitmeseydi o ailenin yanına... { Yedi Renkli Çiçek serisinin 3. kitabıdır. } ⚠️ Kitapta kan vb. şeyler içeren sahneler...